Yaşasın, geyik ihalesi iptal!

Geçen hafta av turizmine meze olmak ve vurulmak üzere ormana salınacak iki yaşlı geyiğin kurtulması, geyik satış ihalesinin iptal olması için uzun bir yazı yazmıştım.

Annem, babam sabahında arayıp “Çok güzel yazmışsın, inşallah kurtulur o masum canlılar” demişti.

10 Haziran’a kadar vaktimiz vardı.

Ve dualar, iyi dilekler, iyi niyetler tuttu.

İhale iptal edildi.

Hep birlikte başardık aslında.

Ben yazdım, siz desteklediniz, Bursa Barosu avukatlarından Suna Soydaş dava açtı, arkasında durduk.

“Aman iki geyik ölürse ölsün, bize ne” demedik.

Sağ olsun Tarım ve Orman Bakanlığı da duyarlı davrandı, sesimizi duydu.

Av turizmi denen vahşete kocaman bir kırmızı kart gösterdik.

Bu karar da bize bayram hediyesi oldu.

Bu vesile ile hepinize güzel, mutlu, iyi bayramlar diliyorum.

Dağ keçisiyle tatil

Zevk için iki yaşlı geyiği avlamak üzere para vermeye hazır avcılarla mücadele ettiğimiz günlerde, doğal hayatla iç içe olan çok güzel bir yere gittim, “neyse ki ülkemizde bunlar da var” dedim.

Fotoğrafta da gördüğünüz üzere
bir dağ keçisiyle baş başa tatil yaptım.

Bilen bilir, bu hayvanlara bırakın bu kadar yaklaşmak, bulup uzaktan da olsa görüntülemek için bile saatlerce bekler fotoğrafçılar.

Biz bizimkiyle güneşlendik, karpuz yedik, arada yavru keçiler de geldi, onlarla zıpladık, oynadık.

Bunların hepsi doğa ve insan odaklı bir tatil köyü olan Maxx Royal Kemer’de oldu.

Hem yerli hem de yabancı turistlerin, insanlara alışkın dağ keçileriyle bembeyaz kumların olduğu bir koyda denize girdiği bir yer burası.

Üç ayrı koyu var ama bence en güzeli dağ keçili olan Beyaz Plaj.

Çocuklu aileler pek rahat burada, çocuk oyun merkezinde çocuklar için bakıcı var. 

Anne babalar balayı tadında bir tatil geçiriyor yani.

Sinemalarda filmlerden önce Liv Tyler’lı reklamlarını izlediğimiz Maxx Royal, şöhreti yurtdışına da taşmış bir Türk markası, yabancı müdavimi de çok fazla.

Bu nedenle 20 farklı ülkeden çalışan barındırıyor bünyesinde.

Doğal hayata saygı, yabancıların çok önem verdiği bir konu.

Tabii ki benim de.

Temmuz 2014’te açılan tatil köyünde bulunan 1440 kayıtlı çam ağacı korunduğu gibi üzerine
400’e yakın çam ağacı da Maxx Royal ailesi tarafından dikilmiş.

Yaban hayatın bir parçası olan dağ keçileri de otelin simgesi olmuş.

Yılda bir kere iki yavru doğuran dağ keçileri, öğleden sonraları yavruları ile birlikte ailece tek sıra halinde dağdan inip plaja geliyor.

O dimdik dağdan nasıl da inip çıkıyorlar, işte orası tam seyirlik.

Örümcekten (Spider-Man), panterden (Black Panther), yarasadan (Batman), kediden (Catwoman) süper kahraman oluyorsa, uçurumlarda hayatla dalga geçercesine hoplayıp zıplayabilen dağ keçisinden de olmalı bence.

Türk mitolojisinde de önemli bir yeri olan bu hayvanlar düz duvara tırmanıyor resmen.

Dağ keçilerinin liderleri, tehlike anında tiz bir ıslık çalarak sürünün dağa kaçmasını sağlarmış.

Maxx Royal keçilerinin doğal ortamlarında güvende olduklarını ve bu ıslığa hiç ihtiyaç duymayacaklarını bilmek sevindirici.

Unutulmaz bir roman cümlesi
“Bir insanın, diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu?” (Kürk Mantolu Madonna/Sabahattin Ali)