Paylaş
- 15 Temmuz kalkışmasına direnen insanlara, o gece veya ertesi sabah, bir milletvekili çıkıp “it” diyebilir miydi?
Aradan 18 ay geçti ya.
Şimdi bir milletvekili çıkmış, rahatça “it” diyor.
***
Başka bir soru:
- Oraya buraya çekilen şu son KHK, eğer 18 ay önce taze taze yayınlansaydı, ucu açık-ucu kapalı gibi tartışmalar olacak mıydı?
Ama aradan 18 ay geçti ya...
Şimdi en azından “muğlâk” bulunuyor.
***
Belli ki, o milletvekilinin “it” dediği darbe karşıtları, eski bir Cumhurbaşkanınca da -her an- “durumdan vazife çıkarabilecek” birer potansiyel suçludurlar, öyle mi?
.........
Bu durumda...
15 Temmuz’a “tiyatro” diyenlerin kusuruna hiç bakılmaz.
Yasa’nın ruhu
Ahlâk Yasası gündemde.
Ne var ki, bizim siyasetçiler, ahlâk’ı para-pul ve yolsuzluk’tan ibaret olarak görürler.
Evet ama yetmez.
- Yalan, hakaret ve iftira nedir? Hangi ahlâka sığar?
- Kaset ve tape tuzakları nedir? Hangi sınıfa girer?
- Şantaj, tehdit ve teşhir neyin nesidir? Hangi kategoride yer alır?
.........
Eğer bunlar taslakta olmayacaksa hiç boşuna Ahlâk Yasası falan çıkarmasınlar. Oturup sabahtan akşama kadar sadece “hırsız var” diye bağırsınlar.
Paylaş