Paylaş
Sandığa akın akın gitmiş, kusursuz biçimde oy kullanmış, sonra evine çekilip sonucu beklemiştir. Yüzde 49’lara ulaşarak da güçlü bir noktaya varmıştır.
İşin aritmetik kısmı böyle.
Şimdi bu insanlara hiç sormadan, 24 milyon hayırcının fikrini hiç almadan “ben bu sonucu tanımıyorum, referandum yok hükmündedir” deyip, külliyen siyasi boykot ilan etmek siyasetsizlik değil midir?
Yani “ben yokum, bundan sonra istediğiniz gibi at koşturun.”
Bunu demeye kimsenin hakkı var mıdır?
Durun bakalım. Daha süreç yeni başlıyor, uyum yasaları çıkacak. Oturup konuşacaksınız. Yeni seçim kanunu ve partiler kanunu için tartışacaksınız. Belki de bir anayasa metni’nde mutabık kalıp onu kaleme alacaksınız. Yani orasından burasından daima müdahil olma hakkınız var. Hem de yüksek bir moralle...
Bütün bunları bırakıp da “ben yokum” diyerek kenara çekilmek var mı? Yüzde 49’luk kitleye bunu sordunuz mu?
Boykot kolaydır.
Bir ara meclisi boykot ettiniz... Bir ara Çankaya Köşkü’nü... Bir ara Saray’ı... Bir ara Uzlaşma Komisyonu’nu...
Boykot ettiniz de ne oldu?
Bunu yapmayın.
Hukuki yolları elbet deneyin ama boykot’a gitmeyin. Yüzde 49’luk kitleye bir vecibeniz var. “Oynamıyorum” deyip sahayı terk etmeyin. Eğer terk ederseniz, ne kadar haklı olursanız olun, hükmen mağlup sayılırsınız.
Paylaş