Paylaş
Şimdi biz işte o ikinci devredeyiz. Birinci devredeki başarımıza bakıp maçı kazandığımızı düşünerek rehavete kapılmamalı, gevşememeli “Bu iş bitti!” havalarına girmemeliyiz.
Karşımızdaki rakip son derece belalı. Üstelik bu onunla ilk maçımız. Huyunu suyunu, ikinci devrede başımıza açabileceği sorunları yeterince bilmiyoruz. Kısacası bu ikinci devre çok ama çok önemli.
Hatta bilirim ki bu son derece hayati maçın ‘uzatma dakikaları’ bile olabilir. O dakikalarda bile beklenmedik goller yeme ihtimali her zaman var.
ÖZETİ ŞUDUR
MAÇIN İKİNCİ DEVRESİNDE TAKTİĞİMİZ NE OLMALI
BU maç çok önemli. Bu maç hayati bir maç. Maç bitene kadar ipin ucunu bırakmamak, teyakkuz halinde olmak zorundayız. İlk yarıdaki performansı azaltmak yok. Dahası, performansımızı iyice arttırmak mecburiyetindeyiz.
Birinci devredeki başarımızı sadece ‘ihtiyatlı bir iyimserlik’ olarak değerlendirmek ve bu devrede de hakem son düdüğünü çalana kadar gayretlerimizi sürdürmek mecburiyetinde olduğumuzu bilmeliyiz.
En küçük bir hata veya ihmalin bile bizi zora sokabileceğini bir kenara not etmeliyiz. Unutmayalım ki iyimserlik tabii ki iyi bir şeydir ama içinde bulunduğumuz şartlarda en iyi ve güvenli iyimserlik tarzı ‘ihtiyatlı bir iyimserlik’ halidir.
BİR GÖZLEM
MEĞER NE HATALAR YAPMIŞIZ
ŞU kesin: Salgın günlerinde biz çok şey kaybettik, doğa çok şey kazandı.
Doğa kazanımlarını çok açık ve net bir şekilde gözümüzün içine sokuyor. Ve bize “Ne olur hiç olmazsa bana bundan sonra biraz daha saygılı davran!” diyor. İşte o doğa kazanımlarından birkaçı.
Boğaz’da yunuslar yüzüyor. Denizlerimiz adeta balık kaynıyor.
Bodrum’dan kaldırımların bile çiçek açtığı haberleri geliyor.
Havamız her zamankinden çok daha temiz.
Çevre kirliliği neredeyse yarı yarıya azaldı.
Ozon tabakasındaki delik bile küçüldü.
Otomobillerden çıkan karbon emisyonu azaldı.
Gürültü kirliliği minimuma indi.
BİR UYARI
KAPINIZI KAYGIYA KAPATIN
UZAYAN salgın süreci bedenlerimiz kadar ruhlarımızı da hırpalıyor. Ruhsal yönden de en çok depresyon ve panik bozukluk eğilimi olanlar etkileniyor.
İşte bu nedenle ‘korona/karantina günleri’nde beden sağlığı kadar akıl sağlığını korumak da mühim bir marifet, önemli bir ayrıntı ve özel dikkat isteyen bir konu.
Uzmanların net ve açık uyarısı şu: Kaygı bozukluğunu tetikleyen en önemli sebepler ‘bilinmezlik’ ve ‘endişe’ halidir. Eğer bunlara bir de ‘panik durumu’ eklenirse süreci yönetmek daha da zorlaşabilir.
İşte bu nedenle bugünlerde sürece ‘panik yaratabilecek haberler’ eklenmesi çok riskli. Kendinizi bu tür haberlerden korumaksa özel dikkat gerektiren bir ayrıntı.
Peki nasıl mı? Yanıtı alttaki kutuda...
PANİK, KAYGI VE ENDİŞENİN 5 FRENİ
1) Sosyal medyayı dikkatli kullanın.
2) Panik haber yayan kaynaklara mesafeli kalın.
3) Yakınlarınızla sadece doğru ve güvenli haberleri paylaşın.
4) Güvenilir kaynaklarla iletişimi bırakmayın.
5) Aileniz, dostlarınız, iş arkadaşlarınız ve sosyal çevrenizle bağlantılı kalın.
BİR NOT
PLAZMA TEDAVİSİ NASIL YAPILIYOR
TEDAVİ planı Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği bir rehbere göre uygulanıyor. Tedaviye de yetkili bir ekip karar veriyor, uygulamayı bizzat izliyor. Sistemin merkez üssü KIZILAY!
Bağışık kişiden plazmayı usulüne uygun almak ve ihtiyacı olan hastaya nakletmek süreçlerini Kızılay kan merkezleri üstleniyor.
Hemen belirtelim: Sürecin kan bağışlamaktan ve bağışlanmış kanı ihtiyacı olana vermekten herhangi bir farkı yok. İşlemler, önlemler neredeyse birebir aynı.
BİR BİLGİ
PLAZMA TEDAVİSİ İŞE YARIYOR
COVID-19 ile enfekte olup daha sonra iyileşenlerde glikoprotein yapısında antikorlar oluşuyor. Bu antikorlar iyileşen kişinin kanının plazma bölümünde uzun süre kalabiliyor.
İşte bu ‘antikor zengini’ koruyucu/bağışıklık kazandırıcı plazma, iyileşen hastadan alınıp bir COVID-19 hastasına usulüne uygun nakledilebilirse, hastadaki virüslerin önemli bir bölümü adeta ‘felç’ oluyor, virüs etkisiz kalıyor. Hasta daha kolay ve hızlı iyileşiyor. Bu uygulamaya ‘immün plazma tedavisi’ ya da ‘antikor tedavisi’ adı veriliyor.
YARIN
1- Aşıdan bir haber var mı
2- Test protokolü neden değişmeli
3- Yeni hedef neden ‘salgın
kontrolü, sabır kontrolü’ olmalı
Paylaş