Aşıyı da ilaçları da tartışmayalım

Modern tıbbın değişmez ve değiştirilemez bazı kuralları var.

Haberin Devamı

O kurallardan biri de şu: Eğer herhangi bir sağlık sorununu önlemek ya da çözmek istiyorsanız, öncelikle aşılar ve ilaçlardan faydalanacaksınız! Belli durumlarda da -zaman zaman- doğal ve geleneksel tedavi yöntemlerinden istifade edeceksiniz. Ama bir pandemi söz konusuysa, odaklanmanız gerekenler öncelikle aşılar ve ilaçlardır. Bu COVID-19 pandemisinde de durum aynı. Etkili ve kalıcı çözümü bilimden, bilim insanlarında bekleyeceğiz. O çözümler gelene kadar da doğal, geleneksel tamamlayıcı tıp alternatiflerinden istifade edeceğiz.

KISA BİLGİ
ÖNCE GÜVEN AŞILAYALIM

AŞILARDA da ilaçlarda da güvenlik meselesi en önemli faktördür. Ve biz iyi biliriz ki ikisinde de “yan etki” ile “toksik” veya “hasta edici” etkileri birbirinden ayırmak vazgeçilmez bir noktadır. Güvenli kabul ettiğimiz pek çok aşının veya ilacın önceden tahmin edilemeyecek yan etkileri tabii ki her zaman söz konusu olabiliyor. Ama bunlar kabul edilebilir limitler içindeyse hoş görülüyor. İşte bu nedenle damarlarımızı koruyalım diye aldığımız bir bebek aspirini mide kanamasına, alerjik reaksiyonlarımızı önleyelim diye yuttuğumuz antihisteminik hap baş dönmesine sebep olsa da, enfeksiyonumuz şifa bulsun diye içtiğimiz antibiyotik bağırsak floramızı bozsa da kullanmaya devam ediyoruz.


Aşıyı da ilaçları da tartışmayalım

Haberin Devamı

Ayrıca yan etki yapacağını bile bile mecburen kullanmak zorunda olduğumuz ilaçlar da olabiliyor. Mesela kanser kemoterapisinde böyle bir olasılık her zaman söz konusu. Şifa bulalım diye kullandığımız kemoterapik ilaçlar saçlarımızı dökebiliyor, mide bulantısı, yorgunluk, iştahsızlık ve daha pek çok yan etkiye yol açabiliyor. Kısacası hiçbir aşı ve hiçbir ilaç yüzde 100 güvenli, yüzde 100 sorunsuz değil. En azından alerjik reaksiyon oluşma ihtimali az da olsa her zaman söz konusu. Peki, o zaman sorun ne? Bu aşı güvensizliğinin başka bir sebebi var mı? Bence var! Sorun güven sorunudur. Tecrübeli bir hocamızın tanımlamasıyla “Halkımızın Sinovac aşısından önce güven aşısına ihtiyacı vardır.”

NE YAPMALI
HER AŞI DİKKATLE İNCELENİR

BİLELİM ki yeni ruhsat verilecek her ilaç ve aşı dikkatle denetlenir, adeta didik didik edilir. Özellikle aşılar söz konusu olduğunda incelemelerde daha da detay noktalara dikkat edilir. Zira aşılarda ilaçlardan farklı bir durum var. Aşılar hastaları tedavi etmek için değil, sağlam kişileri korumak için yapılıyor. Bu nedenle de riskin mümkün olduğu kadar minimuma indirilmesi gerekiyor. Kısacası “aşıda güven” de “aşı güvenliği” de son derece mühim ayrıntılar.

