Tuhaf şeyler

“Bu ne biçim ülkücü” diyebilirsiniz ama sadece o kadar mı?

CHP’li de değil.

Artık MHP’li hiç değil.

AK Partili zaten değil.

Eh, geriye ne kalıyor? HDP... O hiç mümkün değil.

İlk defa böyle bir aktör tanıyorum:

Güya partilerüstü ama bağımsız aday olmak aklından geçmiyor.

Kaldı ki... Ülkücü sıfatı taşıyor ama sosyal demokratlar’a her zaman daha yakın duruyor.

Mansur Bey’in şu ‘tercih’ meselesine gelince...

Akşener’in gözünün içine baka baka “İYİ Parti’yi tercih etmediğini” söylemesi, en azından nezaketsizliktir.

Bir ittifak arayışıydı o.

Ne demek tercih?

Tanıdığımız Meral Akşener ona gereken cevabı verirdi ama herhalde o işi sandıkta İYİ Parti seçmenlerinin tercihine bıraktı.

Her neyse...

Genel tabloya bakalım.

Partiler, liderler, üst yönetimler, kadrolar, aday tespiti için çok çalıştılar ve yoruldular. Daha da üçbuçuk ay var seçime... Enerjilerini ve nefeslerini dikkatli kullanmaları gerekir.

Hem bu seçim, öyle bir seçim ki... Adı yerel ama genel’den beter. Sadece bulunduğunuz mahalle, il, ilçeden ibaret değil mesele.

Yani:

Hatt-ı müdafaa yetmez.

Sath-ı müdafaa lazım.