Paylaş
Tutuklu meslektaşlarımızın aklanmalarını diliyorum.
Nazlı Ilıcak 49 yıllık arkadaşımdır. Darbeler konusundaki hassasiyetini, verdiği demokrasi kavgalarını en iyi ben bilirim.
Savunmasını yaptı.
Şimdi kararı bekliyor.
***
Şu noktaya dikkat.
Darbe suçunu tanımlayan 309’uncu madde, sırf Nazlı’yı değil birçok tutuklu gazeteciyi ilgilendirecek biçimde değişikliğe uğradı. Suç unsuru olarak cebir ve şiddet’i öngörüyor. Ayrıca, suçun gerçekleşmesinin elverişli bir ortamla mutlaka bir illiyet bağı olup olmadığına bakıyor.
***
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin getirdiği bu içtihat, sanırım birçok tutuklu gazetecinin lehine işleyecektir.
Nazlı, cebir’den ne anlar? Hele cebir’in ne maddi olanını bilir ne manevi olanını... Tıpkı birçok meslektaşımız gibi...
Bu bakımdan... Hukuk’un ne kadar muhteşem bir dal olduğunu tekrar vurgulamak isterim. 309’uncu maddeye atıf yapmamın sebebi de bu.
Not:
Esad’la dolaylı değil de doğrudan konuşsak ne olur?
Kavgalı olduğumuz Putin’le dün nasıl tekrar konuştuysak, Trump’la yarın nasıl tekrar konuşacaksak, eh Esad’a niye bu kadar paye verelim ki? Gel desek koşarak gelecek.
Paylaş