Paylaş
Ülkedeki toplam seçmenin yaklaşık altıda birinin bulunduğu İstanbul’u kazanmak seçim başarısının en kritik göstergelerinden biridir. Özellikle AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’u kaybetmek ile Türkiye’yi kaybetmek arasında kurduğu denklem, her seçimde İstanbul’a farklı bir ilgiyle bakılmasının bir başka nedenidir.
Ayrıca, Refah Partisi-AK Parti çizgisinin, Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğu 1994 yerel seçiminden sonra uzun yıllar bu şehirde hiçbir seçim ve referandumu kaybetmemesi, İstanbul’a AK Parti cephesinde özel bir konum kazandırmıştır.
Bu gelenek ilk kez 16 Nisan 2017 anayasa referandumunda bozuldu. AK Parti-MHP ittifakının 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan anayasa referandumunu ülke genelinde yüzde 51.41 gibi bir oranla kazanmasına karşılık, İstanbul’da “hayır” oylarının “evet” oylarının üstünde çıkması halk oylamasının en çarpıcı sürprizlerinden biriydi.
Referandumun İstanbul cephesinde, 4 milyon 728 bin seçmen başkanlık sistemine geçişi öngören anayasa değişikliklerine “hayır” oyu kullanırken, “evet” diyenlerin sayısı 4 milyon 479 binde kalmıştı. Arada neredeyse 250 binlik bir fark söz konusuydu.
1 Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti-MHP ittifakının sandıkta 5 milyon 311 binlik bir toplama ulaştığı hatırlandığında, “evet” oyları bu potansiyelin bir hayli altında çıkmıştır. Burada gözlenen çarpıcı bir durum, İstanbul’un bazı ilçelerinde “evet” oylarının AK Parti’nin o ilçelerde 2015’te kazandığı oyların altında olmasıydı. Üsküdar ve Fatih bunlar arasında dikkat çeken ilçelerdi.
2018 MECLİS SEÇİMİNDE 6 PUANLIK DÜŞÜŞ
AK Parti’nin 2017 referandumunu İstanbul’da kaybetmesi, bütün gözlerin bir yıl sonra yapılan 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Millet Meclisi seçimine çevrilmesine yol açtı. Bu seçim, bir anlamda İstanbul’da referandumun rövanşı olarak görüldü. Erdoğan, 24 Haziran 2018 tarihindeki seçimde partisinin üstünlüğünü ortaya koymasıyla ilk bakışta bu rövanşı aldı. AK Parti sandıktan birinci çıkarken, Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP’nin de desteğiyle oyların yüzde 50’sini aldı.
Seçimde birinci olmasına karşılık Millet Meclisi seçimi sandığından çıkan sonuçlar yine de AK Parti açısından düşündürücü bir tabloya işaret etti. Çünkü, bir önceki 1 Kasım 2015 seçiminde İstanbul’da 4 milyon 521 bin seçmen AK Parti’ye oy verirken iki buçuk yıl sonra sadece 4 milyon 29 bin seçmen bu partiye yönelmişti. Yarım milyon oya yakın bir düşüş söz konusuydu. Yaklaşık 6 puanlık bir gerilemeyle yüzde 48.8’den 42.6’ya inmişti iktidar partisinin oyları.
Bu tabloda dikkat çeken bir durum, iktidar partisinin İstanbul’un ilçelerinin tümünde de oy kaybına uğramış olmasıydı.
İMAMOĞLU VE 2019’DA YAŞANAN BÜYÜK KIRILMA
Ekrem İmamoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildiği 2019 seçimi, 1994’te Erdoğan’ın seçimi sonrasında İstanbul’un sahne olduğu en önemli siyasi kırılma olarak tarihe geçmiştir. 31 Mart 2019 tarihinde yapılan ve İmamoğlu’nun AK Parti adayı Binali Yıldırım’a yaklaşık 13 bin fark attığı seçim, AK Parti’nin itirazı üzerine Yüksek Seçim Kurulu tarafından iptal edilip 24 Haziran 2019’da tekrarlanmıştır. İkinci seçimde İmamoğlu lehine farkın bu kez 800 binin üstüne çıkması büyük bir sarsıntı yaratmıştır.
