Paylaş
Bekliyoruz.
Okulda olması gerekirken, daha sokakta çelik-çomak bile oynamamış çocukların silahlandırılıp ateşe gönderilmesi, hangi vicdana sığar?
Şimdi Suriye’de terör örgütlerinin yaptığı budur.
Dünya seyrediyor.
***
Bir de savaş-barış kelimelerini oyuncağa çevirmiş olanlar var.
Yahu sokağa çıkıp rastgele 100 kişiye sorsanız:
- Savaş mı, barış mı?
100’ü de barış der.
Öyle ya.
Savaşı kim ister?
Lakin sorarlar size de:
- Türkiye’de hergün katliam yapılırken niye barış çağrısında bulunmadınız?
Siz hep TSK operasyonları başlayınca mı barış istersiniz. Kaçıncı bu?
***
Kulağa hoş da geliyor:
- Operasyonlar dursun.
Hay hay... Gelin hep birlikte bağıralım operasyonlar dursun diye.
Çaresi de çok kolay.
Burnumuzun dibinden çekilip giderler, operasyonlar da o zaman durur.
- Al sana barış.
***
Fakat ne yazık.
Bizim sahte barışseverliğimiz, bunlara daha cüret veriyor.
Hele süper geçinen bir devlet, sırtlarını biraz sıvazlayınca, bunlar daha azıtıyor. Bilmiyorlar ki yarın öbürgün süper bir satış’a geleceklerdir.
Öyle ya...
Liderler arasındaki telefon konuşmasını bile tahrif ederek komuoyuna yansıtan bir mekanizma, ne kadar ciddi olabilir?
Paylaş