Haberin Devamı


BİR BİLGİ
DR. WARD NE DİYOR

AŞI güvenliği konusunda ‘bbc.com’a demeç veren Londra’daki King’s College Üniversitesi’nden Dr. Penny Ward, “Bir arabaya binip herhangi bir yere giderken kimse kaza geçirme ihtimalini düşünüp ona göre karar vermez, o yolculuktan vazgeçmez. Biliniz ki herhangi bir aşının sizde yan etki gösterme ihtimali araba kazası geçirme ihtimalinizden çok daha düşüktür” diyor. Dr. Ward çok haklı! Açıklaması da anlaşılır bir örneğe dayanıyor. NETİCE ŞUDUR: Acil bir durumla karşı karşıyayız. Bir orman yangını var ve biz o yangından bir an önce kaçıp kurtulmak zorundayız. İlaç ve aşılardan başka da elimizde net bir çözüm de yok. Adaçayına, ebegümecine, kelle paça çorbasına, lavanta suyuna, sarmısağa soğana sağlığımızı emanet edemeyiz. Bu nedenle de aşılama programlarını desteklemek ve o programlara katılmak bir vatandaşlık görevidir.

Haberin Devamı


ZERDEÇAL BELLEĞİ DE KORUYOR


ZERDEÇAL son zamanların en gözde baharatı. “Hint safranı” olarak da tanınıyor. Üzerinde en çok bilimsel araştırma yapılan baharat da yine o. Antioksidan, iltihap baskılayıcı ve antikanser faydaları net ve açık olarak kanıtlandı. Zerdeçalın “beyin sağlığı” ve “bellek gücü”nü desteklemede de “uzman” maharetine sahip olduğu anlaşılıyor. Bulgulara göre zerdeçaldaki “aromatik türmeron”lar sinir kök hücrelerinde büyüme ve gelişmeyi destekliyor. Türmeronların sinir kök hücrelerin gücünü arttırabileceğini gösteren bulgular da var. Yakın bir gelecekte “bellek desteği” zerdeçal ürünlerini “tıbbi gıda” olarak eczane raflarında görürseniz şaşırmayın. Güvenli ürünler çıkana kadar da ondan doğal yoldan faydalanmaya bakın, taze veya toz zerdeçalı daha sık ve bol kullanın.

Haberin Devamı

Aşıyı da ilaçları da tartışmayalım


KESİP SAKLAYIN
GÜNDE NE KADAR ZERDEÇAL 

YETERLİ sağlık faydası için 0.5-1 cm ya da 6-8 gram kadar kök zerdeçalı yiyeceklerinize her gün ekleyebilirsiniz. Tazesini bulamazsanız, 1-1.5 çay kaşığı toz zerdeçaldan da istifade etmeniz mümkün. İkisine de 1/4 çay kaşığı karabiber eklemeyi unutmayın. Karabiber zerdeçalın faydasını neredeyse 20 kat arttırabiliyor. Zerdeçalın tozu tazesinden, sıcağı soğuğundan, yağ ile birlikte kullanılanı yağsız olanından daha etkili kabul ediliyor. Eğer safra taşınız, böbrek taşınız veya hamilelik durumunuz varsa zerdeçal kullanmanız tavsiye edilmiyor. Taze veya toz zerdeçalı yoğurdunuza, salatanıza, çorbanıza ekleyebilir, sıcak et yemeklerinize katabilirsiniz.

OKUR SORUSU
TİROİDİM TEMBEL OLABİLİR Mİ

HİPOTİROİDİ yani tiroit tembelleşmesinin 10 temel işareti var. O işaretleri aşağıda sıraladım. Eğer bu işaretlerden 4 veya daha fazlası sizde de varsa bir laboratuvara gidin ve hs-TSH testi yaptırın. Rakam 3’ten fazla ise aile hekiminizle görüşmeyi unutmayın. Hipotiroidin belirtilerine gelince...

- Yorgunluk

- Kilo almak

- Üşümek

- Kabızlık

- Deri kuruması

- Depresyon

- Saç dökülmesi

- Tırnak kırılması

- Uyku eğilimi

- Unutkanlık

 

Yazarın Tüm Yazıları