Paylaş
- Odada kaç ekonomist varsa, o kadar da tez var.
Yani mutabık değiller... Nitekim koca bir hafta “faiz-enflasyon” tartışmasıyla geçti:
- Hangisi sebep, hangisi sonuç?
Anlamak mümkün değil. “Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan” gibi bir şey.
***
Lisede münazaralar yapardık:
- Okumuş insan mı mutludur, cahil insan mı?
Buyurun bakalım.
Tribünlerden hangi taraf daha alkış alırsa, puanlar o tarafa...
- Sanat, sanat için mi, toplum için mi?
Aslında demagoji galip gelirdi.
Ve maç biterdi.
Bu faiz-enflasyon maçı bir türlü bitmiyor. “Yaşayalım görelim” diyorsak,
o da pahalıya patlıyor.
***
Merkez Bankası, bağımsızlığını ilan mı ediyor, rüştünü ispat mı ediyor?
Ne gerek var?
Bağımsız olduğu muhakkak. Aksini kim söylüyor? Hiç kimse.
Zaten bağımsız olmasaydı, faize bu kadar gaz verebilir miydi? Cumhurbaşkanıyla inatlaşmak için bile önce bağımsızlık lazım.
Demek ki var.
***
Anlamadığım şudur:
Bu ekonomi denen nesne, ilim değil midir?
Yorum farkı da bu ilime dahil midir?
Yahu ne diyorsunuz?
Biz aritmetiği yani rakamları da tartışarak seçim sonuçlarını dilediğimiz yöne çeviren insanlarızdır. Hatta biz, hukuka bile 3-5 takla attırarak yorum farkı yaratan uzmanlarızdır.
Ekonomi vız gelir bize.
Ölçülerimiz hiç şaşmaz.
- Borcu olmayan adama, bizim köyde zengin denir. Vesselam...
Paylaş