Paylaş
Yasa şöyle dursun, eğer eşyanın tabiatı’na uyuyorsa, hangi ittifaka karışabilirsiniz? Size ne?
Kimileri ikinci tur için mevzilenecektir, kimileri de işi birinci turda bitirmek için.
***
Saadet Partisi’ne de hiç kızmayın.
Kendi ikbalini düşünmeyecek de kimi düşünecek? İster ilke deyin, ister siyasi menfaat deyin, SP her türlü modele açık davranıyor. Erbakan Hoca da olsa, böyle yapardı. Ve hep yapmıştır. Bir hatırlasanız ya, bütün partileri parmağında oynatmıştır. Şimdi siz, Temel Başkan’a sitem edeceğinize ona niye ihtiyaç duyduğunuzu düşünün.
***
Gelelim AK Parti-MHP ittifakına.
Ne diyorlar.
- MHP’nin derdi yüzde 10’u aşmakmış, AK Parti’nin derdi yüzde 50’yi aşmakmış.
İyi ya işte.
Adı üstünde, ittifak bu.
Elbet “bir yerleri aşmak için” kurulur. Aritmetik yetmiyorsa, elbet bir ortak daha aranır? Yine yetmiyorsa bir ortak daha.
Öbür tarafın yaptığı nedir ki? O da 50’yi aşmak için ikinci turda bütün müttefiklerini sahaya sürmeyecek mi?
Gayet doğal değil mi?
***
Mantıklı gibi gözüken ama mantıksız bir eleştiri daha var:
Ne diyorlar:
- İttifak sayesinde yüzde 1 oyla bile yüzde 10’luk barajı aşacak parti var, beri tarafta ise -ittifak yapmadığı için- yüzde 9.9 oyla bile baraja takılacak parti de var.
Elbet olacak.
Eski sistemde o zaten baraja takılacaktı. Yeni sistem, bari en küçük partiye bile meclis’in yolunu açıyor. Ne var bunda? 9.9’da kalacağına sen de ittifak yapıp barajı sağlama alaydın.
***
Her parti kendi işine baksın. Rakiplerinin ittifakına çene yoracağına, kendine münasip bir eş veya eşler arasın bulsun.
Eh, bulamıyorsa da “niçin beni kimse istemiyor” diye oturup bir düşünsün.
Paylaş