Paylaş
Adamlar gayet planlı programlı geldiler... Yıllardır, aylardır Türkiye’yi kuşattılar kuşattılar... Ve sonunda Avrupa Minderi’nin dışına ittiler.
AKPM’nin dünkü kararı, şu anlamı taşıyor:
- AB yolunda taa 2004’ten önceki noktaya döndük.
İçimizdeki Hollandalılara müjde...
Dün, aynı saatlerde Yunanistan, firari askerlerin Türkiye’ye iadesini bir kere daha reddedebiliyor.
Tesadüf mü?
Üç gün önce AGİT’in raporu, ayrı bir işarettir.
Beş gün önce Fransız akademisyenin “Erdoğan öldürülmeli” demesi artık sözün bittiği yerdir.
Türk Futbol Kulüplerine UEFA’nın yaklaşımı bile nefret kokuyor.
Biz burada hâlâ Türkiye’yi jurnal etme peşindeyiz.
Birbirimizi boğazladığımız yetmiyor, milli iradeyi mahkeme kapılarında arıyoruz.
15 Temmuz’u “kontrollü darbe” 16 Nisan’ı, “mühürsüz seçim” ilan eden de yine bizleriz.
Hangi birini sayayım?
“Tek adam, tek adam, tek adam” diye diye, yakında aklımızı oynatacağız, imdat!..
Tayyip Erdoğan için “öldürülmeli” diyen o Fransız’a, sadece Tayyipçiler mi tepki göstermeliydi? Yetmez... Tayyip karşıtları da tepki göstermeliydi.
Demokratlıktan vazgeçtim, insanlık da mı kalmadı yahu?
Avrupa’ya kızacak halimiz mi var?
Paylaş