Paylaş
Bula bula çıkardıkları iki aday’a bakın.
Alın birini, vurun öbürüne.
Bir de Fransa’nın gelmiş geçmiş devlet başkanlarını hatırlayın.
Çıta, nerelere kadar düşmüş, görün.
***
Geçenlerde bir grup genç, Paris’te yollara döküldüler.
Sloganları şu:
- İkisine de HAYIR.
Bu gençler, herhalde kumaşı iyi olan Fransızlardı ki, ülkelerini yönetmeye talip her iki aday’ı da yetersiz buluyorlardı.
Yani, kalite meselesi.
- İkisine de HAYIR.
Ne çare ki, üçüncü bir aday yok. Bunlarla yetinecekler.
***
Sadece Fransa mı?
Avrupa’nın birçok ülkesinde aynı sıkıntıyı görüyoruz.
- Çapsız devlet adamları.
Üstelik çoğu gayriciddi.
Çoğu güvenilmez.
Uygar görünümlü ama çoğu kaypak... Sadece kendine demokrat.
Ayrıca da Avrupa’nın temel ilkelerine hayli yabancı.
***
Gelecek pazara Fransa, kararını verecek. İçine sinse de sinmese de, ikisinden birini -tabii kötünün iyisini- seçecek. Çok beğeniyor olsaydı,
zaten birinci turda seçerdi.
Bu bakımdan... Protestocu gençleri gayet iyi anlıyorum. Onlar, muasır medeniyet ölçülerini arayan, köklü Fransız kültürüne bağlı ve de seviyeli bir kuşak herhalde.
Paylaş