Paylaş
Sinsi ilerleyen, fark edildiğinde de -maalesef- yapılabilecek şeyler minimuma inen bazı sağlık sorunlarımız var. Bunlardan biri de kronikleşmiş ve ileri dönemlere ulaşmış böbrek yetmezliği.
Böbrekler -nedense- pek popüler organlar değiller. Herkes -yine nedense- kalbine, karaciğerine ya da beynine gösterdiği özenin yarısını bile böbreklerine göstermez.
Tavsiyem şu: Yıllık sağlık kontrollerinizde böbreklerinizin ne durumda olduğunu öğrenmeyi unutmayın.
Aşağıdaki belirtilerin böbreklerinizde bir “süzme ve temizleme” yetersizliğine işaret edebileceği de aklınızda olsun.
◊ İlerleyici yorgunluk
◊ Kaşıntılı ve kuru bir deri
◊ İnatçı iştah kaybı ve bulantı
◊ İdrar miktarının azalması
◊ Üşüme
◊ İnatçı baş ağrısı
◊ Nefes darlığı
◊ İnatçı tansiyon yüksekliği
Dersimiz yine B12!
Bir vitamin düşünün ki mini minnacık boyu ve miligramla ölçülen miktarları ile bedeninizi tepeden tırnağa etkilesin!Bir vitamin düşünün ki bazen karar vericiliğe (beyin), bazen müdafaa (defans) oyunculuğuna soyunup bağışıklık sistemine güç versin. Bazen orta sahaya geçip her yöne etkili güzel paslar versin, bazen de ileri uca geçip (forvet) iş bitirici bir golcü haline gelsin.Mesela belleğinizi desteklesin, mesela oksijen taşıma işine ayar versin, mesela öğrenmenize güç versin, mesela depresyona dur desin ya da sinir kılıflarına kol kanat gersin.B12 işte böyle bir vitamindir. Eksikliği (noksanlığı) de işte bu nedenle pek önemlidir. Sağlık izleme planınıza B12 kontrollerini de dahil etmeyi lütfen unutmayın.
Sigara mı, kan şekeri ayarı mı?
Ben bu soruyu “Kırk katır mı, kırk satır mı?” sorusuyla aynı kefeye koyar, “İkisi de çok ama çok tehlikeli risk faktörleridir” diye yanıtlarım.
Kan şekeri yüksek biri iseniz koroner kalp hastalığından “ölme” riskiniz en az 3-5 kat daha fazladır. Riskinizin “gizli şeker” hatta “insülin direnci” aşamalarında bile beklenenden çok daha yüksek olduğunu unutmayın.
Elma çekirdekleri
bizi zehirleyebilir mi?
Siyanojen glikozitler sağlığımız için tehlike yaratabilen doğal bileşikler. Bunlar gıdalarla bedenimize dâhil olduklarında hidrojen siyanide dönüşebiliyorlar, onun da yüksek dozlarda zehirleyici etkisi söz konusu olabiliyor.
Ezilmiş veya çiğnenmiş elma tohumları (hatta badem, kayısı, şeftali, kiraz çekirdekleri) da siyanojen glikozit kaynakları. Bu tohumlar ağızda çiğnendiği ve hazım sisteminde sindirildiğinde yapılarındaki amigdalin maddesi hidrojen siyanüre indirgenir.
Kısacası bu çekirdekleri fazlaca tüketmek sağlık için riskli olabilir.
Peki ne kadarı tehlikeli? Net bir rakam yok ama 2 ölçek öğütülmüş elma çekirdeği riskli miktarda siyanojen glikozit içerebiliyor, aklınızda olsun.
Çiğ mi, pişmiş mi?
Sizden gelen soruların ilk 10’unda bu tereddüt hep var. Yanıt ise net ve açık: İkisi de önemli. İkisinin de artıları, eksileri var. Doğru olanı “Ne sadece pişmişe yüklen, ne de sadece çiğ ile beslen!” olmalı.
Özeti şu: Çiğ besinde vitamin, mineral daha fazla. Antioksidan güç daha yüksek. Glisemik indeks daha düşük. Enzim oranı daha fazla.
Pişmiş besinde ise mikrop barınma olasılığı daha az. Çiğnenebilme ve hazım süreçleri daha kolay. Lezzet oranı genelde daha yüksek.
Bazı besinlerin içindeki faydalı unsurlar pişirilince daha kolay ortaya çıkıyor, mesela domatesteki likopenden daha çok faydalanmak istiyorsanız onu birazcık ısıl işlemlerden geçirmeniz lazım.
Göbek bağlamak mı, sigarayı bırakmak mı?
“Sigarayı bırakınca kilo aldım” diyenlerin mühim bir korkusu da “büyüyen göbekleri” nedeniyle kalp risklerinin de artacağıdır. Peki hangisi daha tehlikeli?
Yanıtım net ve açık: Sigara içmek koroner kalp hastalığına yakalanma riskinizi iki katından daha çok artırır ve sigara kesinlikle göbek bağlamaktan daha ciddi bir kalp düşmanıdır.
Kabızlığa etkili probiyotik
Daha önce de yazdık, farklı probiyotiklerin farklı etkileri olabiliyor. Bazı probiyotikler ishal sorununu çözerken bazıları da kabızlığınıza ilaç gibi gelebiliyor.
Yapılan pek çok çalışma belirli probiyotik takviyelerini düzenli kullanmanın çocuklar ve yetişkinlerde kabızlığı azalttığını net ve açık olarak gösterdi. Mesela bir çalışmada B. Lactis’in kabızlığı bir hayli rahatlattığı kanıtlandı.
B. Longus, L. Plantarum, L. Asidofilus’un da kabızlıkla mücadelede işe yarayabileceği anlaşılıyor, aklınızda olsun.
Sivilceye çinko takviyesi
Akne olarak da adlandırılan cilt sivilceleri gençlerin hatta yetişkinlerin önemli sorunlarından biri. Bazı araştırmalar çinko desteğinin bunları engelleyebileceğini düşündürüyor. Hatta yine bazı araştırmalarda sivilcesi olan insanların normal cildi olanlara kıyasla daha düşük düzeyde çinkoları olduğu gösterilmiş.
Bir çalışmada günde 20-40 mg çinko desteğinin 8 hafta sonra ciddi ölçüde işe yaradığı anlaşılmış. Eğer “Nasıl iyileşecek bu sivilceler?” sorusuna yanıt arıyorsanız çinko sitrat veya çinko oksit içeren çinko desteklerinden faydalanmayı doktorunuzla bir konuşun.
Paylaş