Paylaş
Ne lüzum var grup kararına?
Her şey apaçık ortada.
Bir taraf “cesedimizi çiğnemeden geçemezsiniz” diye günlerdir bağırdığı gibi öbür taraf, meclise verdiği teklifi 316 kişiyle imzalıyor.
Grup kararından daha keskin bir duruş değil mi bu?
***
Bir taraf “evet diyen vatan hainidir” havasıyla bastırırken, öbür taraf “fire vermeyiz” diye bağırmıyor mu?
Grup kararı da neymiş?
Karardan daha katı bir duruş değil mi bu?
Baş koymak gibi bir şey.
***
Oylamanın gizli oluşu da ayrı bir komedi.
Herkesin birbirini kontrol edeceği, hele şüphelilerin daha da yakın takibe alınacağı bir oylamaya “gizli” denebilir mi?
Sistemin adı ne olursa olsun.
Demokraside kurallar bu derece ihlal edilebilir mi?
***
Bir taraf diyor ki:
- Kan akmadan mümkün değil.
Erbakan söyleseydi kabahat olurdu. Şimdi atış serbest.
Öbür taraf ima ediyor ki:
- Ne pahasına olursa olsun.
Bir yasa değişikliği böyle mi yapılır?
Komisyonu gördünüz.
Gidişat ordan belliydi.
***
Devlet Bahçeli hiç değilse “1 oyum var, Evet oyu kullanacağım” diyerek -şeklen- sadece kendisini bağlıyor. Hiç değilse - şeklen- arkadaşlarının iradesine ipotek koymuyor. Ya da o izlenimi vermek istiyor.
Bu kadarcık nezakete bile hasretiz.
Paylaş