Paylaş
Toplumsal olarak doğru adımlar atılabilirsek bu veri odaklı dijital ekonomide potansiyel ülkemiz için büyük olabilir.
Bu durumda yapılması gereken durum tahlili yapmak ve atılması gereken adımları hızlıca atmaktır.
Bu konuda en iddialı ülke olan Çin iki farklı ölçme endeksiyle dijital ekonomi aktivitelerini tahlil ediyor ve değerlendiriyor. Bu endekslerden biri toplumsal dijital yaşama bakıyor. Örneğin mobil İnternet kullanıcılarının sayısı ve e-ticaret sayılarını ölçüyor. Daha enteresan ve temel ekonomik aktiviteyi yansıtan diğer endeks ile de dijital ekonominin üretime yansımalarını ölçüyor.
AB dijital ekonomi ve toplum endeksi olarak isimlendirdiği endeks ile hem toplumsal, hem de üretimdeki dijital gelişmeleri ölçüyor.
Türkiye’de bir sivil toplum kuruluşu şirketlerin dijitalizasyon endeksini ölçen bir çalışma yaptı. Ancak bu, burada tartıştığımız Türkiye Dijital Ekonomi Endeksi’nden farklı, daha dar bir yaklaşımdır.
Eğer bir şeyi ölçemiyorsanız onu iyileştiremezsiniz.
Peki makro dijital ekonomiyi nasıl ölçebiliriz?
Elimizdeki en ulaşılabilir veri yüksek teknoloji ürünleri ihracatına ait.
31 Mart 2019 verilerine göre yüksek teknoloji içeren ürünlerin ihracatı yüzde 3,4.
31 Mart 2018 sonu itibarıyla bu rakam yine yüzde 3.4 idi. Yani geçen bir yılda bu alanda herhangi bir iyileşme olmamış.
Bu veri pek iç açıcı olmasa da, bununla birlikte kullanılacak diğer verilerle daha sağlıklı ve derin bir resim ortaya koymak mümkün. Makro ekonomideki dijital gelişmeler konusunda bize daha iyi fikir verebilecek diğer verileri üç ana başlık altında gruplayabiliriz.
Yatırımlar
Yüksek teknoloji ürünleri geliştirebilmek için önemli ve akıllı yatırımlar gerekiyor. Bu yatırımlara ait detaylar, örneğin; ne kadarı risk yatırımıdır, ne kadarı üretim kaynaklı yatırımdır, ve dijital ekonomi şirketlerine ait kayıtlı sermaye miktarı gibi veriler daha detaylı bir resim oluşturacaktır.
İnsan Kaynakları
Yüksek teknoloji ürünlerini geliştirmek için çalışanların gelirlerinin normal sektörlere göre değişimi ise bir diğer kriterdir. Dijital ekonomide iş imkanlarının eski ekonomideki iş imkanlarıyla karşılaştırılması da bir önemli kriterdir.
STEM eğitiminin yaygınlığı ve STEM sistemini efektif ve başarılı şekilde uygulayan öğretmen sayısı gibi veriler de önemli kriterlerdir.
İnovasyon Girdisi
Kritik bir başka veri de dijital ekonominin temellerini oluşturacak yenilik, yani inovasyon girdilerine yönelik verilerdir. Bu veriler arasında 3 önemli veri dijital ekonomi aktivitelerini ölçmek için idealdir:
- R&D çalışanlarının sayısı
- Yeni patentlerin sayısı
- Patentlerin ticarileştirilme oranı
Dünya Bankası bazı ölçümlerde bulunuyor. Ancak bu kritik dönemde dijital ekonomiye ait bu ölçümlerin, ülkemizin kendi birimleri tarafından bilimsel bir yaklaşım ve sistematik bir metodoloji ile ölçülmesi ve toplumla paylaşılması tüm ülkeyi dijital yolculuğumuzda motive edecektir.
Savunma sanayinde elde edilen teknoloji birikimini sivil sektörde yeni iş modelleriyle ticarileştirmenin yollarını bularak, milli dijital ekonomimizi daha hızlı büyütebiliriz. Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın çok yerinde bir benzetmesi var; “Dijital devrime ayak uydurabilenler bir roket gibi yükselirken, bu devrimi yavaştan takip edenler uçak gibi ilerleyecekler” diyor. Aradaki fark, roketler giderek artan bir ivme ve hızla yükselir. Uçaklar yavaş yavaş pistten kalkar ve belli biz hızda yol alır.
Son 250 yılda gerçekleşen tüm tekno-ekonomik kalkınma dalgalarında hızlı bir ivme ile yeni tekno-ekonomik paradigmaya uyum sağlayan ülkeler o dönemin en başarılı ekonomilerini yaratmışlardır. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Devrimi’nde bu konuda en agresif ülke Çin oldu. Son yirmi yılda gördüğümüz atılımlar Bilgi ve Teknoloji Devrimi’nin başlangıcı olan 1970’lerde atılan adımlara ve o adımları disiplinli yürütmeye dayanıyor. Çin birden fazla endeksle dijital ekonomisini sürekli olarak ölçüyor ve değerlendiriyor.
Şu anda seçim bizim. Bu ekonomiyi giderek hızı artan bir şekilde büyütebiliriz. Bunun için sistematik ve bilimsel yöntemlerle hazırlanan Türkiye Dijital Ekonomi Endeksi ile ölçmeye başlayalım. Tüm toplumu bu hedefin arkasında motive ettiğimizde de giderek artan hepimizin arzu ettiği o büyüme hızına odaklanabiliriz.
Devletin bu konuda atacağı adımlar çok kritik. Özellikle önümüzdeki seçimsiz dönemde odak alanlarının başında ekonomi gelmesi, Türkiye Dijital Ekonomi Endeksi çalışması ve dijital ekonominin hızla büyütülmesi için büyük fırsatlar sunuyor.
Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve diğer mecralardaki teknolojistlerle bir araya gelinerek oluşturulacak bu endeks ülkenin geleceğine dair sağlam bir yol gösterici olacaktır.
Paylaş