Uyku belleğin ütüsüdür
Düzenli, yeterli ve kaliteli bir uyku, güçlü bir belleğin vazgeçilmezidir. Ne var ki bu net, açık ve yüzlerce kez kanıtlanıp raporlanmış bilginin tersi de her zaman geçerlidir:
Kötü, kalitesiz, yetersiz ve düzensiz bir uyku da “BELLEK TÖRPÜSÜ” gibidir. Özellikle Alzheimer hastalığı söz konusu olduğunda “bellek-yetersiz uyku ilişkisi” çok daha belirgindir. Bilhassa 30’lu 40’lı yaşlarda başlayan “KRONİK UYKUSUZLUK PROBLEMİ”nin Alzheimer hastalığına yakalanma riskini arttırdığı birçok araştırmada net bir şekilde kanıtlanmış ve raporlanmıştır. Dolayısıyla uykusuzluk sorununu çözmek kaliteli bir yaşlılık geçirmek isteyen herkes için vazgeçilmez ve öncelikli bir ödevdir.
TANSİYON YÜKSELDİKÇE BELLEK KÜÇÜLÜYOR
YENİ bir araştırmada da “hipertansiyon-bellek ilişkisi” bir kez daha netleşti: Avustralya Milli Üniversitesi’nin yaptığı bu yeni araştırmada da görüldü ki tansiyon yükseldikçe yani büyük ve küçük tansiyon rakamları büyüdükçe; beynimizin gücü azalıyor, belleğimiz zayıflıyor. O araştırmanın sonuçlarına göre de “daha güçlü bir beyin ve bellek için” neredeyse 20’li yaşlardan itibaren kan basıncımızı dikkatle izlememiz, 120/80’in üzerine çıkmasına müsaade etmememiz, mümkünse de 110/70’in altında tutmamız gerekiyor.
BİR UYARI
GRİBE KARŞI UYANIK OLUN
GRİP sezonu maalesef açıldı. Daha da önemlisi nezle/grip vakaları özellikle geçen yılla karşılaştırıldığında ciddi bir artış trendi içine girdi. Biliyorsunuz, geçtiğimiz yıl biraz da “aşısızlık korkusu” ile kış boyunca “maske-mesafe-hijyen” üçlüsüne azami dikkat gösterdik. Özellikle de “maske ve mesafe ikilisi”nde uyguladığımız ciddi tedbirler sayesinde adeta “sıfır gripli bir kış sezonu” yaşadık. Ama bu yıl durum bir hayli farklı. Farkı şu...
DİKKAT EDİN
BU YIL GRİPLE DE ÇOK UĞRAŞACAĞIZ
BU yıl biraz “pandemi yorgunluğu”, biraz “aşıya olan güven”imiz, biraz da “güven ipi”nin ucunu daha erken ve daha çok salıvermemiz nedeniyle çoğumuz adeta bir çeşit “maskeyi de mesafeyi de boş verme” bayramı yaşıyor. Uzmanlar ise bizi tekrar tekrar uyarıyor: “Pandemi önlemlerinin bu ölçüde ve bu kadar hızlı kaldırılması bu yıl ciddi bir grip patlamasına yol açabilir!“
Eğer siz de maske ve mesafe konusunda dikkatsiz davrananlardansanız grip aşısını yaptırma meselesini -benim gibi- siz de yeniden bir düşünün derim. Eğer grip açısından riskli bir gruptaysanız grip aşısını da yaptırmanızı tavsiye ederim.
BİR ÖNERİ
YAVAŞLAMAYI HİÇ DENEDİNİZ Mİ
2000’Lİ yılların başında yayımladığım “YAŞASIN HAYAT!” kitabımın girişine yerleştirdiğim bir şiiri ne yapar eder haftada en az bir iki kez tekrarlarım. Wilfred A. Peterson bakın o şiirde neler anlatıyor: “Beni yavaşlat, Tanrım!/Zamanın sonsuz görüntüsüyle hızımı azalt!/Bir çiçeğe bakmayı/İyi bir kitaptan birkaç satır okumayı/Ve yarışın daima daha çok hız için olmadığını anımsat her gün bana.../Köklerimi yaşamın katlanılan değerler toprağının derinliğine daha çok göndermek/Ve kaderimdeki yıldızlara doğru daha çok büyüyebilmek için/Beni yavaşlat Tanrım!”
