2021 YAŞ KARARLARI (2) - Kurmay subaylara mesafeli duruş sürdü

2016 yılındaki FETÖ darbe girişiminden sonra düzenlenen Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantılarına hâkim olan önemli bir yöneliş, generalliğe terfi aşamasında kullanılan tercihlerde kurmay subayların ağırlığının belirgin bir şekilde azalmakta oluşudur. Geçen ağustos ayının başında yapılan YAŞ toplantısı da bu açıdan sürpriz olmamış, özellikle Kara ve Hava Kuvvetleri’nde bu yönelişi iyice yerleştiren bir şekilde sonuçlanmıştır.

Haberin Devamı

Bu tespitimizi önce Kara Kuvvetleri’nde rakamlarla göstermeye çalışalım. Bu yılki YAŞ’ta toplam 37 albay tuğgenerallik rütbesine terfi etmiştir. Bunlar içinde kurmay kadrosundaki subayların sayısı 6 ile sınırlı kalmıştır. Terfi alan diğer 31 albay, kurmaylık sisteminden geçmemiş olan piyade, tank, istihkam gibi muhtelif sınıflardan gelen subaylardır.

Oranladığımızda, bu YAŞ devresinde Kara’da kurmay kökenli olan yeni tuğgenerallerin oranı toplam içinde yaklaşık altıda birdir. Geçen yılki şurada Kara Kuvvetleri’nde toplam 32 albay generalliğe terfi ederken, bunlar arasında kurmay olanların sayısı 5’ti. Bu yılkine yakın bir oran söz konusuydu.

Biraz geriye dönüp baktığımızda şöyle bir tablo karşımıza çıkıyor: 2016 YAŞ’ında tuğgeneralliğe yükselen 57 albay içinde 24’ü, 2017 YAŞ’ında aynı terfiyi alan 37 albay içinde 17’si kurmay kökenliydiler. 2018 yılında generalliğe terfi eden 24 albay içinde kurmayların sayısı 8’de kalırken, 2019 yılında 23 albay içinde bu sayı 2’ye düşmüştü.

Haberin Devamı

Bütün bu rakamlar, Kara Kuvvetleri’nde 2016 sonrası dönemde tuğgeneralliğe yükselen subaylar içinde kurmayların ağırlığının düzenli bir şekilde küçülmekte olduğunu, terfilerde bu rütbede çoğunluğun kurmay olmayan sınıf subaylarına geçtiğini anlatıyor.

ESKİDEN TAM TERSİYDİ

Neyin değiştiğini anlayabilmek için 2016 öncesini kısaca hatırlamak gerekiyor. Bu döneme baktığımızda, oynamalar olmakla birlikte, her yıl YAŞ’ta Kara Kuvvetleri’nde 24-25 kadar albayın generalliğe terfi etmesi, bu toplamın genellikle 21-22’sinin kurmaylardan, kalan kadroların sınıf subaylarından, ayrıca askeri hekim ve hukukçulardan seçilmesi genel bir teamüldü.

Sistem, bu şekilde Kara Kuvvetleri’nde ve aynı zamanda TSK’nın bütününde üst komuta kademesinin özel bir eğitimden geçmiş olan kurmay subaylardan oluşturulması şeklinde işlemekteydi.

Ancak bugünkü tabloya bakıldığında, en azından tuğgeneral kademesinde bu sistemin artık majör bir şekilde değiştiğini söylemek mümkündür. Darbe girişimin meydana geldiği 2016’dan son 4 Ağustos’ta yapılan toplantıya kadar geçen toplam altı YAŞ’ta tuğgeneralliğe terfi eden toplam 210 karacı albayın 148’i sınıf subayı kökenliyken, yalnızca 62’si kurmaylık sisteminden gelmiştir.

Haberin Devamı

Ayrıca, Kara Kuvvetleri’nde son üç yıldır sınıf subaylarından tuğgeneralliğe yükselenler arasından tümgeneral kademesine geçişler de başlamıştır. 2019 ve 2020’de oran kurmay subaylarla sınıf subayları arasında neredeyse yarı yarıya görünürken, bu yıl çoğunluk kurmay kökenlilere kaymıştır.

KURMAY SUBAY HAVUZU KÜÇÜLDÜ, ANCAK...

Peki neden böyle bir tabloyla karşılaşıyoruz?

Bu sorunun birden çok yanıtı var. Nedenlerden biri, kurmay subay havuzunun 2016 darbe girişimi sonrasında azımsanmayacak bir sayıda boşalmış olmasıdır. TSK’nın komuta kademelerine hâkim olabilmek için önce generalliğe açılan kapı olan kurmaylık sistemine nüfuz edebilmek, FETÖ’nün stratejik hedeflerinden biriydi. Bu çerçevede 15 Temmuz sonrasında FETÖ bağlantısı olan kurmay kadrolarda da kayda değer bir tasfiye yaşanmıştır.

