Paylaş
Güçlü.
Nitekim güçlünün hukuku’nu benimsemiş.
Ama beceremiyor.
Gücünü kullanmayı hiç bilmiyor.
Irak, Suriye dahil, nereye gittiyse hüsranla döndü. Yaptığı her mukavele, her anlaşma fiyaskoyla bitti. Hiçbir ülkeye de güven veremedi.
Ne yapayım öyle gücü?
Güç dediğin, korkulan değil, saygı duyulan’dır.
***
Dostumuz bizde çok kötü izler bıraktı.
Darbe tezgahı dahil her türlü terör ve kaos’ta, şüpheleri hep üzerinde topladı.
Dedik ya, beceriksiz.
Çok açık verdi.
Belki bu sebeple, şaibeler hep ona yapıştı kaldı. Bilmeyerek de olsa, çok can yaktı çok...
Yani akıllı bir dost olduğu söylenemez.
***
Nitekim... Şu son olaya bakın.
- Tutuklu papaz yandı.
Suçluysa da yandı, suçsuzsa da yandı.
Hele bir de yaptırım meselesi var ki, papaz iyice yandı.
Onu yakan, ne bizim İçişleri Bakanı’dır, ne Adalet Bakanı... Yakan, bizatihi Amerika’dır. İade etmemiz için öyle tehditler savurdu ki, en ilkel kavim bile buna katlanamazdı.
Bay Papaz hâlâ iadesini bekliyor. Çok bekler.
İade şöyle dursun, takas bile mümkün değil.
***
Kendi vatandaşına, hem de çok kıymetli papazına bile hayrı olmayan bir devletin, Fethullah Gülen’e daha ne kadar hayrı dokunabilir?
Çok mu umrunda?
Paylaş