İlçe seçim kurulları suç mu işledi?

YÜKSEK Seçim Kurulu’nun İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimini iptal eden gerekçeli kararını okurken en çok dikkatime takılan konu, dünkü yazımda da değindiğim üzere, ilçe seçim kurullarının sandık kurullarını oluştururken yaşadıkları sıkıntılar oldu.

Haberin Devamı

Özellikle her sandık için ‘sandık kurulu başkanı’ ile bir ‘üye’nin kamu görevlilerinden seçilmesi kuralının uygulanmasında önemli bir bölümünün nasıl zorlandıklarını gösteren pek çok anlatım var 250 sayfa tutan bu metinde.

*

Bu durumlardan biri Ataşehir 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nın söz konusu iddiaları kendisine soran Yüksek Seçim Kurulu’na 29 Nisan 2019 tarihinde gönderdiği yanıtta yer alıyor (sayfa 17). Buna göre, başkanlık, görevlendirmelerde Ataşehir Kaymakamlığı ve ayrıca ilçedeki kamu kurumlarından gönderilen listeleri esas aldığını, ancak sonradan mazeret beyan eden ya da başka mani hali olanlar çıkınca, bunların yerine yine kamu kurumlarından gelen listelerden seçim yapıldığını anlatıyor.

Gelgelelim kurulların oluşumunu bu şekilde sonuçlandırmak mümkün olmamıştır Ataşehir’de. Yazıda, “Bunun mümkün olmaması durumunda görev yapılmasında sakınca olmayan kişilerden İlçe Seçim Kurulu Başkanınca atamalarının yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir” deniliyor.

Haberin Devamı

Burada kastedilen yöntem, 298 sayılı Seçim Kanunu’nun sandık kurulunda kamu personeli statüsündeki ‘kurul üyesi’ için belli koşullarda dışarıdan görevlendirme yapılabilmesine izin veren son fıkrasının işletilmesidir.

Önemli nokta, Ataşehir 1. İlçe Seçim Kurulu’nun bu kararını oybirliğiyle almış olmasıdır. Kurulda AK Parti temsilcisinin de bulunduğu hatırlarsak, kararın dayandığı oybirliğine kendisinin de katıldığını anlıyoruz. Yani sonradan seçimin iptali için AK Parti’nin şikâyet konusu yaptığı bir uygulamaya pekâlâ bu partinin kuruldaki temsilcisi de rıza göstermiş oluyor.

*

Vereceğimiz bir başka örnek Bağcılar 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nın 29 Nisan 2019 tarihli yazısından (sayfa 22). Aynı sorun yaşanıyor ve ilçe seçim kurulu başkanlığı yine yasanın 23’üncü maddesinin son fıkrasına atıf yaparak dışarıdan görevlendirme yoluna gittiğini belirtiyor.

Yazıda dikkat çeken nokta, görevlendirmelerin “Daha önceki seçimlerde sandık kurulunda görev yapmış, sandıklarında problem yaşanmamış ve siyasi partilerce itiraza uğramamış kişilerden belirlenmesidir”. Bu yazıda “Tecrübe ve uygulamada pratiklik gerekeceği” özellikle vurgulanıyor.

Haberin Devamı

Bakırköy İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nın 28 Nisan 2019 tarihli yazısında ise “zaman kısıtlılığı” faktörünün altı çiziliyor (sayfa 32). Yazıya göre, görevlendirmeler kamu personeli listelerinden yapılmışsa da sandık kurulu başkanlarından 98 kişi, kurul memur üyeleri kontenjanından da 158 kişi mazeret belirterek görevi iade etmiştir.

Yazıda “Bu iadeler sonucunda zaman kısıtlılığı, yazışmaların uzun süreceği de göz önüne alınarak”, 298 sayılı yasanın 23’üncü maddesinin son bendi gereğince atama yapıldığı belirtiliyor.

Esenyurt 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’nın 28 Mart 2019 tarihli yazısında ise sorunun büyük ölçüde kaymakamlıktan gelen listenin görevlendirmeler için yetmemesinden kaynaklandığını okuyoruz (sayfa 48). Hem ‘başkan’ hem de ‘kamu görevlisi’ üye kontenjanları için yedeklerle birlikte ilçenin toplamında 6 bin 532 kişi gerekmiş, ancak kaymakamlığın listesi sayıca ihtiyaç duyulan görevli sayısından az olduğundan liste dışı görevlendirmeye gidilmiştir.

*

Haberin Devamı

Diğer ilçelerden benzer daha birçok örnek verebilmem mümkün. Bütün bu örnekleri okuduğumda, ilçe seçim kurullarının hepsinin ciddi bir zaman baskısı yaşadıklarını, listelerin yetmemesi durumunda yasanın 23. maddesinin son fıkrasının kendilerine kapıyı açtığını değerlendirerek, bu yönde hareket ettiklerini anlıyorum.

YSK’nın web sitesinde yer alan 31 Mart yerel seçimine ilişkin takvime göre A) Kaymakamlıklar kamu görevlisi listelerini ilçe seçim kurullarına 19 Şubat’ta bildirmiş, B) İlçe seçim kurulları bu listeler üzerinden sandık kurulu başkanları ve kamu görevlisi üyeleri seçmek üzere kura çekimini 22 Şubat’ta yapmış, C) Oluşturulan sandık kurulu listelerine önce ilçe, daha sonra il seçim kurulları nezdinde yöneltilen itirazlar 2 Mart’ta sonuçlanmış ve D) Sandık kurullarıyla ilgili bildirimler de 4 Mart’ta tamamlanmıştır.

Haberin Devamı

Görüleceği gibi, iki haftaya yayılan son derece sıkışık bir takvim söz konusu.

*

YSK’nın 6 Mayıs 2019 tarihli İstanbul seçimini iptal kararında “Kanuna aykırı sandık kurulu görevlendirmelerini yapan ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri ile seçim müdürleri ve diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına oyçokluğuyla karar verilmiştir” deniliyor.

Uygulamanın yaygınlığını göz önünde bulundurduğumuzda, İstanbul ve Anadolu Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından başlatılan soruşturmaların İstanbul’daki toplam 39 ilçe seçim kurulunun önemli bir bölümünü konu aldığını tahmin edebiliriz. Bu arada, ilçe seçim kurulu başkanlarının yasa gereği görev yaptıkları ilçelerdeki en kıdemli hâkimler olduklarını da bu vesileyle hatırlatalım.

Haberin Devamı

Demek istediğim, biraz hassas bir durumla karşı karşıyayız...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları