Paylaş
O kadar da korkulacak bir şey yok.
Beyaz mı, kahverengi mi diye millete sorarsanız, elbet kutuplaşma olur. Kimi beyaz der, kimi kahverengi...
Bundan doğal ne var?
***
Meclis’teki dört partinin dört benzemez oluşu, kutuplaşma mıdır?
Hayır.
Demokrasinin gereğidir.
Tek tip insan arıyorsanız, boşuna aramayın. bu ülkede her türlüsü var:
Laik, dindar, dinsiz, muhafazakâr, sosyal demokrat, milliyetçi, liberal...
Kutuplaşma mıdır bu?
Hayır.
***
Velev ki kutuplaşmadır.
E ne yapalım?
Seçimleri, referandumları, kongreleri, hepsini kaldıralım.
Tek tip insan’a dönelim.
Hepimiz Beşiktaşlı olalım.
Ya da Fenerbahçe- Galatasaray rekabetini yasaklayalım.
O zaman kutuplaşma olmaz.
Var mısınız?
Bilirim ki yoksunuz.
***
Bizim asıl derdimiz kutuplaşma falan değil, iftira, tehdit, şantaj, hakaret, nefret,
kin ve husumet ama söylemeyi beceremiyoruz, kutuplaşma deyip geçiyoruz.
Fair Play’e sadık kalmak şartıyla, kutuplaşma hiç de korkulacak
bir şey sayılmaz.
Farkı anlatabildim mi acaba?
Eh, anlatamadıysam da, yarının 28 Şubat olduğunu hatırlatarak bari hafızaları tazelemek isterim.
Paylaş