Paylaş
Bu başlığı tamamlayan fotoğrafta özür dileyen kişi, önceki gün Milli Gazete’yi ziyaret eden AK Parti’nin İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Binali Yıldırım’dan başkası değildi.
Yıldırım, önceki günkü ziyaretinde gazetenin imtiyaz sahibi Ömer Yüksel Özek ile genel yayın yönetmeni Mustafa Kurdaş ve editörler, yazarlarla bir öğle yemeğinde bir araya geldi.
Milli Gazete, bu sohbet sırasında Yıldırım’ın “Milli Görüş İslam davasının köküdür. Siyasetin sert rüzgârlarında konjonktürel olarak yanlış anlaşılacak, maksadını aşacak söylemlerde bulunmuş olabiliriz. Saadet Partisi mensubu kardeşlerimiz incinmiş olabilir. Bu ülkede bakanlık, başbakanlık yapmış bir kardeşiniz olarak Saadet Partililerden özür diliyorum” dediğini aktardı.
Yıldırım’ın bir özrü de SP Lideri Temel Karamolloğlu’na gitti: “Ben kendisini takdir eden bir insanım. Bilgisiyle, tecrübesiyle bu ülkeye çok büyük hizmetleri olmuş, ülkenin gelişimine katkı sağlayacak işler yapmıştır. Temel Bey’e bunun dışında başka bir sıfat asla yakıştıramam. Yöneticiler düzeyinde kırıcı ve yanlış anlaşılmaya müsait şeyler söylenmiş olabilir. Bunlar için tekrardan özür diliyorum.”
*
Yıldırım kendisine başka bir sıfat yakıştırmasa da 31 Mart seçimleri öncesinde ‘cumhur ittifakı’nın muhtelif sözcüleri Karamollaoğlu ve başında bulunduğu partisine pekâlâ muhtelif sıfatlar atfediyorlardı. Örneğin, CHP, İYİ Parti ve HDP ile birlikte “zillet ittifakı” içinde olmakla suçlanıyordu SP. Parti yöneticileri de sıkça terörü destekleme ithamı altındaydılar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meydanlarda SP Lideri’nden “Bay Temel” diye söz etmesi de bir diğer rahatsızlık konusuydu.
Sonuçta SP’yi terörle ilişkilendiren bu söylem, SP tabanında büyük bir tepkiye yol açmıştır. 31 Mart’ta İstanbul başta olmak üzere ortaya çıkan sonucun, AK Parti’yi SP karşısında başvurduğu bu söylemin hatalı olduğu konusunda bir muhasebeye ittiği anlaşılıyor. Önümüzdeki pazar günü tekrarlanacak olan seçimde SP’nin muhafazakâr tabanının oylarına duyulan ihtiyaç, bu muhasebeyle birlikte Yıldırım’ı açık bir özür dileme noktasına getirmiştir.
*
31 Mart seçimini bindelik bir farkla (13 bin 729 oy) kaybeden AK Parti açısından aynı soyağacından geldiği SP, 23 Haziran’da stratejik bir önem kazanmıştır. SP’nin İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Necdet Gökçınar 31 Mart’ta 103 bin oy almıştır. Yarıştan çekilmeyen Gökçınar pazar günü yeniden adaydır.
Daha önemli bir nokta var. Gökçınar 103 bin oy alırken, İstanbul’da ilçe belediye meclisi sandıklarında SP adaylarına bunun yaklaşık 120 bin fazlasıyla 224 bin oy çıkmıştır. Demek ki aradaki 120 bin kişi ilçe belediye meclislerinde SP’ye oy atsa da büyükşehir belediye başkanlığında SP dışı adaylara yönelmiştir. Bu durumda SP’nin potansiyel seçmen havuzuna bu 120 bin kişi de dahil edilebilir. Ayrıca, muhafazakâr tabandaki geçişkenlik nedeniyle tepkili bir kısım AK Parti seçmeninden SP’ye -sınırlı miktarda da olsa- oy kaymış olması hiç de ihtimal dışı değildir.
Yıldırım ve kurmayları, SP adayları etrafında kümelenen 200 bin üzerindeki seçmen potansiyelinin hiç olmazsa bir bölümünü 23 Haziran’da kendi yanlarına çekme çabası içindedir.
*
SP Lideri Temel Karamollaoğlu, dün İstanbul’da gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda Yıldırım’ın jestinden büyük bir memnuniyet duyduğunu gizlemedi, “Ziyareti, üslubunu, nezaketini takdirle karşılıyoruz. Kendisine müteşekkiriz. Havayı yumuşatmış olması yeterli” dedi.
Karamollaoğlu’nun yaptığı değerlendirme, ana hatlarıyla kutuplaştırıcı söylemlerin ve izlenen politikaların neden olduğu tepkilerin AK Parti’yi bugün yeni bir çizgiye yöneltmekte olduğu görüşüne dayandı. SP lideri, bu çerçevede 23 Haziran sonrası dönemde siyasetin tonunda genel bir yumuşama beklentisi de taşıyor. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üslubunun “kolay değişmese de yine de yumuşayacağını” düşünüyor.
Peki Yıldırım’ın Milli Gazete açılımının SP tabanını etkileme şansı nedir? Karamollaoğlu, “Ben beklemiyorum. Hiçbir şey değişmez. Bize oy verenlerin büyük bir kesiminde iktidarın yanlış politikalarından dolayı ciddi bir tepki var. Bu tepkinin iktidara dönmesi o kadar kolay değil. Ayrıca, adalete, sosyal paylaşıma, liyakata, istişareye ve ahlaki değerlere verdiğimiz önem çerçevesinde yeni bir seçmen kitlemiz de oluştu” diye konuştu.
SP lideri, AK Parti’nin tabanlarına dönük hamlelerine karşılık partisinin İstanbul’daki oyunu ciddi manada arttıracağı beklentisini taşıyor. SP adayı Gökçınar da 31 Mart öncesine kıyasla sahada “çok daha yumuşak bir tutumla karşılaştıklarını” vurgulayarak, bunun kendilerine oy artışıyla döneceği tahminini yaptı, “Biz SP olarak kilit partiydik. Bu kez parti olarak asmalı kilit haline geleceğiz” dedi.
Her halükârda Binali Yıldırım’ın jestinin SP’nin özgüveninin artmasına yol açtığı aşikâr.
Paylaş