Süt mü yoğurt mu?

Kemiklerin, dişlerin yapılanması, yaşlanınca bütünlüğünü koruması, destek dokusunun gelişip sağlamlaşması ve yüzlerce kimyasal sürecin aksamaması için kalsiyum her yaşın olmazsa olmazı.
Ancak süt bana göre bir yetişkin besini olmaktan daha çok bir çocuk besini. Ayrıca kalsiyum eksikliğinin en ciddi sonuçlarından biri olan osteoporozu önlemede sütün ciddi bir destek sağlamadığını gösteren çok sayıda çalışma da var. Bu nedenle prensip olarak çocukların süt içmesini, ergen ve yetişkinlerin süt ürünleri tüketmesini öneriyorum.
Bir bardak sütte 300 miligram, 30 gram kadar yumuşak peynirde 50-100 miligram, bir su bardağı yoğurtta da ortalama 300-350 miligram kalsiyum var.
Yetişkinler sütü mayalandırmalı, laktozunu azaltmalı, probiyotik güç eklemeli ve sindirimini kolay hale getirmeli.
Yani yoğurt, kefir, ayran ya da peynir olarak tüketmeli.

Tam yağlı süt mü, yarım yağlı süt mü?

Tam yağlı süt veya süt ürünleri yüzde 3.5 gram, yarım yağlılar yüzde 1.5-2 gram kadar yağ ihtiva eder.
Yağsız sütlerde ise yağ oranı yüzde 0.5’in altına iner. Bir gram yağda 9 kalori vardır. Hassas bir kilo takipçisiyseniz yarım yağlı süt avantajlı olabilir.
Ancak bir bardak sütte tam yağlı ile yarım yağlı arasında sadece 50 kalorilik küçük bir fark olduğunu akılda tutalım.
Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var. Yağı alınan sütün CLA (Canjogated Linoleic Acid) muhtevası azalır. Oysa CLA “anti yağlanma gücü” yüksek bir maddedir. Yani yağdan tasarruf edeyim derken, yağ depolamanız daha da hızlanabilir.

Tek bir sigara bile

Sigaranın tütünden, dumandan ve tütünün içindeki kimyasallardan (kanserojen maddelerden) kaynaklanan 3 çeşit zararı var.
Sigara içenler uzun vadeli olumsuz etkileri iyi bilse de kısa vadedeki tehlikelerden habersizler. İçilen bir sigaranın bile ani kalp durmasına yol açabileceği çok fazla bilinmiyor.
Oysa tek bir sigara bile içindeki karbonmonoksit nedeniyle ani kalp aritmisine neden olabilir. Nikotin böbrekler tarafından idrarla atıldığı için mesane kanserlerinin de en büyük nedenlerinden biridir.

Keçi eti mi, kuzu eti mi?

Öncelikle, keçi ya da kuzu etinin ikisinin de dana etine tercih edilmesi gerektiğini söylemeliyim. Çünkü dana eti toplu halde üretilen, doğal olmayan besinlerle kapalı ortamlarda beslenen, katkı maddelerinin kullanılma ihtimali daha yüksek, endüstriyel bir et.
Keçi ve kuzu ise daha doğal ortamda sadece yeşillikle beslenen hayvanlar. İkisi arasındaki tercihte ise lezzet faktörü ön plana çıkar ve kuzu ilk sırada gelir.

Demir eksikliği unutkanlık yapar mı?

Beyin enzimlerinin çoğunun yapısında demir vardır. Demir olmayınca o enzimler görevini yapamaz. Dolayısıyla beyin hücreleri arasındaki iletişim bozulur ve unutkanlık ortaya çıkar.
Buna oksijen
eksikliği de eklendiği zaman, beynin tam fonksiyonlu çalışmaması kaçınılmaz olur.

Tiroit nodüllerinde ameliyat şart mı?

Tiroit nodüllerinin çok az bir kısmında ameliyat zorunluluğu vardır. Ameliyat gereken vakalar çoğu zaman yüzde beşi geçmez. Ameliyat zorunluluğunu kanıtlamak için ciddi bazı testler yapılması gerekir.
Tiroit ince aspirasyon biyopsisi yapılmalı ve lezyonun ciddi bir kanser adayı ya da mevcutta kanser olduğu kanıtlanmalıdır. Basit ve kolay kanser türleri dahi ameliyat edilmeden izlenebilir.

Cilt güzelliği için E vitamini mi C vitamini mi?

İkisi de kullanılmalı ama öncelik C vitamininde.
C vitamini kolajen üretimini çok tahrik eden bir ürün. İyi bir antiokdisan. Cildin kırışmasını da önlüyor.
E vitamini de yine cildi tahribatlara karşı koruyor ve o da önemli bir antioksidan. Burada sihirli sözcük “askorpil palmitat”.
Kullandığınız cilt ürününün bu maddeyi içerip içermediğine mutlaka bakın.
E vitaminli ürünleri ağızdan, C vitaminli ürünleri ciltten almayı tercih edin.