Paylaş
Yaşlanmayı “değiştirilemez bir biyolojik kader” gibi düşünüp de onu kendi haline bırakırsanız başlıktaki soruyu rahatlıkla “evet” diye yanıtlayabilirsiniz.
Çünkü kendi haline bırakılıp kaderine terk edilmiş her yaşlılık az veya çok kayıplar, azalmalar ve yıpranmalarla birliktedir. Yaşlılığa bağlı kayıplar sadece bedensel de değildir. Kayıplardan ruhsal örgütlenmemiz de az çok etkilenir. Evet, biz yaşlandıkça kaslarımız yavaş yavaş bizi terk etmeye başlar.
Yaşlılığa bağlı kas kaybı mühim bir problemdir ve çoğu yaşlının süregiden yorgunluklarının arka planında bu kas kaybı problemi yatar. Yaşlandıkça kemiklerimiz de boşalıp koflaşır. Boyumuzdaki yaşlanmaya bağlı kısalmaların ve hafiften kamburlaşmaların da arkasında bu kayıplar vardır. Yaşlılığa bağlı kayıplarımız sadece bunlarla da sınırlı kalmaz. Biz yaşlandıkça beyin ve bellek gücümüz de o kayıplardan nasibini alır.
Kayıplar listesini daha da uzatmak mümkün ama size yine de iyi bir haberim var.
Araştırmalar net ve açık olarak şunu gösteriyor: Bu kayıpların hızını azaltmanız mümkündür ve sizin elinizdedir. Yolu da öncelikle düzenli egzersiz yapmaktan ve doğru beslenmekten geçmektedir. Kısacası yaşlandıkça kaybetmek zorunda değiliz.
Lutein nedir neye yarar?
Lutein mühim bir antioksidan. Ben ona “sarı mucize” de diyorum. Doğal olarak yumurta sarısında, mısırda, ıspanakta ve balkabağında, biraz da lahanagiller, yeşil fasulye ve sarı/turuncu meyvelerde (mesela kavunda, kayısıda) bol lutein var.
Lutein çok güçlü bir antioksidan. Özellikle de serbest radikallerin oluşturduğu hücre ve DNA hasarlarını önleyen bir bileşen. Ön çalışmalar A, E vitaminleri ve zeaksantin gibi diğer antioksidanlarla birlikte lutein alımını Alzheimer hastalığının ve yaşlılığa bağlı diğer demans hastalıklarının önlenmesine de yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Lutein göz sağlığının desteklenmesinde, görüş keskinliğinin iyileştirilmesinde ve kataraktın, sarı nokta hastalığının tedavisi ve önlenmesinde ise belki de en çok bilinen ve öngörülen doğal destektir.
Memorial Sloan-Kettering Cancer Center’a göre lutein aynı zamanda kanserden korunma ve kanserin tedavisinde de kullanılır. Böbrek karsinomalarının yanı sıra idrar kesesi ve kalınbağırsak kanserlerinin tedavisinde ve önlenmesinde faydalı olduğu düşünülmektedir.
Lutein kardiyovasküler sağlığı da destekler. Menopoz öncesi kadınlarda kemik yoğunluğunu artırır ve damar tıkanıklığından korur. Luteinin bu amaçlarla kullanım etkinliğinin araştırılması için daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır.
Doğru beslenmek istiyorum diyorsanız
◊ Tıka basa değil, ihtiyacınız kadar yiyin
◊ Yavaş ve sakin yiyin
◊ Lokmalarınızı iyice çiğneyin
◊ Karışık değil basit şeylerle beslenin
◊ Kahvaltınızı güçlendirip akşam yemeğinizi hafifletin
◊ Sık sık atıştırmaktan vazgeçin
◊ Klasik değil basit beslenin
◊ Oturarak yiyin
◊ Yemekte su içmeyin
◊ Yemeğin üstüne meyve yemeyin
İyi hayat için bunlar da gerekli
◊ İnançlı olun
◊ Şükretmeyi bilin
◊ Hoş görün
◊ Affedin
◊ “Bu da geçer” deyin
◊ Gülüp eğlenin
◊ Öfkenizi kontrol edin
◊ Evcil hayvan besleyin
◊ Daha çok dost edinin
Klasik mi modern mi?