ÖNERİM ŞUDUR: Gelin siz de mükemmel bir “iyi hayat yaklaşımı” içeren bu önemli ve basit tavsiyeye uymaya çalışın. Eğer “hayattan daha çok keyif alabilen, daha sağlıklı ve huzurlu biri olmak” istiyorsanız yavaşlamalısınız. Eğer “hayatı daha iyi anlamak, hissetmek ve duymak” istiyorsanız bunu mutlaka yapmalısınız. Eğer biraz hız kesip yavaşlarsanız “hayata daha olumlu bakar, daha az yargılarsınız... Daha kolay hafifler, daha çok saflaşırsınız...” Eğer yavaşlarsanız “yanınızda kimlerin yürüdüğünü” daha kolay fark edersiniz. Yavaşladığınızda “O sık sık tekrarlayan baş ağrılarınız, yorgunluk, bıkkınlık, unutkanlık, öfke ya da kızgınlık ataklarını” daha az yaşarsınız. Eğer yavaşlarsanız “uyku sorunlarınız azalır, korku, endişe, panik hatta kıskançlık gibi olumsuz duygularınız” dibe vurmaya başlar. Yavaşladığınızda “daha kolay sakinleşir, sessizleşir ve daha çabuk unutursunuz.”
ÖZETİ ŞUDUR
HAYATI ISKALAMAMAK İÇİN YAVAŞLAYIN
DAHA iyi bir hayatı özünden kavramayı, hayatın size ayırdığı o kısacık süreyi keyif ve huzurla yaşamayı, kısacası “HAYATI ISKALAMAMAYI” gerçekten arzu ediyorsanız lütfen biraz yavaşlayın. Yavaşlayın ve şu bilgiyi sık sık hatırlayın: AŞIRI HIZ, HAYAT OTOBANINDA DA TEHLİKELİDİR!
İYİ BİLGİ
BELLEĞİ GÜÇLENDİREN 5 BESİN
ZERDEÇAL/KARABİBER KARIŞIMI
Zerdeçal içerdiği zengin dopomin gücü sayesinde güçlü bir “iltihap frenleyici” etkili bir “kaygı törpüsü” ve faydalı bir bellek koruyucu. Karabiberdeki zerdeçalın etkinliğini daha da arttırıyor. Yarım fincan yoğurda bir çay kaşığı zerdeçal, çeyrek çay kaşığı karabiber, bir tatlı kaşığı zeytinyağı ekleyiniz, karıştırıp düzenli tüketiniz.
YAĞLI BALIKLAR
Özellikle soğuk sularda, doğal ortamda yosun tüketerek büyüyüp gelişen yağlı balıklar özellikle “beyin omegası DHA” açısından çok zengindir.
BİTTER ÇİKOLATA
Şeker ve süt eklenmemiş yoğun kakao içerikli bitter çikolatalar da muazzam “plavanov gücü” nedeniyle belleği güçlendirip odaklanmayı keskinleştiriyor.
MOR/KIRMIZI SEBZE/MEYVELER
Mor ve kırmızı rengin arka planındaki antosiyanin yükü beynin her türlü fonksiyonunu ama öncelikle de bellek gücünü 2’ye 3’e katlayabiliyor.
YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER
Ispanak, roka, tere, marul, maydanoz, fesleğen, nane, pancar fark etmiyor, yeşil yapraklı sebzelerin hepsi güçlü “folik asit” içerikleri sayesinde sağlıklı beyin mimarisinin temel destekleri olarak kabul ediliyor.
