15 Temmuz ve görevlendirme belgeleri 4: Tek kişilik darbe iddianamesi olur mu

Ayrıca okuduklarım içinde yalnızca tek bir sanığın yer aldığı yegâne iddianameydi.

Sanığın adı Nihayet Ünlü... 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde Balıkesir Edremit’teki 19. Motorlu Piyade Tugay Komutanı olan tuğgeneral kendisi. Komuta ettiği tugayda suçlanan tek sanık.

Kendisine yöneltilen en önemli suçlama, darbecilerin yayımladığı sıkıyönetim direktifine ek “Atama Listesi”nde 103. sırada isminin karşısına “Devam” yazılmış olması. Darbeciler, yaptıkları planlamada Nihayet Ünlü’nün görevinde kalmasını öngörmüşler.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 5 Aralık 2016 tarihli iddianamesinde görebildiğim en kritik delil, bu görevlendirme belgesi. Bir de Tuğgeneral Ünlü’nün tutuklandıktan sonra Ziraat Bankası’nda bozdurttuğu 70 dolar ve 95 Euro para meselesi var. İddianamede, bozdurulan döviz toplamı içindeki üç adet 1 dolara atıf yapılıyor. Bu dolarların da şüphe unsuru olarak değerlendirildiğini anlıyoruz.

Savcı, Ünlü hakkında “Savunmasının aksine askeri darbe girişimi içinde yer aldığı, başarısız olacağı kesinleşince askeri kalkışmadan dönerek, kalkışmaya karşı direniyor görüntüsü verdiği kanaatine varıldığını” belirtiyor.

*

Buna karşılık Tuğgeneral Ünlü’nün savunmasında, darbe girişimi başladığında eşiyle Akçay’da olduğunu, darbe girişimini 23.00 sularında haber alır almaz arabaya atlayıp hemen Edremit’e intikal ettiğini okuyoruz.

Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep de Edremit’e geçtiği sırada kendisini aramış ve “Nihayet Paşam, derhal tugayına git ve tugayına sahip çık” emrini vermiştir.

İfadesine göre Ünlü, saat 24.00’e doğru tugay karagâhına geçmiş, ardından durumu kontrol altına alma ve askeri hareketlilik olmasını önleme yönünde bir dizi adım atmıştır. Maiyetindeki birliklerin bütün komutanlarını tugaya çağırmış, anayasal çizgide duracakları mesajını vermiştir.

Nitekim darbe gecesi Edremit’te 19. Motorlu Piyade Tugayı’nın karargâhında ve tugaya bağlı Ayvalık, Burhaniye ve Bergama’daki birliklerde hiçbir hareketlilik gözlenmemiştir.

Bu arada Ege Ordusu Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen sabaha karşı 04.50 sularında Ünlü’yü arayarak Bergama’daki tank taburunu İzmir’e göndermesini istemiş, Ünlü bu talebi reddedince kendisine “Bunun hesabını vermek sana ait. Bunun hesabını verirsin” şeklinde konuşmuştur.

Bu noktada darbecilerin görevlendirme planlamasında Memduh Hakbilen’i İzmir ve Manisa Sıkıyönetim Komutanlığı’na getirmek istedikleri ve Hakbilen’in karargâhta fiilen darbe faaliyetini başlattığını, bunun üzerine Ege Ordu Komutanı Orgeneral Recep’in kendisini gözetim altına aldırarak polise teslim ettiğini de hatırlatalım.

*

Ünlü hakkında hazırlanan tek kişilik iddianame daha sonra toplam 270 sanığın yargılandığı Ege Ordu Komutanlığı darbe davasıyla birleştirilmiştir. Bu dava dosyasına giren Ege Ordu Komutanı Orgeneral Recep’in yazılı ve sözlü ifadeleri de Nihayet Ünlü’nün savunmasını destekler nitelikte.

Recep, 15 Temmuz gecesiyle ilgili hazırladığı tutanakta “Ünlü’yü aradığını, kendisinin herhangi bir vukuatın olmadığını bildirdiğini” söylüyor ve “Tuğgeneral Ünlü zaman zaman arayarak durum hakkında bilgi verdi ve tüm bu görüşmelerim sırasında benim emrim üzerine hareket ettiğini bildirdi” diyor.

Ege Ordu Komutanı, tanık olarak dinlendiği 25 Temmuz 2017 tarihindeki duruşmada da bu ifadesinin arkasında durmuştur. Ayrıca, mahkemede tanık olarak dinlenen tugaydan 10 subay da 15 Temmuz gecesi olanlar hakkında Ünlü’nün ifadesini destekleyen bir çizgide konuşmuştur.

*

Darbeye teşebbüs ve suç amaçlı örgüte üye olmak suçlarından müebbet hapsi istenen Ünlü, 18 Temmuz 2016 tarihinden bu yana tutukludur. Halen İzmir Aliağa’daki T tipi cezaevinde tek kişilik bir hücrede kalmaktadır. O da 27 Temmuz 2016 tarihindeki kanun hükmünde kararname ile rütbesi alınarak ordudan ihraç edilmiştir.

‘Görevlendirme listeleri’ sorunundan söz ederken özellikle Nihayet Ünlü’nün durumu çok çarpıcı bir örnek oluşturması bakımından özellikle vurgulamak istedim.