Paylaş
Yozgat ve Bozok Üniversitesi arasında da işte böyle bir bağ, böyle bir ilişki var...
Zaytung haberlerine en sık konu olan illerimizden Yozgat’a konser vermeye, üniversitelilerle buluşmaya giderken orada nasıl bir gençlikle karşılaşacağımı kestiremiyordum.
Ama gördüm ki 10’uncu yılını kutlayan Bozok Üniversitesi, Yozgat’a genç bir enerji, dinamizm ve neşe getirmiş.
Mezunu olduğum Boğaziçi Üniversitesi sosyal yaşamı ve kulüpleri ile ünlüdür.
Yozgat’ta, Bozok 150 kulübü olan bir üniversite olarak çıktı karşıma.
Sadece kulüp çeşitliliği değil, hayvan dostu kampüsü ile de kendi okuluma benzettim burayı.
Kedileri, köpekleri aşı ve beslenmelerini sağlayarak kampüste barındırıyor, onların yaşam hakkına saygı duyuyorlar.
Durum böyleyken ben de boş durmadım, Bozok Üniversitesi rektörlüğünden sözü aldım.
Üniversiteye en kısa zamanda veterinerlik fakültesi de geliyor.
Kampüste köpekleri, kuş evleri, kedi evleri olan bir üniversiteye de bu yakışır zaten.
Türkü fabrikası Yozgat
Yozgat’a gitmişken türkülerden bahsetmeden olmaz.
Yozgat 1700 kayıtlı türküsüyle Türkiye’nin türkü fabrikası durumunda.
“Türkü Yozgat’ta doğar, Kırşehir’de oyun havası olur, Keskin’de elenir” diye boşuna demiyorlar yani.
Hürriyet ile TÜRSAB işbirliğiyle gerçekleşen #keşfet gezilerimizin yolu Yozgat’a düştüğünde bolca türkü dinleyeceğimizi şimdiden söyleyebilirim.
Köpekle gezilen sergi
Malumunuz bazı mekanlar içeriye evcil hayvan bile sokmazken şimdi size köpeğinizle gezebileceğiniz bir sergiden bahsedeceğim.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, ziyaretçilerini köpekleriyle sergi gezmeye davet ediyor ve Dört Ayaklı Belediye: İstanbul’un Sokak Köpekleri sergisini, köpekleri ile birlikte gezmek isteyenlere açıyor.
Küratörlüğünü Ekrem Işın’ın, danışmanlığını Catherine Pinguet’nin üstlendiği sergi sokak köpeklerinin, dini, siyasi ve sosyolojik dönüşümlerle değişen serüvenine ışık tutuyor.
Pinguet’nin “Sokak hayvanlarına neden sahip çıkmalıyız?” sorusuna verdiği cevabın altına ben de imzamı atıyorum: “Çünkü onların özgürlüğü benim özgürlüğümün teminatıdır.”
16 Eylül tarihine kadar açık kalacak sergiyi, Beyoğlu Tepebaşı’ndaki İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde, pazar günleri hariç her gün 10:00-19:00 arasında ücretsiz gezebilirsiniz.
Dilerseniz köpeğinizle tabii...
Paylaş