Arkanıza bakarak önünüzü göremezsiniz

Orta yaşlara “Merhaba” diyen herkes, huzurlu ve mutlu bir hayat ve mümkünse de uzun bir ömür sürmeyi istiyor, diliyor. Doğruyu söylemek gerekirse herkes bunları fazlasıyla da hak ediyor. Ne var ki çoğumuz yaşlandıkça kişisel hatalarımız nedeniyle bu güzel hedeflerden yavaş yavaş uzaklaşıyoruz. İyi hayat yolculuğunda yaptığımız önemli hatalardan biri de “GEÇMİŞE FAZLACA TAKILMAK”! Oysa mutlu bir yaşlılık süreci istiyorsak geçmişimizdeki sıkıntılara ve olumsuzluklara takılıp kalmamak, geçmiş sorunların hayatın ufak tefek aksamaları olduğunu bilmek ve bu bunların aslında bizi daha çok güçlendirdiğini fark etmek zorundayız. Tavsiyem şudur: Eğer daha iyi bir hayat istiyorsanız geçmiş sorunlara fazlaca takılıp kalmayın. Arkanıza değil, önünüze bakın. Ve bir sabah sohbetinde rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in bana not ettirdiği şu mühim cümleyi siz de aklınızdan hiç çıkarmayın: “Doktor, arkana bakarak önünü göremezsin.”



ÖNEMLİ
KENDİNİZE İYİ BAKIN

GÜZEL ve keyifli bir hayat sürmek ve hastalıklardan mümkün olduğu ölçüde uzak bir yaşam kurmak istiyorsanız kendinize iyi hatta çok iyi bakmalısınız. Vücudunuzdan gelen sinyallere dikkat etmeli, beden ve ruhunuzla da konuşmaya zaman ayırmalısınız. Özellikle olumsuz bazı sinyaller -bedensel veya ruhsal olmaları fark etmez- sıklıklarını giderek arttırıyorsa, şiddetlerini her geçen gün biraz daha yükseltiyorsa onlara asla kayıtsız kalmamalı, “Bana bir şey olmaz” deyip vakit kaybetmemelisiniz. Kısacası muhakkak ki beden ve ruh sağlığınıza güvenmeli ama bu güveni çok da abartmamalısınız.

BİR SORU
ASPİRİN Mİ KİMYON MU

HER gün keyifle yiyip içtiğimiz sebzelerin (yeşillikler ve diğerleri) ve baharatların (zerdeçal, zencefil, kırmızı biber) çoğunda kanı incelten (kan sulandırıcı) muhteşem bir doğal ilaç zaten var: Adı SALİSİLİK ASİT! Bu doğal maddenin sentetik olanını -asetil salesilik asit- pandemi günlerinde “kan inceltici” olarak yaygın olarak kullandık. Şimdi sizi basit ama etkili ve kolay, üstelik son derece de güvenli bir doğal kan inceltici ile tanıştırmak istiyorum: KİMYON!

Sadece bir çay kaşığı kimyon ile bir bebe aspirini kadar doğal salisilik asidi bedeninize siz de kazandırabilirsiniz. ÖZETİ ŞUDUR: Eğer doktorunuz reçetenize özellikle by-pass ameliyatı veya stent uygulaması ya da pıhtı atması sonrasında “her gün düşük doz aspirin kullanma talimatı”nı eklemediyse muhtemel bazı yaşlılık hastalıklarını önlemek için her gün düşük doz bir bebe aspirini yutmak yerine sofralarınızda yeşil sebzelere ve baharatlara daha sık ve çok yer açmanız gerekiyor.



HAFTANIN NOTU
5 SAĞLIK TAVSİYESİ

TAVSİYE 1: KEMİK SAĞLIĞI... Kemiklerinizi güçlendirmek ve osteoporoz/kemik erimesi problemini geciktirmek/yavaşlatmak istiyorsanız D3 vitamini desteği kullanırken yanında K2 vitamini desteği de almaya ya da her ikisini birlikte içeren takviyelerden faydalanmaya gayret edin.

TAVSİYE 2: KASLARINIZ... Eğer kas ağrılarınızı azaltmak için magnezyum desteklerinden faydalanmak istiyorsanız “magnezyum malat”, eğer kas kramplarına karşı önlem almayı arzuluyorsanız “magnezyum sitrat” takviyelerini tercih ediniz.

TAVSİYE 3: ISPANAK... Sofralarınızda mümkün olduğu ölçüde taze ıspanak parçalarına yer açınız. Zira taze ıspanak muazzam bir yeşil eczanedir. İçinde tıka basa C vitamini, folik asit, alfa lipoik asit, koenzim Q10 ve mineral barındırmaktadır.

TAVSİYE 4: BİTKİSEL BESLENİNİZ... Özellikle 50’li yaşları geçince “et yerine ot” tüketmeyi tercih ediniz. Hayvansal ürünleri azaltıp bitkisel gıdalara yükleniniz. Böyle yaptığınızda: Daha az insülin salgılar, daha az kolesterol kazanır, daha az serbest radikal üretir, daha düşük kilolu, daha dengeli tansiyonlu, daha güçlü bağışıklığa sahip, daha güzel uyuyan ve daha iyi yaşlanan biri olursunuz.

TAVSİYE 5: TUZ... “Azı karar, ortası yarar, çoğu zarar” tavsiyesi “tuz tüketimi” için de geçerlidir. Sağlıklı bir vücudun tolere edebileceği günlük tuz miktarı 5, bilemediniz 6-7 gramı geçmez. 10 gramdan fazla tuz tüketimi ise “sağlık riski” anlamına gelmektedir. Özellikle tansiyonu yüksek olanların, böbrek ve kalp sorunu yaşayanların tuz tüketiminde ölçülü ve kıskanç olmalarında fayda var.