Paylaş
Eh, 100 bin imzayla Meral Akşener de belli.
Öbür partilerin adayları belli değil.
Daha doğrusu belli de açıklanmıyor... “Yıpranmasınlar” diye tuhaf bir gerekçe... Yıpranmaya veya yıpratılmaya müsait birisi niye aday yapılır, onu anlamam.
Her neyse.
***
Fakat partiler, Belediye Başkan adaylarını da açıklamıyorlar. Halbuki Belediye Başkanlığı öyle bir yer ki, projeleriyle birlikte adayın şimdiden kendini tanıtması ve şimdiden çalışmaya başlaması gerekir.
Fakat hayır.
İsim açıklamıyorlar.
Özenle saklıyorlar.
Niye?
Onlar da yıpranır diye mi?
- Bunu anlamıyorum.
***
Dün Gürsel Tekin’e ısrarla sormuşlar ama ağzından tek kelime alamamışlar.
Tekin, İstanbul’u iyi bilir. Belediyecilikten de iyi anlar.
Deseler ki: (mesela)
- Adayımız Gürsel Tekin’dir.
Kimse yadırgamaz.
Hatta uygun görür.
Yıpranma meselesine gelince... Nesini yıpratacaklar? Kaç yıldır siyasetin zaten içinde değil mi?
Tıpkı bunun gibi, Ak Partililer de deseler ki: (mesela)
- Adayımız Binali Bey’dir.
Ne sakıncası var?
***
Konunun dışına çıkıyoruz ama Melih Gökçek için de iki laf söyleyip bitireyim.
Ondan nefret edenler, sandıktan çıkmasını bile kabullenememişlerdi... Şimdi hepsi Melihçi oldular.
“Seçimle gelen seçimle gitsinmiş.”
Sanki gelişini pek meşru bulmuşlardı da şimdi gidişini gayrimeşru buluyorlar, öyle mi?
Kime inat?
Nefret yarışı mı bu?
Paylaş