Suriye sorununun çözümü ne kadar yakın

TÜRKİYE’de sayıları 3.5 milyona ulaşan Suriyeli mültecilerin durumunun kamuoyunda hassas bir tartışmaya konu olduğu bir vaka. Suriye’deki çatışmaya kalıcı bir siyasi çözüm bulunması, belki tümü için olmasa bile, mültecilerin dönüşü meselesi açısından da büyük önem taşıyor.

Haberin Devamı

Peki Suriye’de bir siyasi çözüme ne kadar yakınız?

Siyasi çözüm Birleşmiş Milletler gözetiminde işleyecek Anayasa Komitesi’nin çalışmaları sonucu şekilleneceğinden, sorunun yanıtı öncelikle bu komitenin fiilen kurulup mesaiye başlamasına bağlı.

*

Komitenin nasıl oluşturulacağına ilişkin ana esaslar geçen ocak ayında Rusya’nın Soçi kentinde toplanan rejimle muhalefetten temsilcilerin katıldığı Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nde kararlaştırılmıştı. Bu esaslar daha sonra yürütülen bir dizi çok taraflı müzakerede olgunlaştırıldı ve ortaya çözüm sürecinin nasıl işleyeceğini tarif eden bir yol haritası çıktı.

Bu yol haritasına göre, Suriye’nin yeni anayasasını hazırlayacak Anayasa Komitesi, Esad rejiminden 50, muhalefetten 50 ve bu iki grubun dışında kalan üçüncü bir listeden gelen 50 kişinin katılacağı toplam 150 kişilik bir forum halinde çalışacak.

Haberin Devamı

Üçüncü liste, ki buna ‘orta liste’ de deniyor, kritik önemde. Varılan ortak anlayışa göre, bu listede Suriyeli uzmanlar, sivil toplum, bağımsızlar ve aşiret liderlerinin temsil edilmesi öngörülüyor.

Ayrıca, komitenin bütününün Suriye’deki etnik ve dini unsurların yeterli bir temsilini yansıtması amaçlanıyor. Bu çerçevede komitenin yüzde 30’unun kadın delegelerden oluşması konusunda da görüş birliği var.

Dengeli, muteber ve herkesi içine alan kapsayıcı bir komite olması arzulanıyor kurulacak anayasa organının.

*

Yöntem olarak, komitenin toplanmasının ardından her üç listeden seçilecek 15’er kişilik heyetlerin bir araya gelerek 45 kişilik bir ‘Yazım Komitesi’ oluşturması tasarlanıyor. Suriye’nin yeni anayasa taslağını bu yazım komitesi kaleme alacak. Taslak anayasa komitesinden geçtikten sonra halkoylamasına sunulacak.

Suriye’nin yeni anayasası referandumda kabul edildiği takdirde seçime gidilerek ülkenin yeni yöneticileri belli olacak. Halkoylaması ve seçim süreçlerine yurtdışında yaşayan Suriyelilerin de katılması sağlanacak.

Sonuçta her şey planlandığı gibi giderse, Suriye sorunu da Suriyeliler tarafından çözüme kavuşturulmuş olacak.

Bu, tabii kâğıt üstündeki oyun planı. Şimdi ‘planın uygulamasında neredeyiz’ sorusuna geçelim.

*

Haberin Devamı

Bütün bu meşakkatli sürecin başlama vuruşu anayasa komitesinin kuruluşu olacak. Aslında komitenin üçte ikisi şekillenmiş durumda. Rejime ilişkin birinci ve muhalefete ilişkin ikinci 50’şer kişilik listeler üzerinde bir sorun yok. Rejim ve muhalefet cephesi, komiteye gönderecekleri temsilcilerini istedikleri gibi belirleyebildiler ve listelerini BM’ye sundular.

İşin püf noktası, BM’nin sorumluluğundaki 50 kişilik üçüncü (orta) listede beliriyor. Üçüncü liste hayati önemde. Çünkü, listede ağırlığın hükümet mi yoksa muhalefetten yana mı belireceği meselesi karşımıza çıkıyor. Bu listenin kompozisyonu, anayasa komitesinin hazırlayacağı yeni anayasanın doğrultusu, yani Suriye’ye nasıl bir siyasi düzenin geleceği sorusu üzerinde belirleyici bir etki yapabilir.

Haberin Devamı

İşte son dönemde kapalı kapılar ardındaki bütün fırtına anayasa komitesinde kalan 50 kişinin kimlerden oluşacağı üzerinde kopuyor. Suriye denklemindeki bütün kilit aktörler bir şekilde, yeni anayasayı istedikleri yöne çekebilmek için bu listeye kendi tuğralarını vurmak istiyor. 

*

Burada kilit rolü oynayan kişi, BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura. Görev süresi bu ay sonunda dolacak olan De Mistura, yürüttüğü uzun danışmalar sonucunda hazırladığı 50 kişilik listeyi bundan bir süre önce taraflara, bu çerçevede Esad rejimine de iletti. Hatta geçen hafta bu listeyi görüşmek üzere Şam’daydı.

Suriye hükümeti, BM’nin bu listesini reddediyor. Dahası, BM’yi “içişlerine karışmakla” da suçluyor.

Haberin Devamı

Evet, bir yandan zirveler toplanıp siyasi çözüm gereğini vurgulayan bildiriler yayımlanırken, diğer yandan süreç aslında çok sancılı bir başlangıç yapıyor.

Türkiye ve Rusya’nın bu liste üzerindeki pozisyonlarını ayrıca değerlendireceğiz. De Mistura’nın BM Güvenlik Konseyi’ne verdiği bilgiye bakılırsa orada işler biraz karışık.  

 

Yazarın Tüm Yazıları