Paylaş
Denge testinin özeti şu: “Çıplak ayakla düz bir yüzeyde ayaklarınızı birleştirerek ayakta durun ve gözlerinizi kapatın. Sadece sağ ayağınızı 15 cm kadar yukarı kaldırın. (Not: Eğer solaksanız sol ayağınızı tercih edin...)
Gözlerinizi açmadan ve ayağınızı yere koymadan dengenizi ne kadar koruyabildiğinizi “saniye” olarak belirleyin.
DENGE TESTİ NASIL YORUMLANIYOR?
* 4 saniye: 70 yaş
* 5 saniye: 65 yaş
* 7 saniye: 60 yaş
* 8 saniye: 55 yaş
* 9 saniye: 50 yaş
* 12 saniye: 45 yaş
* 16 saniye: 40 yaş
Not: Denge testini düzenli fiziksel aktiviteye başladıktan sonra en az üç ay aralıklarla tekrarlayın ve bir ilerleme gösterip göstermediğinizi izleyin.
SABAH YORGUNLUĞUNUN 6 MÜHİM NEDENİ
• Gece ağır horlama nöbetleri yaşayanlar ve/veya uyku apnesi olanlarda sabah yorgunluğu mutattır.
• Depresyon probleminin ilk işaretlerinden biri de uykudan yorgun kalkmak, bazen yataktan çıkacak takati bile bulamamaktır.
• Hipoglisemiklerin çoğu da sabahları yorgun uyanır.
• Sabah yorgunluğu tiroit tembelliğinin de erken işaretlerinden biridir.
• Eğer yaşınız 70’lerin üzerindeyse ve hemen her sabah yorgun uyanmaya başladıysanız, B12 ve D vitamini seviyelerinizi kontrol ettirin. Bu ikilinin eksikliği de sabah yorgunluğuna yol açabilir.
• Gençlerde görülen sabah yorgunluğunun en mühim nedeni kansızlık, özellikle de demir eksikliği anemisidir.
BU KÖTÜ BİR FİLM
Burnunuza, boğazınıza, bronşlarınıza ya da idrar yollarınıza yerleşen kronik enfeksiyonların tedavilere neden son derece dirençli olduklarını biliyor musunuz? Yanıt net: Bu bölgelere yerleşen ve kronikleşen o enfeksiyonların oluşturduğu biyofilm yapılar, bu direnci oluşturuyor.
Bu bir tür biyolojik defans örtüsü; o enfeksiyonların doğal tedavilere veya antibiyotiklere direnç göstermelerine yol açan tatsız bir mekanizma.
Peki bu biyofilm tabakalarını kırmada, onları yok etme ya da azaltmada yardımcı olabilecek doğal destekler var mı? Var! Mesela N-Asetil Sistein! Mesela elma sirkesi, zencefil, propolis, çinko, magnezyum sitrat gibi destekler. Mesela kekik yağı, zerdeçal, sarımsak gibi tanıdık, bildik doğal ilaçlar.
HAŞİMATO HASTALARINA 8 MÜHİM TAVSİYE
◊ Hastalık teşhis edildikten sonra iyot, tuz ya da tuz ihtiva eden herhangi bir ilaç kullanmamalısınız.
◊ Hormon desteği alsanız bile en az yılda bir kez tıbbi değerlendirmeden geçmelisiniz. Kullandığınız hormon miktarının zaman içinde az ya da çok gelebileceğini ve bundan zarar görebileceğinizi unutmayın.
◊ Tiroit hormonu yanında selenyum desteğinden faydalanmanız da hastalığı kontrol altına almaya yardımcı olabiliyor.
◊ Kullandığınız ilacı ve dozu ona sormadan sakın değiştirmeyin.
◊ İlacınızı aç karnına alın. Eğer midenize zarar verirse tok karnına da kullanabilirsiniz ama dozun mutlaka buna göre ayarlanması gerekir.
◊ Tiroit hormonu kullanırken demir ve kalsiyum içeren hapları aynı anda almayın.
◊ Gebe kalırsanız bunu doktorunuzla görüşün. Gebelik süresince ve doğum sonrasında dikkatli bir kontrol planı oluşturulması gerekecektir.
◊ Haşimato hastaları depresyon, diğer bağışıklık sistemi hastalıkları ve kronik yorgunluk sendromuna daha sık yakalanır.
GİDEN KİLOLAR NEDEN GERİ GELİR?
• Çözüm odaklı beslenme planlarını uygulamak yerine, “fotokopi” düşük kalorili diyet listeleri uygulandığı için.
• Egzersiz ve aktif bir yaşam sürme gözden kaçırıldığı, ihmal edildiği ya da bırakıldığı ve sadece “diyet” ile yetinildiği için.
• Düzenli olarak tartılma ve bel çevresini ölçme alışkanlığı unutulduğu için.
• Kahvaltılar ihmal edildiği için.
• Eşlik eden diğer sağlık sorunları (stres bozukluğu, depresyon, uykusuzluk) daha en baştan çözümlenmediği için.
• Temelde yatan metabolik problem üzerindeki dikkat ve konsantrasyon durumu sürdürülmediği için.
• Düzenlenen tıbbi tedaviler (örneğin metfomin desteği) bir süre sonra bırakıldığı için.
• Kas kazanımı konusu ihmal edildiği, aerobik egzersizler, ağırlık veya direnç egzersizleri ile birlikte yürütülmediği için.
Paylaş