Paylaş
Fairmont Qasar’ın himayesindeki eski likör fabrikasının galeriye dönüştürülmüş halinde, yani Pilevneli Mecidiyeköy’deyiz.
Galerinin hemen önüne dev bir çadır kurulmuş.
Çadırda tam altı tane uzun masa var.
Herkes Ahmet Güneştekin’in davetlisi.
Davete ve tabii serginin ayrıntılarına sonra gireceğim.
Önce benim oturduğum 9 numaralı uzun masada konuşulan o konuya gelelim.
Yani Can Yaman konusuna...
Meğer Can Yaman bundan bir buçuk ay önce aralarında sosyetik isimlerin de olduğu bir yemekteymiş.
Bizim 9 numaralı masadan da o gece yemeğe katılanlar olmuş.
Zaten her şeyi onlar anlattı.
Herkesin tuhaf karşıladığı ilk hadise şu olmuş:
Yaman kendisini pek tanımayan ya da dizisini izlemeyenlere instagramını açıp göstermiş, “İşte ben buyum, bunlar da yurtdışındaki hayranlarım” diye...
İkinci hadise ise şu:
Yemektekilerden biri, “Ben Çağatay Ulusoy’u beğeniyorum, iyi oyuncu” deyince Can Yaman, “Şimdi tuvalete gidip kusacağım!” diye yanıt vermiş...
Bu lafın üstüne kendisinin Best Model yarışmalarından gelmediğini özellikle belirtmesi de o gece yemekte olanların hayli dikkatini çekmiş.
Yemeğin kod adı: Ahmet Güneştekin’in düğünü gibi
Tekrar “Hafıza Odası” yemeğine geri dönelim...
Perşembe gecesi yapılan 350 kişilik yemeğe davetliler şu tanımlamayı da yaptı: Ahmet Güneştekin’in düğünü gibi.
Çünkü bir sergi açılışı için bugüne kadar görülmemiş görkemde bir yemek yapılmış, o klişe tabirle “masraftan kaçınılmamıştı”.
Masraftan kaçınılmamasının nedeni ise aynı zamanda serginin de sponsoru olan, Uluslarası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun 2013’te yayınladığı offshore raporundaki iddialarda da ismi geçen Hassan Gozal’ın DAAX adlı şirketiydi. Şirket daha önce Zaha Hadid tasarımı meşhur Haydar Aliyev Kültür Merkezi’ni inşa etmişti.
Dahası, yemekte katılımcı sayısı çok fazlaydı ve her kesimden insan vardı.
Sadece iş ve cemiyet dünyasından değil, pop dünyasından isimler de göze çarpıyordu:
Sıla ve Murat Dalkılıç gibi...
Bir mesaj var mı?
Kutsal Kanatlı Pegasus
Yemeğin görkeminden dolayı Hafıza Odası’ndaki işlerin biraz geri planda kaldığını söylemek mümkün.
Oysa Güneştekin’in 2019 tarihli yeni işleri de gayet görkemli.
Mesela “Kutsal Kanatlı Pegasus”.
Bu arada Hafıza Odası sergisinde Güneştekin’in iki yıl önce sergilediği “Çürüme” ve “Yoktunuz” adlı üzerinde konuşulmuş enstalasyon işleri de var.
Farklı renklerden 350 tabutun yer aldığı Çürüme, Hafıza Odası’nın “ağır topu” diyebileceğim işlerinden...
Ve şu an yazıyı yazarken fark ettim ki “Çürüme”de 350 tabut, yemekteki davetliler de 350 kişi...
Burada da bir mesaj mı var mıydı acaba?
Çürüme
Paylaş