Aşılarda karaborsa mı var

Pandeminin sağlık gündemimizin ilk maddesi olduğu kesin.

Haberin Devamı

Hemen her gün, her an, her ortamda pandemi meselesi mutlaka konuşuluyor. Konu pandemi olunca da doğal olarak anında zatürre ve grip aşıları akla geliyor. Sırası gelmişken sevgili Sağlık Bakanımıza mühim bir bilgiyi aktaralım: Ciddi bir aşı karaborsası başladı. Özellikle zatürre aşısı hiçbir yerde bulunmuyor. Durum böyle olunca da tek doz zatürre aşısını 350 TL yerine 4-5 bin TL’ye satmak isteyen uyanıklar devreye giriyor. Grip aşısında da muhtemelen aynı sorunla karşılaşacağız. O aşının da ne zaman satışa sunulacağı, satışında kimlere öncelik tanınacağı, hangi fiyat ve kuralların uygulanacağı maalesef hâlâ net ve açık değil. Kısacası gerek grip gerek zatürre aşıları için çok sayıda “bilinmeyen” toplumun kafasını meşgul ediyor. Peki bu bilinmeyenler neler? Eğrisi doğrusu ne?

Aşılarda karaborsa mı var

Haberin Devamı

BANA GÖRE
ZATÜRRE VE GRİP AŞILARI MUTLAKA YAPILMALI MI

ÖNCE şunu bilelim: Bu aşıların bizi yakalanmaktan çok korktuğumuz bir COVID-19 enfeksiyonundan koruması müm-
kün değil. Ne grip aşısı yaptırarak COVID-19’a karşı müdafaa mekanizmanızı güçlendirebilirsiniz, ne de zatürre aşısı ile muhtemel bir COVID-19 zatürresine “Dur!” diyebilirsiniz. Peki bu telaş niye? Neden her gün uzmanlar bize “Bu aşıları yaptırmaya çalışın” diyorlar? Gaza mı geliyoruz? Yani bir tür “dolduruş durumu!” mu var? Bu soruları hem “Hayır” hem de “Evet” diye yanıtlamamız mümkündür. Nedeni şu...


VARAN 1
ZATÜRRE AŞISI BİZE NE KAZANDIRACAK

NET ve açık olarak bilelim ki bugün yaptıracağınız en güçlü zatürre aşısı bile sizi muhtemel bir COVID-19 zatürresinden asla koruyamaz. Bu kesin! Hatta biraz daha ileri gidelim. Bu aşı sizi pnömokok zatürresi dışında kalan farklı diğer zatürrelerden de korumayacaktır. Peki o zaman neden yaptırıyoruz bu aşıyı? Çünkü ileri yaşlarda ve düşkünlerde ortaya çıkan zatürre tiplerinin yüzde 90’ından fazlasını pnömokok zatürresi oluşturuyor. Bu aşı da zaten bizi sadece zatürrenin bu tipinden koruyor. Dolayısıyla COVID-19 enfeksiyonu gündemde olmasa bile biz hekimler zaten yaşlı ve düşkünlere, kronik hastalığı olanlara, bağışıklık sistemi baskı altında kalanlara geçirebilecekleri ağır bir pnömokok zatürresinden korunabilmeleri için bu aşıyı yaptırmalarını tavsiye ediyoruz. Şimdi bu yıl pandemi de gündemimizde olunca risk grubundaki kişilere, “Eğer zatürre aşınızı yaptırmadıysanız, imkânlarınız müsaitse gelin bu yıl aşıyı bugünlerde yaptırmaya çalışın!” diyoruz. Çünkü o güçsüz bedenlerin oluşabilecek bir COVID-19 enfeksiyonunda COVID-19 zatürresine ek olarak bir de pnömokok zatürresini geçirmelerinin hayati tehlikelere yol açabileceğini iyi biliyoruz. Meselenin özeti budur.

Haberin Devamı


VARAN 2
NEDEN GRİP AŞISI BU YIL ÇOK GÜNDEMDE

UZMANLAR, “Bu yıl grip aşısını imkânı olan herkesin yaptırmasında fayda var” diyorlar. Biliyorsunuz, normalde biz bu aşıyı da sadece risk gruplarına öneririz. Ağır organ yetmezliği olanlara; kalbi, karaciğeri, böbreği, beyni, bağışıklık sistemi hasar görenlere; KOAH hastalarına, yani kronik solunum güçlüğü yaşayanlara her yıl “Lütfen gidin grip aşınızı olun!” deriz. Bu yıl pandemi nedeniyle durum her zamankinden farklı. Uzmanlar imkânı olan herkesin grip aşısı yaptırmasının faydalı olabileceği görüşündeler. Bunun da 2 gerekçesi var. İşte o gerekçeler...


BANA GÖRE
GRİP AŞISININ MUHTEMEL FAYDALARI

fayda 1: Grip aşısı sizi muhtemel bir COVID-19 enfeksiyonundan korumaz ama o aşıyı yaptırırsanız kış aylarında geçirebileceğiniz ateşli bir üst solunum yolu enfeksiyonu esnasında öksürmeye, bitkinlik ve yorgunlukla mücadele etmeye başladığınızda olayın gripten farklı bir durumdan, muhtemelen de bir “COVID-19 enfeksiyonundan” kaynaklanabileceği ihtimalini öne alırsınız. Dolayısıyla bir COVID-19 testinden geçmeyi ertelemezsiniz. Bilindiği gibi COVID-19’da da teşhis ne kadar erken konulmuşsa, tedaviniz o ölçüde kolaylaşıyor.

Haberin Devamı

FAYDA 2: Üzülerek belirteyim ki COVID-19 geçirirken bunun üzerine bir de influenza/grip enfeksiyonunun eklenmesi ya da mevcut bir gribal enfeksiyonunuz sürerken ek olarak bir de COVID-19 enfeksiyonuna yakalanmanız ihtimali herkes için söz konusudur. İşte bu yıl bu iki kötü ihtimalden uzak durmanın yolu risk grubunda olanların mutlaka grip aşılarını yaptırmalarıdır.

NETİCE ŞUDUR
PANİĞE GEREK YOK 

BİLELİM ki bu aşılara ulaşmak ve onları yaptırmak için gösterilen panik yersizdir, gereksizdir. Ve bilelim ki zaten önceki yıllara oranla çok daha yoğun koruma önlemleri alacağımız için (maske takacağız, mesafeli olacağız, her türlü bulaşmadan maksimum ölçüde korunacağız) soğuk algınlığı da grip de zatürre de geçmiş yıllara oranla daha az görülecektir. Diğer taraftan bu yıl bağışıklık sistemimizi de güçlü tutmaya çok özen göstereceğimiz kesindir. İşte bu nedenle bu iki aşıyı herkesin mutlaka yaptırması gerekmiyor. Paniğe kapılmanın anlamı yok. Karaborsacılara fırsat vermenin, aşı stoklayıp yanlış yollara girmenin hiç kimseye faydası olmayacak.

KÖTÜ HABER
RAKAMLAR HER ÜLKE İÇİN ÜRKÜTÜCÜ

COVID-19 enfeksiyonuna yakalananların sayısı sadece bizde değil hemen her ülkede sonbaharla birlikte hızlı bir artış eğilimine girdi. Yani çan eğrisi sanki “Ben yeniden geliyorum, dikkatli olun!” der gibi. Mesela son birkaç gündür İspanya’da rakamlar on binlerin altına indirilemiyor. İngiltere ve Fransa’da da yetkililer hızlı artış gösteren yeni vaka sayıları karşısında şaşkın durumdalar. Bizde de durum anlaşılan o ki benzer bir noktaya doğru gidiyor. Zaten böyle olduğu için de şehir hıfzıssıhha kurulları her gün yeni kararlar alıyor. Doğrusu da bu zaten. Her şehir kendi koşulları ve sosyal yapısına göre farklı kararlar alarak bu yangını sınırlama yoluna gitmeli.

Haberin Devamı

İstanbul Valiliği’nin aldığı son kararı da bu çerçevede çok doğru buluyorum. Valiliğin konser ve benzeri toplu eğlenceleri ertelemesi yerindedir.

Aşılarda karaborsa mı var


NE YAPILMALI
BİR ‘PANDEMİ DAYANIŞMA PLATFORMU’ OLUŞTURALIM

GÖRÜNEN köy kılavuz istemez. Sonbahar sonları ve kış başında vaka sayılarının daha da artacağı kesindir. Bu nedenle oluşabilecek bir “ikinci dalga” hatta “tsunami tehdidi”ne karşı daha şimdiden çok ama çok ciddi önlemler alınması gerekmektedir. Bu nedenle, Pandemi Bilim Kurulu’na ek olarak çok daha geniş bir “PANDEMİ DAYANIŞMA PLATFORMU” oluşturmakta ve alınacak tedbirleri “toplumsal bir dayanışma süreci” anlayışıyla yönetmekte fayda vardır.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları