Aday m’aday

- Ekonomi Bakanı.

Ankara’ya bir Bakan:

- Çevre ve Şehircilik Bakanı.

İstanbul’a bir Başbakan:

- Hem de Meclis Başkanı.

Bu yüksek profilli adayların karşısına, CHP, gariban bir şekilde çıkıyor.

Ama ne yapsın CHP...

Elinde hiç Bakan yok.

Eski Bakan da yok, Yeni Bakan da yok.

Nasıl olsun ki? Yıllardan beri Bakan yüzü görmedi ki.

Bu yüzden İlçe Belediye Başkanları’yla yetiniyor. (İmamoğlu gibi, Mansur Yavaş gibi)

Yani, iktidar kanadı “Orantısız Güç kullanıyor” diyebiliriz.

Zaten de diyoruz.

Ama suç değil ki:

Canı isterse 40-50 Bakan daha sürer sahaya.

Bakan’dan çok ne var?

Bu arada Binali Yıldırım’la ilgili bir tartışma sürüyor.

Meclis Başkanlığı’ndan istifa edip etmemesi.

Anayasa’ya ister uygun olsun ister aykırı.

Tanıdığımız Binali Bey, böyle şeylere tenezzül etmez, hemen istifa eder ama etmediğine göre elbet bir nedeni var. Onu bilmiyorum.

.........

Diyelim ki, Belediye Başkanı seçildi ama meşru sayılmadı.

O zaman ne olacak?

Seçim mi tekrarlanacak, yoksa “kazanmadığı halde” koltuğa İmamoğlu mu oturacak?

Görüyorsunuz ki tartışma bitmez.

Tanıdığımız CHP de mahkemeden vazgeçmez.

Gayrımeşru Başkan diye Özgür Özel 5 yıl bağırır durur.

Gerçi bağırır da ne olur?

“Mühürsüz Seçim” diye 2 yıldır bağırıyorlar da ne oluyor?

Vallahi ihtilaf’dan bıktım usandım.