Gazi Meclis’in şiddet karşısındaki önemli sınavı

TBMM Başkanı, sözlerini bitirirken geçen pazar günü Çubuk’ta meydana gelen saldırıya da değinerek şunları söylüyor:

“CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, Meclis Başkan Vekilimiz, mesai arkadaşım Sayın Levent Gök’e ve bazı milletvekili arkadaşlarımıza yönelik müessif bir saldırı gerçekleşmiştir. Bu saldırıyı kınıyorum. Şiddet yoluyla siyasi netice elde etmeye çalışmak, şiddeti meşrulaştırmak veya desteklemek kabul edilemeyecek bir tavırdır ve bu Türkiye’ye yakışmamaktadır. Sayın Kılıçdaroğlu’na, Sayın Gök’e ve diğer milletvekili arkadaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bir daha bu tür hadiselerin yaşanmaması en büyük temennimizdir.”

TBMM tutanağının bu bölümünde parantez içinde “AK PARTİ, CHP, HDP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar” ifadesi düşülmüş.

*

Tutanağa devam ediyoruz. ‘Başkan’dan sonra söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, grup adına konuşmayı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapacağını belirtiyor. Özkoç, bununla birlikte kısa bir şekilde Çubuk hadisesine değinerek, Kılıçdaroğlu’na “bir linç girişiminde bulunulduğunu” belirtip “Bugün siyasetin ortak olması, lincin hesabının sorulması gereken gündür” diyor.

İktidar partisi adına kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da konuşmasının sonunda sözü Çubuk’taki olaya getirerek şöyle diyor:

“Çubuk’ta şehidimizin cenaze töreninde meydana gelen müessif olay asla kabul edilemez. Sayın genel başkana ve CHP temsilcilerine bir kez daha ‘Geçmiş olsun’ diyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Türkiye ittifakı’ ve ‘kızgın demiri soğutmak’ sözleriyle siyasi iklimin normalleşmesine çağrıda bulunduğu bir siyasi atmosferde bu olayın yaşanması ayrıca dikkate değerdir. Türkiye’nin her tür gerilimi akıl ve sorumluluk çizgisinde aşmaya, beyanların bu istikamette oluşmasına ihtiyacı vardır.”

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, kürsüye geldiğinde maruz kaldığı saldırı olayına hiç değinmiyor, konuşmasında ağırlıklı olarak başkanlık sisteminin uygulamasıyla ilgili eleştirilerini altı başlık halinde sıralıyor ve altını çizdiği sorunları aşmak üzere uzlaşma kültürü içinde yeni bir anayasa hazırlanmasını talep ediyor.

*

Sonraki akışta söz alan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Sayın Kılıçdaroğlu’na örgütlü, planlı bir linç saldırısı düzenlendi, yeni bir Madımak denemesi yapıldı” diye konuşuyor.

Ardından MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay söz alıyor. Akçay, konuşmasında Kılıçdaroğlu’na saldırıyla ilgili herhangi bir görüş belirtmiyor ve bu yönüyle özel oturumda bu hadiseye değinmeyen tek siyasi parti temsilcisi oluyor.

Akçay’dan sonra kürsüye gelen İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, “Çubuk’ta linç girişiminde bulunulan CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan bu alçak girişimi kınıyorum. Henüz arkası tespit edilemeyen bu girişimin tüm faillerinin bir an önce yakalanarak adalete teslim edilmelerini tüm Türk milletiyle beraber bizler de bekliyoruz” şeklinde konuşuyor.

*

Şentop, Meclis’te grubu olan partilere on, grubu olmayan partilere ise üç dakika söz hakkı veriyor. İkinci gruptaki partilerden Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, tepkisini “Tüm Meclis iradesine karşı alçakça bir planın parçası olarak gördüğümüz Sayın Kılıçdaroğlu’na dönük saldırıyı kınıyoruz” sözleriyle kayda geçiriyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı adına konuşan Abdülkadir Karaduman “Çubuk ilçesinde Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Gök’e yapılan saldırıyı ve bu saldırıya zemin hazırlayan kutuplaştırıcı, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı söylemleri bütün nefretimizle kınıyoruz” diyor.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Lideri’ne saldırıyı kınıyor, “Şiddet ve terörün müsamaha ve tereddüt kabul etmeyeceği anlayışı içerisinde Meclis’in bir ortak değer halinde şiddeti ve terörü kınayan bir ortak tavır almasını” öneriyor.

Son olarak söz alan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, “Şehitler diyarı Çubuk’taki şehit cenazemizde protestoların önüne geçen, hiçbir gerekçeyle izahı mümkün olmayan, Sayın Kılıçdaroğlu’na, Meclis Başkanvekilimize ve grubuna yönelik saldırıya varan bu müessif hadiseyi bir kere daha kınıyorum ve reddediyorum” diyor konuşmasının sonunda.

*

Muhtemelen bundan uzun yıllar sonra bu dönemin tarihini yazmak üzere TBMM tutanakları üzerinde çalışan araştırmacılar, 21 Nisan 2019 tarihinde Çubuk’ta ülkenin ana muhalefet liderine yapılan saldırıdan iki gün sonra TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmalarda bu şiddet olayı karşısında ortaya konan kuvvetli iradeyi dikkatle not edeceklerdir.