Paylaş
Birbiriyle mahkemelik olan siyasetçiler, bu maddi külfetin altından nasıl kalkıyor? Ona buna 5 bin lira, 10 bin lira, 20 bin lira... Bazen daha fazla... Hem de kaç kere.
Sonu yok ki.
Milletvekili maaşı buna yetmez ki.
Bağı bahçeyi satsa da ne fayda.
Hele ağzı bozuk biriyse yandı... 50 bin lira, 60 bin lira, 100 bin lira. Öde öde bitmez. Rakamlar giderek yükseliyor.
***
Acaba bu paraları parti mi ödüyor? Hiç bir fikrim yok.
Ama eğer parti ödüyorsa ona da yazık... Hazineden alınan paralar, bu şekilde çar çur edilir mi?
Türkçe fukarası olduğu için, hakaret etmeyi dahi beceremeyen, sadece ağzına geleni söyleyen bu fütursuz hatiplere bütçe dayanır mı?
***
Kürsüde, mitingde, kongrede, şurada, burada, hakaret etmeden konuşmayı bir türlü öğrenemedik. Masumiyet Karinesi’ne zaten aldıran yok. Ama lafa geldi mi, herkes
insan hakları şampiyonu...
Nitekim “şiddete hayır” kampanyaları için sık sık yollara dökülüyoruz. Tamam da, şiddet ne ise hakaret de odur. Hatta bazen daha onur kırıcı’dır. Ama dönüp o tarafa hiç bakmıyoruz. Oysa dil yâresi’ni andıracak yâre bulunmaz / dünyada gönül yâresine çare bulunmaz.
Paylaş