Paylaş
Müsamere bittiyse bile tek adam - çok adam tartışmaları bitmiyor.
Hele 1950 öncesine atıf yapanlar “ama siz de kızılderilileri öldürmüştünüz” diyerek kendilerini savunuyorlar.
Ne kadar yanlış.
***
İlle 1950 öncesine vuracaksınız, Kurtuluş Savaşı kahramanlarını rencide ederek değil, başka yerden vurun.
Mesela...
Varlık vergisi’nden girin, tehcir’den çıkın.
Açık oy’dan girin, gizli tasnif’ten çıkın.
Onu da yapmayın yahu.
Geriye dönmeyin.
***
Çirkin şeyler oldu.
O hengamede -kim sebebiyet verdiyse verdi- MHP en hassas yerinden vuruldu. “3-5 Bakanlık vererek” tavlanacak bir parti değil o...
Öyle olsaydı, Devlet Bahçeli 7 Haziran’ı takiben Başbakanlık teklifini kabul ederdi.
Şimdi birileri karanlıkta göz kırpmış olsa bile, MHP onu da fark ederdi.
Unutmayın.
MHP, 2002’de (3 Kasım) iktidar koltuğunu gözden çıkararak meclisi erken seçime sürüklemiş bir partidir.
***
Kaldı ki...
Sistem değişirse, parlamento dışından herkes Bakan olabilecek. İster MHP’li olsun, ister CHP eğilimli... Mesela, Cumhurbaşkanı isterse Leyla Zana’yı “Doğu’yu Kalkındırma Bakanı” bile yapabilir. Acun’u Spor Bakanı... Rıdvan’ı Futbol Federasyonu Başkanı... vs...
Anlatabildim mi?
Paylaş