Soru “bağırsaklarımızı boşaltırken kullandığımız” tuvaletlerle ilgili. Meraklı bir okur “hangisi?” diye sormuş. Basit gibi görünen haklı ve mühim bir soru olduğundan etraflıca yanıtlanması lazım. Belli ki okur bir yerlerden bir şeyler okumuş, duymuş, neticede kafası karışmış.
Ve belki de “yanlış tercih” nedeniyle onun da canı bir şekilde yanmış, işin doğrusunu arıyor. Peki, yanıt ne? Yanıt alttaki kutuda...
Divertikülit hastaları neden çoğaldı?
Bağırsaklarda oluşan “keselenmelere” yani balon şeklindeki yeni oluşumlara “divertikül”, bu keselerde zaman zaman oluşan iltihaplanmalara ise “divertikülit” deniyor.
Konu “ateş, karın ağrısı, bulantı, kusma gibi” oldukça can sıkıcı bir tablo yarattığı, hatta bazen hayatı tehdit edici sonuçları davet edebildiği için mühim. İşin kötüsü sorun giderek yaygınlaşıyor. Yaygınlaşmanın görüldüğü ülkelerse modern tuvaletlerin kullanıldığı gelişmiş ülkeler. Uzmanlar diyor ki, “bu divertiküloz veya divertikülit konusunun arkasında klasik tuvaletlerden vazgeçip modern, oturmalı tuvaletlere geçişin rolü var”.
Uzmanlara göre alafranga tuvaletlerin kullanımı yaygınlaştıkça problem de yaygınlaşıyor.
Zira “çömelerek” tuvalet ihtiyacını gidermek “oturarak” gidermeden farklı olarak bağırsakların boşalmasını kolaylaştırıyor.
Modern tuvaletlerin yarattığı boşalma güçlüğü sadece divertikülit sorununu değil kabızlık ve hemoroit gibi problemleri de davet ediyor.
Peki, ne yapacağız? Evlerdeki modern tuvaletleri söküp daha az hijyenik olan eski usul klasik tuvaletlere mi döneceğiz?
Tabii ki hayır, kolayı şu: Modern tuvaletlerde ihtiyacınızı giderirken ayağınızın altına bir tabure koymanız ve de ihtiyacınızı birazcık öne eğilerek gidermeye çalışmanız da yeterli olabiliyor.
Cilde kollajen desteği neden faydalı?
Kollajen vücudumuzdaki en önemli yapı taşlarından biri. Bedenlerimizin yüzde 25-30’u proteinden, cildimizin de yüzde 75’i kollajenden oluşuyor.
İşte bu nedenle de kollajen parlak, sağlıklı bir cilt için ve cildin genç görünmesi için gerekli olan hücre dışı matrisin bütünlüğünün sağlanmasında anahtar bileşen.
Cilt sağlığı yaş ve dış faktörlerden etkilenir. Biz yaşlanırken vücudumuz kollajen yapma yeteneğini kaybederek yıpranmalara neden olur. Kollajen kaybı alt deri tabakasının yıkılmasına neden olur, kırışıklıklara ve esnekliğin kaybedilmesine katkı sağlar. Çevre aynı zamanda cildimizi etkiler ve UVA/UVB’ye maruz kalmak cilt hasarlarına ve kollajen kayıplarına yol açar. Kollajen desteği cilde şu beş desteği sağlıyor:
- Stratum korneumun su emme kapasitesini artırır.
- Cildin su emme ve tutma kapasitesini artırır.
- Kuru ve yaşlanan ciltte esnekliği ve pürüzsüzlüğü iyileştirir.
- İnce çizgi ve derin kırışıklık görüntülerini azaltır.
- UVB kaynaklı cilt hasarlarını azaltır.
Paylaş