Esas mesele

Ne gezer?

İşin içine şer kuvvetler karışınca, milli refleksler de elbet savunmaya geçti.

Meydan, herhalde sinsi ittifaklar’a terk edilmeyecekti.

“Ülkenin bekası için” tabii ki karşı ittifaklar kuruldu.

Ya ne yapılacaktı?

Uzak bir ihtimal de olsa Türkiye’nin geleceği, yazı-tura gibi tamamen şansa mı bırakılacaktı?

Şu kalabalık koalisyona bakar mısınız?

Terör, uyuşturucu, ihanet, dehşet, şiddet, iftira, tehdit, şantaj ve her türlü kumpas... Bunlar, siyasetin kayıtdışı unsurları...

Üzerlerine bir de nefret duygusu eklenince, korkunç bir tablo çıkıyor.

Hepsi birden geldiler, yerel seçim münasebetiyle yine kamp kurdular.

Tabii, müsait bir iklim de buldular.

Ne güzel saklanıyorlar.

Dışarıdan gelen dalgalar da caba.

Hepsini saymayacağım.

Sadece şu son teşebbüs yeter.

Suriye’nin kuzeyine “gözlem noktaları” kurulacak.

Buyurun bakalım.

Sinsi ittifaklardan biri değilse nedir bu? Üstelik zamanlama manidar. Acaba Türkiye’deki müttefikler, bu konuda ne düşünüyor?