Paylaş
İlk sorudan başlayalım. “Göbek genetik miras mı, yoksa yanlış beslenmenin faturası mı?”
Yanıtım: İkisi de...
Ama genetik mirasınızda olmasına rağmen göbek bağlamayabilirsiniz de...
Göbek ve bel çevresinde biriken yağlar çoğu zaman metabolik bir soruna işaret eder. Bu kişilerin çoğunda insülin direnci sorunu vardır.
Günümüzde her dört kişiden biri insülin direnci genetiği taşıyor. Bu, “Sağlıklıyım, aslan gibiyim” diyen bir gençte bile ortaya çıkabiliyor.
O genetik düğmeye basarsanız; insülin direnci patlıyor, gen aktive oluyor ve göbekler büyüyor, beller genişliyor, enseler kalınlaşıyor, gıdılar sarkıyor. Kötü karbonhidratları, çöp karbonhidratları yani şekerli ve unlu gıdaları fazla tüketmek ve hareketsiz, koltuğa bağlı bir yaşam sürmek, genetik probleme davetiye çıkarıyor.
Peki göbeği eritmenin sihirli bir yolu var mı?
Hızlı göbek eriten bir yol yok. “Filanca toz”, “falanca bitki”, “10 seansta yağdan eser bırakmayan cihaz”, bunların hepsi safsata...
Cihazlar iki santimlik yağı etkiler. O iki santimlik yağın da insülin direncinizle, göbeğinizle ilgisi yoktur.
Normal bir yetişkinin vücudundaki yağın yüzde 80’i cilt altında, yüzde 20’si de karın içindedir.
Cilt altındaki yağı yüzde 50 artırsanız da kalbinize, damarınıza, ömrünüze zarar gelmez ama bacaklar şişer. İç yağın ise yüzde 20’den 25’e çıkması bile tansiyonu patlatır, şekeri zıplatır, kolesterolü hoplatır.
Mezuraları alın göbeği, beli, kalçayı ölçün
◊ Tam göbeğinizden mezurayı çevreleyin.
◊ Kadınlarda 88 cm, erkeklerde 98-100 cm’den fazla olmamalı.
◊ Bel çevrenizi, kalça çevrenizin uzunluğuna bölün.
◊ Bu oran kadınlarda 0,8’in, erkeklerde 1’in üzerinde olmamalı.
Göbeği eritmenin 3 yolu
◊ Öncelikle şekeri hayatınızdan çıkarın. Çaya, kahveye attığınız şekere de veda edin.
◊ Şekerli her türlü içecekle vedalaşın. Meyve sularını, gazlı içecekleri kesin.
◊ Prensip olarak içine un giren gıdalardan 1 ay kadar uzak durun, makarna, pirinç tüketmeyin.
Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirin
◊ Bol protein ve sebze ağırlıklı beslenin.
◊ Proteinin yağsız olanını seçin. Yani etin yağlı pirzola değil sırt tarafını, tavuğun budunu değil göğsünü yiyin.
◊ Mümkünse çiğ ve olabildiğince posalı, tok tutucu sebze tüketin.
◊ Sisteme düşük şeker içeren iyi karbonhidrat yükleyin. Salatalık, domates, biber, çiğ havuç, fasulye, aklınıza ne gelirse...
◊ Bakliyatı öne çıkarın. Nişasta ve karbonhidrat ihtiyacını mercimek, fasulye ve börülceden karşılayın.
Çikolata ömrü uzatıyor
Çikolatanın faydasını Harvard Üniversitesi, yaptığı bir çalışma ile ispatladı. Çalışmaya göre yararlı olan çikolata ise acı, yani bitter olanı.
Kakaonun içindeki antioksidan mucizeler damar korumada, kanser önlemede, tansiyon dengelemede acayip işler başarıyor. Ama içine süt, şeker, palm yağı eklerseniz fayda değil zarar veriyor.
◊ Yüzde 70 üzerinde kakao içeren bitter yani siyah (dark) çikolata yenebilir.
◊ İdeali yüzde 85-90 kakao oranı...
◊ Günde 25-30 gram yenmesi ömre ömür katabilir.
Egzersiz yapın
◊ Büyük kasları kullanacağınız egzersizler yapın.
◊ Kalça kaslarınızı, bacak kaslarınızı, baldır kaslarınızı çalıştırın. Çünkü bu kas yapısının yüzde 80’i göbek çizginizin altında.
◊ Yürüyün, arada hızlanıp yarım dakika -1 dakika koşun.
Tiroit sorunları yaygınlaşıyor mu?
Çok yaygınlaşıyor, bunun da farklı nedenleri var. Tiroit alanıyla ilgilenen endokrinoloji uzmanlarına göre tiroit kanserleri de sıklaşmaya başladı. Yaygınlaşan hastalıkların başında Haşimato geliyor. Bunda bağışıklık sapkınlığı, ruhsal sorunlar, sosyal problemler etkin. Guatr eski oranlarda yok belki, çünkü tuzu iyotladık. Ama bunun dışında kalan tiroit nodüllerinde ve Haşimato’da bir artış var.
Paylaş