15 Temmuz ve görevlendirme listeleri 2: 'Darbeci' komutan serbest bırakıldı, çünkü...

DÖNEMİN İncirlik Üssü Komutanı Hava Tuğgeneral Ercan Bekir Van, 15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişiminde önemli bir rol üstlendi.

Haberin Devamı

Üsten iki tanker uçağı kaldırdı. Bu uçaklardan birincisi, gece boyunca Ankara yakınlarında turlayarak Akıncı Üssü’nden kalkıp başkenti bombalayan, terörize eden F-16’lara yakıt sağlarken, ikincisi Kocaeli Körfezi üstünde kaldı ve ses duvarını aşan uçuşlarla İstanbul halkına korku salan iki F-16’ya yakıt ikmali yaptı.

Dosyadaki bütün deliller, tanık ifadeleri Van’ın bu darbe girişiminde icra ettiği aktif rol konusunda sağlam, ikna edici bir tez ortaya koyuyor.

Darbecilerin 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Karargâhı’ndan bütün birliklere gönderdikleri “EK-A Sıkıyönetim Komutanlıkları Listesi”nde, Tuğgeneral Van “Adana Sıkıyönetim Komutanı” olarak karşımıza çıkıyor; Adana’da kendisinden daha yüksek rütbeli komutanlar olduğu halde... Darbecilerin icra aşamasında aktif bir rol verdikleri Tuğgeneral Van’ı aynı zamanda Adana Sıkıyönetim Komutanlığı görevine getirmeyi düşünmüş olmaları kendi içinde tutarlı bir davranış olarak gözüküyor. Van, Akıncı davasında 409’uncu sanık olarak yargılanıyor.

*

Haberin Devamı

Buna karşılık, darbecilerin aynı “Sıkıyönetim Komutanlıkları Listesi”nde kendileri için görev öngörüldüğü halde darbe girişimiyle hiçbir şekilde ilişkilendirilmeyen komutanlar da var. Örneğin, FETÖ/PDY’nin Balyoz davasında mağdur etmiş olduğu dönemin Tunceli’deki Dördüncü Komando Tugayı Komutanı Tuğgeneral Levent Ergün... Bu generalin darbecilerin sıkıyönetim direktifini görünce kendi tugayında darbeye karşı her türlü önlemi aldığı biliniyor.

Bir de görevlendirme listelerinde isimleri geçen ve sürmekte olan yargılamalarda durumları iddia makamı ile savunma arasında ciddi çekişmeye yol açan tutuklu komutanlar var. Bu vakaların en azından bir bölümünün ortak özelliği, darbe suçlamasının yapıldığı ilde ya da suçlanan komutanın birliğinde askeri bir hareketlenmenin gözlenmemiş olması. Ya da hareketlenme olsa da ilgili komutanın karşı durması...

Savcılar, 15 Temmuz’un olağanüstü koşulları içinde görev tanımlarının gereği olan şüphecilik içinde darbecilerin görevlendirme listelerini “kuvvetli şüphe nedeni” olarak yorumladılar. Bu durum pek çok general ve subayın tutuklanmasına yol açtı. Bu askerlerin önemli bir bölümü 16 aydır tutuklu bulunuyor.

Haberin Devamı

Bununla birlikte, son aylarda mahkemelerde ilginç bir yöneliş de ortaya çıkmaya başladı. Birbiri ardına çıkan kararlar, görevlendirme listeleri üzerinden suçlanan askerleri –suçlamayı destekleyen başka deliller yoksa- tahliye etme yönünde bir içtihadın uç vermekte olduğuna işaret ediyor.

*

Bu yönelişin en çarpıcı örneklerinden biri darbecilerin görevlendirme listesinde adının karşısında ‘İstanbul Sıkıyönetim Komutanı’ diye yazdıkları dönemin Üçüncü Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk’ün tahliye edilmesi oldu. Öztürkün 14 Haziran tarihli 44 sayfa tutan detaylı savunmasını geçen yaz okumuştum. Savunmasından darbe sırasında Side’de tatilde olan Öztürkün telefonla verdiği talimatlarla kendi birliklerinin darbeye katılmasını önlemek için yoğun bir çaba sarf ettiği anlaşılıyor. Üstelik Öztürk, gece 01.05’te TGRT’ye, 01.57’de NTV’ye bağlanarak, darbeye karşı olduğunu açıklayarak, darbeye katılan birliklere kışlaya dönmeleri çağrısında bulunmuştu. Korgeneral, haberi alınca arabasıyla İstanbul’a doğru yola çıkmış, 16 Temmuz günü öğle saatlerinde İnegöl’de bir köftecide mola verdiğinde polis tarafından gözaltına alınmıştı.

Haberin Devamı

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen 27 Eylül tarihinde Öztürk’ün denetimli serbestlikle tahliyesine karar verdi.

Bir diğer kayda değer örnek, darbecilerin listesinde adının karşısına “Şırnak Sıkıyönetim Komutanı” yazılan dönemin 23. Jandarma Sınır Komutanı Tümgeneral Abdullah Baysar ve aynı listede “yardımcısı” olarak gösterilen dönemin Şırnak Altıncı Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Mesut Savaş’ın tahliye edilmiş olması. Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 385 sanıklı Şırnak darbe davasının 9 Ekim tarihli duruşmasında, mahkeme heyeti Baysar ve Savaş’ın denetimli serbestlikle tahliyesine oybirliğiyle karar verdi.

Her ikisinin de suçlanmasındaki en kritik deliller, darbecilerin görevlendirme listelerinde öngörülen atamalardı. Oysa mahkemenin seyri içinde her iki komutan da darbeye başından itibaren karşı çıktıklarını ortaya koydular. Bu arada mahkemenin bu tasarrufunda Yargıtay’ın önemli bir kararı da rol oynadı.

Haberin Devamı

Konunun hukuki çerçevesini yarın biraz daha detaylandıracağız. 

 

Yazarın Tüm Yazıları