İyi misafir

Aleksis Çipras, Ruhban Okulu’nu gezerken, Ecevit’in Türk-Yunan şiiri aklıma geldi...

Haberin Devamı

Yanlış hatırlamıyorsam, birkaç mısra şöyleydi:

 

Aramızda bir sihir

Bir ılık deniz

Kıyısında birbirinden güzel

İki milletiz

.........

Artık karşılıklı jest yapma zamanımız gelmiştir... Karşılıklı ve eş zamanlı... Nasıl ki gergin saatlerden sonra, Kardak kayalıklarında (1995) Türk ve Yunan Bayrakları “aynı anda” inmişti... Nasıl ki iki millet bu formülü çok sevmişti... İşte öyle bir şey... Bir sürü şey.

***

Çipras’ın Ayasofya’yı gezdiği saatlerde de, bir Yunan futbolcu, Galatasaray formasıyla top koşturuyordu... Spor barıştır.

Hah... Yeri gelmişken...

Futbolda aynı pazarlara saplanıp kalmayalım zaten.

Mesela... Rus turistlerin gözdesi Antalya, bir-iki de Rus futbolcu transfer etmeli.

Japon Kagawa’nın Beşiktaş’a transferi fena mı oldu? Ne güzel bir hava estirdi... Beşiktaş-Galatasaray derbisinde 2 Japon’un karşılıklı oynaması kimbilir nasıl bir şenlik getirecek.

***

Haberin Devamı

Dönelim Çipras’a.

Yahu komşu!.. Ege Denizi’ndeki bir ihtilafı bile yılardır çözememek, yakışıyor mu iki millete? Sığıyor mu komşuluğa?

Rahmetli Demirel demişti ki:

-Ege, bir Yunan Gölü değildir...

Ve devamla:

-Ege, bir Türk Gölü de değildir.

Dinleyenlerde bir sessizlik... Acaba nereye bağlayacak?

Ve bağladı:

-Esasen Ege, bir göl değildir.

Der demez, Türk ve Yunan gazetecilerde bir kahkaha.

Budur işte.

Birlikte gülmeye bile ihtiyacımız var.

Son söz: Gelin bir maç yapalım.

Türk-Yunan maçı değil.

Bilakis... Türk-Yunan karmasıyla bir başka ülkenin maçı olsun.

Yazarın Tüm Yazıları