İmamoğlu, bu seçimde CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin oluşturduğu Millet İttifakı’nın 2018 Milletvekili seçiminde İstanbul’da aldığı 3 milyon 300 bin dolayındaki oyun çok üstüne çıkmıştır. Bu ittifak dışında da 1 milyon 400 bin kadar ek bir oy desteği sağlayabilmiştir. Burada İmamoğlu’nun HDP’nin yanı sıra AK Partili seçmenler de dahil olmak üzere siyasi yelpazedeki aktörlerin hepsinden oy alabilmiş olması çok önemli bir faktördü.
Bu seçimin önemli yönlerinden biri, İstanbul’da AK Parti’nin oy deposu olarak bilinen birçok ilçesinde İmamoğlu’nun aldığı oyların AK Partili rakibi Yıldırım’ın oylarının üstüne çıkmış olmasıydı. CHP, İstanbul’da belediyelerinde yönetimde olduğu 14 ilçede durumunu korurken, AK Parti’nin yönetimindeki şu 13 ilçede sandıkta sayıca üstünlük bu kez İmamoğlu’na geçmişti: Bahçelievler, Bayrampaşa, Beykoz, Beyoğlu, Çatalca, Çekmeköy, Eyüpsultan, Fatih, Sancaktepe, Şile, Tuzla, Üsküdar ve Zeytinburnu...
MHP’nin yönetimindeki Silivri ilçesinde de yine İmamoğlu önde bitirmişti. Yıldırım’ın İmamoğlu’ndan daha çok oy alabildiği yalnızca 11 ilçe vardı, toplam 39 ilçe arasında.
AK Parti’nin İstanbul’un sahile açılan ilçelerinin çoğunda ikinciliğe düşmesi, İstanbul’un sahil şeridinin muhalefete geçtiği yorumlarına yol açmıştı o zaman.
Bu yönüyle bakıldığında, bir bakıma 2017 referandumunda başlayan zemin kaybının 2018 seçiminden sonra, 2019 yerel seçiminde daha sert bir şekilde sürdüğünü söylemek mümkündür.
İSTANBUL BU KEZ ‘KILIÇDAROĞLU’ DEDİ
İşte geçen pazar günü yapılan seçim, 2019 yerel seçiminde alınan bu sonuçtan sonra CHP ile AK Parti’nin yaklaşık 4 yıl sonra İstanbul’da kozlarını yeniden paylaştıkları bir karşılaşmaydı aynı zamanda. Peki nasıl bir tablo karşımıza çıktı?
Tabloya hem milletvekili hem de Cumhurbaşkanlığı seçimi olarak iki ayrı düzlemde bakalım.
Öncelikle İstanbul’da cumhurbaşkanlığı seçiminde ipi önde göğüsleyen Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur. Kılıçdaroğlu, 4 milyon 928 bin dolayında oy almıştır. Bu miktar, toplam oyun yüzde 48.56’sına tekabül ediyor.
Buna karşılık Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan, yaklaşık 190 bin eksiğiyle 4 milyon 738 bin oy almıştır. Oran olarak 46.68 ediyor.
Burada Sinan Oğan, yarım milyona yaklaşan oyuyla (457 bin) ve yüzde 4.51’lik oranıyla diğer adaylar arasındaki yakın rekabet senaryolarında kritik bir faktör olabileceğini hissettiriyor.
2023 SEÇİMİNİ 2019’LA KARŞILAŞTIRINCA...
İstanbul’daki bu sonucu yine bu şehirde 2019’daki belediye başkanlığı seçiminin ikinci turuyla kıyasladığımızda ne görüyoruz?
Bu rakam, Ekrem İmamoğlu’nun 23 Haziran 2019 tarihindeki seçimde İstanbul’da aldığı 4 milyon 742 bin oyun 186 bin kadar üstündedir. Ancak seçmen sayısı arttığı için İmamoğlu’nun yüzde 54.22’lik oranı bu kez yüzde 48.56’ya gerilemektedir.
Erdoğan’ın aldığı 4 milyon 738 bin oy da Binali Yıldırım’ın 2019’daki 3 milyon 936 binlik oyunun belirgin bir şekilde üstündedir.
AK PARTİ MECLİS SEÇİMİNDE YİNE ZEMİN KAYBETTİ
Milletvekili seçiminde AK Parti resmi olmayan sonuçlara göre 3 milyon 758 bin dolayında oy almıştır ve bu sonuç yüzde 36.06 gibi bir orana denk geliyor.
İktidar partisi, bu sonuçla İstanbul’da birinci parti konumunu korumasına karşılık, 2018 seçiminde aldığı 4 milyon 29 bin oy ve yüzde 42.6 oranının dikkat çekici bir şekilde altındadır. 270 bin seçmenlik bir düşüş söz konusudur. Bu arada İstanbul’un seçmen sayısının 2018’e kıyasla 800 binin üstünde arttığını da göz önünde bulundurmalıyız.
CHP’ye baktığımızda, 2018 yılında 2.5 milyona yakın oy alan (yüzde 26.4) bu parti, oyunu 2 milyon 952 bine çıkarmıştır (yüzde 28.33). Bu artışta, muhtemeldir ki Saadet, Gelecek ve DEVA partilerinden gelen desteğin yanı sıra daha önce HDP’ye gitmiş stratejik oyların bir kısmının dönmesi ve ayrıca genç seçmenlerden kaynaklanan yöneliş rol oynamıştır.
İYİ Parti, 2018’deki 755 bin oyunu bu kez 840 bine çıkartarak yüzde 8’lik oranını büyük ölçüde korumuştur. MHP ise 780 binden (yüzde 8.26) 650 bine (yüzde 6.24) gerilemiştir İstanbul’da.
Oyu gerileyen bir diğer parti HDP’dir. HDP’nin başat paydaşı olduğu “Yeşil Sol İttifak” 853 bin oy (yüzde 8.19) almıştır. Oysa 2018’de HDP’nin oyu 1 milyon 195 bindi (yüzde 12.6) . TİP’e giden ve CHP’ye geri dönen oyların bu kayıpta önemli bir rol oynadığı düşünülebilir.
İstanbul seçiminde ilk kez sahneye çıkan TİP 420 bin, Yeniden Refah 338 bin ve Zafer Partisi 289 bin oyla İstanbul’daki güç denkleminin yeni aktörleri olmuştur.
ERDOĞAN’IN SÖZ ETTİĞİ OY KAYIPLARI
Sandıktaki dağılım sonucu AK Parti’nin daha önce İstanbul’da 43 olan milletvekili sayısı bu kez 40’a düşerken, CHP 27 sandalyeden 31’e çıktı. HDP’nin milletvekili sayısı 12’den 8’e düşerken, MHP de 3 kayıpla 5 milletvekilliğine geriledi. İYİ Parti 8 milletvekilini korudu. TİP ve Yeniden Refah Partisi de Meclis’e İstanbul’dan 3’er milletvekili soktu. İstanbul TBMM’ye toplam 98 milletvekili gönderiyor.
Sonuçta İstanbul ile ilgili değerlendirmede vurgulamamız gereken önemli bir yöneliş, AK Parti cephesinde kaydedilen 6 puanlık düşüşün, beş yıl sonra yakın bir oranla yeniden tekrarlanmış olmasıdır. Bunun yanı sıra cumhurbaşkanlığı seçiminde de İstanbul’da ibre bu kez Kılıçdaroğlu’na dönmüştür.
Erdoğan, önceki akşam CNN-Türk’te yaptığı açıklamalar sırasında “Partimde maalesef bir düşüş, partimizin milletvekillerinde az da bir eksiklik söz konusu” diye konuştu. Erdoğan’ın değindiği bu düşüşte Ak Parti’nin İstanbul’da 2018’e kıyasla uğradığı oy kaybının da kayda değer bir yer tuttuğunu belirtmeliyiz.
Paylaş