Meğer hayatını o hain dadı değiştirmiş!

Bol bol yeni şarkılardan bahsedeceğim. Ki buna ihtiyacımız var değil mi?
İlk şarkı, “Benim Ol”. Aralık ayında çıkan bu şarkı sessiz sedasız sevildi ve son zamanlarda hızlı bir yükselişe geçti.
Şarkıyı söyleyen Edis, taze ve kendine özgü bir isim.
Yeni Tarkan ya da yeni şu bu filan değil.
Basbayağı orijinal bir adam. Geçenlerde buluştuk kendisiyle. “Anlat” dedim, “Nasıl bir hikayen var?”
Cin bakan gözlerle hızlı hızlı konuşmaya başladı Edis. Meğer konuşmayı çok seviyormuş.

SENİN YÜZÜNDEN DÖNMÜŞLER YANİ?

Annesiyle babası Londra’ya master yapmak ve çalışmak için gittiğinde doğmuş Edis.
Yani tipi gibi, doğum olarak da Londralı.
“Annem kafede işletmecilik yapıyormuş, babam da BBC radyosundaymış. Bana da bir dadı bakıyormuş. Fakat bu dadı beni ağlatmaktan çok hoşlanıyormuş! Yan komşumuz bunu fark edip annemlere söylemiş. Bizimkiler de beni Türkiye’de büyütmenin en iyisi olacağını düşünüp geri dönmüşler.”
Hain dadıya bakar mısınız? Bir adet gerilim filmi çıkar bundan. Edis’e dönüp, “Senin yüzünden dönmüşler yani?” diyorum.
İfadesi aynı cinlikte, ama az biraz buruk, “Evet” diyor.
Sonrası? Ver elini İzmir. Oraya yerleşip yeni bir hayat kuruyorlar. Edis büyüyüp Galatasaray Üniversitesi’ni kazanınca İstanbul’a geliyor ve hemen albüm yapmak istiyor. Ama olmuyor.
Önce birkaç dizide oynuyor. Şimdiki menajeriyle tanışınca ise işler değişiyor.
Soner Sarıkabadayı ona single yapmayı kabul ediyor ve Edis’in ilk yaptığı şarkılardan biri olan “Benim Ol”u yayınlamaya karar veriyorlar.

“BU SIRITIK ÇOCUK SEVİLDİ GALİBA”

Doğrusu iyi ediyorlar. “Benim Ol” son zamanlarda duyduğum en kaliteli ve sound’u nefis pop şarkısı. Düzenlemeyi yapan Ozan Çolakoğlu’na yeri gelmişken tebrikler...
“90’lar havası var şarkıda. Bir de bu döneme gitti. Duygular, sinirler gergin ya. Gel benim ol diyen sırıtık bir çocuk galiba herkesin hoşuna gitti.”
DESERT ROSE GİBİ BİR ŞEY...
Edis, Freddie Mercury ve Michael Jackson hayranıymış.
Çocukluğu ise Justin Timberlake ve Britney Spears dinleyerek geçmiş. Ah bir de Barış Manço. “Çocukluğumda büyük etkisi var. Unutamadım onu” diyor.
İlerideki esas hedefi ise Sting’in “Desert Rose”u gibi doğuyla batıyı harmanlayabileceği bir sound tutturmak...
“Biz hep doğuyu dışladık, batıya özendik. Ama olmadı. Desert Rose ise bunun şahane bir karışımı” derken gözleri daha bir ışıldıyor Edis’in.

“EVREN-UZAY İLGİ ALANIM”

Edis’in spritüel, hayata çok kafa yoran bir tarafı da varmış.
Onu da çıtlatıyor ucundan: “Parapsikoloji kitapları okuyorum. Evren-uzay ilgi alanım. Hayatın her şeyini görmeye, anlamlandırmaya çalışan bir çocuğum.”

“SİYASETİ TAKİP ETMİYORUM”

Edis, 1990 doğumlu. O yüzden sormadan olmazdı. Gezi’den sonra çok konuşulan kendi nesli hakkında ne düşünüyor?
“90’lılar dünya insanı oldu, o kesin. Ortak bir zihne sahibiz. Mizahi yönlerimiz çok gelişmiş. Fikir olarak ayrılsak da birbirimizi kırmıyor, uzlaşıyoruz. Barışçıyız. Ama ben bir yıldır hiçbir siyasi gelişmeyi takip etmiyorum. Çünkü toplum için bir fikir sahibi olsan da hiçbir şey değişmiyor! Bunu gördüm. Arkadaşlarım tarafından bu yüzden eleştiriliyorum. Ama bu da benim fikrim. En azından ruh sağlığımı koruyorum.”

Günün diğer şarkılarına gelince...

* SERTAB’IN “TESADÜF AŞK”I... Güzel demlenmiş bir çay ya da bol köpüklü Türk kahvesi gibi dingin bir şarkı.
“Ne zaman alıştın sen yalan yalan söylemeye, kendini en seveninden bile gizlemeye” sözleriyle sorgulayıcı, “Ben yine yollara, düştüm yine zorlara, hem korkak hem gözü kara uçlardan uçlara” sözleriyle ise hüzünlü ama gitmeleri motive eden bir yanı var.
* ZUHAL OLCAY’IN “İYİSİN”İ... “Başucu Şarkıları” serisinin üçüncüsünü yayınladı Zuhal Olcay. Ve sürpriz! Bu albümde meşhur hiti “İyisin”in daha caz, daha akustik bir versiyonu mevcut. Benzer bir şekilde “Dünya Dönüyor”un da...
Sadece bu iki şarkı değil elbet. Aynı albümden Grup Gündoğarken şarkısı “Ağlıyor İstanbul”u da nefis söylemiş Zuhal Olcay. Bin (kez) tavsiye.