Haberin Devamı

Ancak bu durum tasfiyeden sonra kurmay havuzunda hiç subay kalmadığı anlamına gelmiyor. FETÖ unsurlarının tasfiyesinden sonra kurmay havuzunda kalan subaylardan ne ölçüde istifade edildiği, önemli bir tartışmanın konusudur.

Geçen dönem içinde sayıca eskisi kadar çok olmasa da pekâlâ terfi edebilecek kurmay subaylar bulunmasına karşılık, sınıf subaylarının daha çok tercih edilmesi ne anlama geliyor?

Bu soruya yanıt ararken Ankara’daki siyasi iradede kurmay subaylara karşı mesafeli bir bakışın bulunduğunu belirtebiliriz.

SİSTEM ESNETİLMELİ Mİ?

Bu arada, sınıf subaylarının önünü sert bir şekilde tıkayan bir sistemin ne kadar isabetli olduğu da pekâlâ tartışılabilir. Sistemin, kurmay olmasalar da kendi sınıflarında başarılı olmuş subayların yükselebilmelerine açık duran, bu yönde teşvik eden esnekliklere sahip olması da savunulabilir.

Haberin Devamı

Son yıllardaki uygulamada tuğgeneralliğe yükseltilen sınıf subayı albayların bir bölümünün, özellikle sınır birliklerine komuta edip sahada başarı gösteren piyade, komando sınıflarındaki askerler arasından seçilmesi şeklindeki tasarruflar bu bağlamda dikkat çekicidir. Bu yılki kararnamede de güneydoğuda, sınır bölgelerinde albay rütbesiyle tugaylara komuta eden bazı sınıf subayların bu birliklerin başına tuğgeneral olarak atandıklarını görmek mümkün.

Ancak yine de geçmişte tümüyle kurmaylar üzerine kurulu bir sistemden bugün -tuğgeneralliğe terfi oranlarında görüldüğü üzere- bundan uzaklaşan bir çizgiye kayış söz konusu.

HAVA VE DENİZ’DE DURUM NE?

Haberin Devamı

Burada işaret ettiğimiz olgu Hava Kuvvetleri’nde de gözleniyor. Örneğin, bu yılki şurada tuğgeneralliğe terfi eden 11 albay arasında kurmay kadrosundan tek bir subay yoktu. Bunun yerine daha önce kuvvetten istifa edip 15 Temmuz’dan sonra kuvvete dönüş yapmış olan pilotlara ağırlık verilmiştir. Bu durumda yeni terfi etmiş altı tuğgeneral var.

Geçen yılki YAŞ listesinde Hava Kuvvetleri’nde tuğgeneralliğe terfi eden 10 albay içinde yalnızca 1’i kurmay sınıfındandı. Özellikle 2018 sonrasında Hava Kuvvetleri’nde her yıl terfi alan kurmay subay sayısı genellikle 1’i pek geçmiyor.

Buna karşılık Deniz Kuvvetleri’nin Kara ve Hava’daki bu yönelişin belli ölçülerde dışında kaldığını söylemek mümkündür. Geçen 4 Ağustos’ta yapılan YAŞ’ta tuğamiralliğe terfi eden albaylardan dördü kurmay, dördü de sınıf subayıdır. Geçen yıl tuğamiralliğe 9 albay terfi ederken, bunlardan 6’sı kurmay kökenliydi.

KURMAYLIK EĞİTİMİ YENİDEN DÜZENLENDİ

 Bu arada, dikkat çekilmesi gereken bir nokta, 2016 yılındaki darbe girişiminden sonra TSK bünyesindeki kurmaylık eğitiminin esaslarının kurulan Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) bünyesinde yeni baştan düzenlenmiş olmasıdır.

MSÜ’ye bağlı Kuvvet Harp Enstitüleri’nin Komuta ve Kurmay Eğitimi programı geçen temmuz ayında üçüncü dönem mezunlarını vermiştir. Yeni programdan mezun kurmay subaylar arasında bu yılki YAŞ’ta tuğgeneralliğe terfi edenlerin de bulunduğu anlaşılıyor.

Önümüzdeki yıllarda yeni eğitim sisteminden çıkan kurmay subayların TSK’nın komuta sistemine sayıca daha çok katılacağı bir döneme tanıklık edebiliriz.  Yine de geçen dönemde uğradığı zemin kaybının ardından, kurmaylık sisteminin yeni bir dengeye yerleşeceği bir noktanın bugün itibarıyla uzağındayız.

DÜZELTME: Dünkü yazımda Korgeneral Yavuz Türkgenci’nin sehven Üçüncü Kolordu Komutanlığı’nı üstlendiğini yazmışım. Doğrusu Üçüncü Ordu Komutanlığı olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları