Stand up’ta son nokta

Sadece İstanbul değil, stand up konusunda son 15-20 yılda bütün Türkiye kendini aştı. Bunun son halkası Nişantaşı’nda açılan Komedi Kulüp. Program olarak da, dekor olarak da, servis olarak da işi premium düzeye taşımışlar.

Haberin Devamı

Efsane “Yeşil Kabare” gibi münferit işleri saymazsak stand up kavramı, İstanbul’daki bugünkü zenginliği hayal bile edilemeyecek kadar zayıftı 15-20 yıl öncesine kadar. “Seinfeld” gibi Amerikan dizilerinden “anlamaya” çalışırdık bunun ne olduğunu.
Leman Kültür’de 20 kişiye yaptığı gösterilerin ileride Cem Yılmaz gibi bir dev yaratacağını bilmiyorduk henüz. Çünkü bana kalırsa Cem Yılmaz’ı Cem Yılmaz yapan, dergiye çizdiği karikatürler değil, Leman Kültür’de yaptığı bu tek kişilik gösterilerdi.
Sonra iş demokratikleşmeye başladı.

Stand up’ta son nokta

Yani Huysuz Virjin, Ferhan Şensoy, Cem Yılmaz, Ali Poyrazoğlu gibi işi zaten komedi olan figürlerden çıkıp halka indi.
Beyoğlu’nda yeni yeni açılmaya başlayan Old City Comedy Club gibi stand up mekânlarında karaoke yaparcasına artık sıradan insanlar da kendi gösterilerini yapmaya başladı.
Ardından kulüplerin sayısı ve çeşitleri artışa geçti. Beyoğlu’ndan sonra Beşiktaş, Kadıköy gibi şehrin diğer semtlerine, sonra Ankara gibi başka kentlere sıçramaya başladı.
Bugün İstanbul’da İngilizce, hatta Rusça stand up geceleri düzenlendiğini biliyor muydunuz?
Kentlerarası değişimler oluyor, mesela dört İstanbullu stand up’çı Ankara’ya gidiyor, dört Ankaralı da gelip Beşiktaş Kültür Merkezi’nde deplasmana çıkıyor.
Uzun yıllar kent yazıları yazmış bir gazeteci olarak bunların duyurulmasında umarım naçizane benim de minik bir payım vardır...
Bakın sadece bu akşam için tarıyorum: Beyoğlu Efsahne’de “Haydaa Mehmet Mayda”, Ankara Eezy Cocktail’de “Özkan Çelik Şov”, Kadıköy Motto’da “Cuma Stand Up Gecesi”, Beyoğlu Infiniti Sahne’de “Taksim Stand Up Gecesi”, Kadıköy Punch’ta “Sana Bir Şey Diyeceğim”, Beşiktaş BKM Mutfak’ta “İkili Stand Up”, Ankara Fade’de “Burak Ekinci Şov”, Eskişehir 6:45’te “Manitoloji”, Samsun BBSM’de “Tahsin Hasoğlu Şov”, Beşiktaş Sahne Beşiktaş’ta “Anlatanadam”, Ankara Berlin Kafe’de “Ankara Stand Up Gecesi”, Caddebostan Kültür Merkezi’nde “Okan Çabalar Şov”...
Yerim az ama liste böyle uzayıp gidiyor.
İster gidip stand up gösterilerini izliyorsunuz, yok eğer cesaretiniz varsa siz de sahneye çıkıp şakalar, komiklikler yapıyorsunuz.

Haberin Devamı

Bu işin fine dining’i açıldı

Haberin Devamı

Bahsettiğimiz gibi stand up denilince çeşit, alternatif ibadullah. Ama Nişantaşı’nda şubat başında öyle bir yer açıldı ki bu işin “premium”u, bir nevi “fine dining”i: The Stay Boulevard otelindeki Komedi Kulüp.
Fuayede sizi önce 5 Nisan’a kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek “Gülerek Kendine Dön” sergisi karşılıyor.
Yerli-yabancı sanatçıların gülmek üzerine tasarlanmış eserleri var.
Kulübe adım attığınızda simsiyah bir ortamla karşılaşıyorsunuz. Oturma grupları, duvarlar, tavan, her şey siyah.
Bütün dikkat sahneye verilecek şekilde tasarlanmış.
Masalar ve localar yarı çember halinde kat kat yükselecek şekilde sahneye dönük. Yani birbirlerini kesmiyor, sahnede olup bitene bakıyorlar.
Bütün bu siyahlık, zarif, kırmızı aydınlatmalarla kırılmış. Çok insan sıkıştırmak yerine, ferah bir düzen kurulmuş.
Yani evinizin koltuğunda oturur gibi ve bir sanatçı karşınızda! Bu konfor ve sanat odaklılık için mimar Mahmut Anlar’ı tebrik etmek lazım.
Tabii bu ferahlık sahne masrafını karşılayabilmek için biraz külfet getiriyor.
2 bin liralık bilet ücreti dışında yiyip içtiklerinizi ödüyorsunuz.
Kürdan köfte, mini burger gibi atıştırmalıklar 250-680 lira.
Bir çarşamba akşamı olmasına rağmen 100 kişilik salonda tek bir boş yer yok. Yaş ortalaması 30-45.
Çoğunluk Nişantaşı ahalisi ve beyaz yakalılar.
İnsanlar 20.00 gibi gelmeye başlıyor, temsiller 21.30 gibi başlıyor.
Gösteri başlayana kadar Batılı sohbet müzikleri çalıyor.
Stand up geceleri dışında tiyatro ve müzik etkinlikleri de oluyor.
Aylık programlarını internet ve sosyal medyadan takip edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Giray Altınok faktörü

Komedi Kulüp’e açıldıktan 2 ay sonra gitmemin nedeni “Prens”ten hatırlayacağınız Giray Altınok. Sadece televizyonda değil, asıl sosyal medyada yaptığı “Semiramis Uyuyo muydun?” gibi parodi serilerine de bayılıyorum. Onun sahne alacağı geceyi bekliyordum, cuk oturdu, Dünya Tiyatro Günü’ne de denk geldi.
Giray şahane, sahneyi dönüşümlü paylaştığı Sarp Apak kendini aşmış.
Hayat boyu delilerle yaşadığı mücadeleyi anlattığı bölümler yıkılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları