Paylaş
CHP’nin geçen pazar günkü milletvekili seçiminde aldığı oy 2015 yılında 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde elde ettiği sonucun altındadır. Neredeyse 2011 seçiminde aldığı oy miktarına gerilemiştir CHP.
*
Ancak CHP’nin milletvekili sandığındaki durumunu ölçerken yaşanan özel bir durumu da hesaba katmak gerekiyor. Özellikle ülkenin batısındaki CHP seçmeni içinde sayıca anlamlı bir kesim, HDP’nin baraj altında kalması halinde AK Parti’nin TBMM’de oy oranıyla orantısal olmayan bir üstünlük sağlayacağı kaygısıyla, bu durumu engellemek amacıyla HDP’ye yönelmiştir.
HDP’nin Türkiye’nin doğusunda ve güneydoğusunda birçok ilde oy kaybederken, batıda başta İstanbul olmak üzere birçok merkezde oy artışı sağlaması bu durumun açık delillerinden biridir.
İstanbul’dan örnek verirsek, 1 Kasım’da HDP’nin oranı bu metropolde yüzde 10.1 oranındayken, geçen pazar günü bu oran 12.7’ye yükselmiştir. HDP’nin oyu 250 bin dolayında artmıştır. Buna karşılık, CHP’nin oy oranı yüzde 30.4’ten yüzde 26.4’e düşmüştür. Miktar olarak yaklaşık 280 bin oya tekabül ediyor bu düşüş. CHP’deki kaybın azımsanmayacak bir bölümünün HDP’ye giden oylardan kaynaklandığını tahmin edebiliriz. Ancak CHP’den gelen bu desteğin tümünün HDP’de kalıcı hale geleceğini düşünmek gerçekçi olmaz.
Gelgelelim, CHP seçmeni içinden aynı zamanda İYİ Parti’ye doğru da bir teveccüh olduğu sır değildir. Özellikle batıda ve sahillerdeki merkezlerde ulusalcı damarı kuvvetli CHP kesimlerinden İYİ Parti’ye belli bir oy kaymasının olduğu anlaşılıyor. CHP’nin yerleşik oyunda meydana gelen kopmanın ne kadarının HDP’ye, ne kadarının İYİ Parti’ye gittiği kuşkusuz yapılacak araştırmalarla daha somut bir şekilde ortaya konacaktır. İYİ Parti’ye giden oyların bu adresteki kalıcılığı konusunda bir tahminde bulunmak bu aşamada güç.
*
Tabii CHP’nin performansı değerlendirilirken cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin aldığı oyun CHP’nin milletvekili sandığındaki oy miktarının üstüne çıkarak yüzde 30 eşiğini geçmiş olması muhakkak denkleme dahil edilmesi gereken önemli bir siyasi hadisedir.
Milletvekili seçiminde HDP ve İYİ Parti’ye yönelmiş olan CHP seçmenleri, cumhurbaşkanı sandığında bu kez CHP’nin adayına dönmüştür. Ancak CHP tabanı dışından da hatırı sayılır oranda bir seçmen kitlesi İnce’ye oy atmıştır. Bu grubun içinde hem HDP hem de İYİ Parti seçmenlerinin de yer aldığını tahmin edebiliriz. İnce’nin tarzıyla ve söylemiyle CHP cephesinde yeni bir rüzgâr estirdiği ve parti içindeki ağırlığını ciddi derecede arttırdığı aşikârdır.
*
CHP’nin 24 Haziran muhasebesine bakarken, sandıktaki oranları esas alan niceliksel bir bakışla yetinmek yerine, partinin seçim sürecine yaptığı siyasi müdahaleleri de dikkate alan bir değerlendirmede bulunmak daha isabetli olacaktır. Burada İYİ Parti’nin seçime katılabilmesinin ve ‘millet ittifakı’ üzerinden baraj engelini aşabilmesinin önünün açılması, keza SP’nin de TBMM’de temsilinin sağlanması gibi adımları bu çerçevede sayabiliriz.
Bu açılardan baktığımızda, bugün yüzde 10 barajının anlamını yitirdiği daha çoğulcu, çoksesli bir parlamentonun ortaya çıkmasının, önemli ölçüde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sergilediği inisiyatiflerin bir sonucu olduğunu teslim etmek gerekiyor.
İYİ Parti ve SP’nin TBMM’ye girmesi CHP’nin resmi siyaset hedefiydi. CHP seçmeninin bir kesimi de kendi inisiyatifi ile HDP’nin TBMM’ye girmesine katkıda bulunarak bu tabloyu geliştirmiştir.
Muhtemelen ileride bu dönemin tarihi yazılırken, CHP’nin performansı, üstlendiği inisiyatifler ve yaptığı hamlelerle 24 Haziran’da ortaya çıkan siyasi tablonun şekillenmesinde oynadığı rol üzerinden de değerlendirilecektir.
Paylaş