Paylaş
Koronanın bulaşma riskinin en fazla olduğu etkinlikler listelerinin en tepesinde konserler yer aldı.
Gelinen noktada hepimiz 1 yıldır evde oturuyoruz.
Sonunda çözüm olarak en fazla dijital konserlere evrildik.
Bu konuda gıkımızı da çıkarmadık. “Konser mekanlarını açın, her şeye rağmen kalabalıklara şarkı söyleyelim” diye tutturmadık, çünkü toplum sağlığını önemsedik.
En azından ben ve yakın çevremde durum böyle oldu.
İşte tam da bu nedenle bu hafta sonu Madrid’den gelen videoyu dehşet içinde izledim.
İspanyol şarkıcı Raphael, 60’ıncı sanat yılını, Madrid’deki WiZink Konser Salonu’nda 5 bin kişinin izlediği bir konserle kutladı.
Üstelik bunu yaptığı gün İspanya sağlık bakanı “Gerekli önlemleri almazsak üçüncü dalganın başlamasına neden olabiliriz” açıklamasını yapmıştı.
Pandeminin ortasında gerçekleşen bu konserin sosyal medyada yerden yere vurulduğunu söylememe gerek yok herhalde.
Organiza-törler 17 bin kişilik alana 5 bin kişi alarak sosyal mesafeyi koruduklarını, içerideki havanın her 12 dakikada bir değiştirildiğini (bu da
nasıl oluyorsa artık,
hiç de inandırıcı gelmiyor bana) ve izleyicilerin ateşlerinin kontrol
edildiğini söyleyerek kendilerini savunsalar da hem sosyal hem de yazılı, görsel medyada fena dayak yediler.
Raphael attığı tweet’te “60’ıncı yılımı kutlarken hepinize müziğimle sarılıyorum, sizi ölümüne seviyorum” diyordu.
Belki de verdiği bu konserle birilerinin ölümüne neden olacak.
Keşke ölümüne sevmeseymiş demeden geçemeyeceğim.
Bugün doğum günüm
En uzun gecenin sabahında doğmuşum, yani bugün benim doğum günüm.
Sevenlerimden hediye istemiyorum.
Beni biraz seviyorlarsa HAÇİKO Derneği’nin Instagram sayfasındaki linke tıklayıp düzenli destekçimiz olsunlar.
10-20 fark etmez, miktarı önemli değil.
Niyet ve sürdürülebilir olması çok değerli.
Fonzip üzerinden kimlerin düzenli destekçi olduğunu görebiliyorum ama siz yine de bana DM’den yazıp, üyeliğinizin ekran görüntüsü ile bir kutlama yaparsanız güzel olur.
Şimdiden hediyeleriniz için teşekkürler.
Belediyeler beslemede yetersiz
Sokaklar boş, meydanlar tenha, AVM’ler kapalı, restoranlarda oturup yemek yiyen kimse yok...
Bir sokak hayvanı iseniz ve bu yukarıda saydığım yerlerden beslenme alışkanlığınız varsa, şaşırıp kaldınız, sonunda da açlıktan öldünüz demektir.
Zaten ne yazık ki pandemi sürecindeki yasaklarda açlıktan ölen çok hayvan oldu.
Biz HAÇİKO Derneği olarak temsilciliklerimizin olduğu tüm illerde beslemeleri artırdık.
Ama yetmemize imkan yok.
Sokağa çıkma yasağı zamanlarında rutin beslemelerinin dışında besleme yapma kararı alan belediyeleri duyurma ve teşekkür etme kararı aldık.
Dernek sosyal medya hesaplarımızdan belediyelere “Pandemide sokak hayvanları için ekstra mama dağıtımı yapıyor musunuz?” diye sorduk.
Bildiğim kadarıyla henüz sadece Tekirdağ Belediyesi’nden kısıtlamalarda besleme yaptıkları ile ilgili yanıt geldi.
Tekirdağ Belediyesi’ne, veteriner işleri müdürü ve çalışanlarına ve başkan Kadir Albayrak’a teşekkür ediyorum.
Bu vesileyle diğer belediyelerden gelmesini beklediğim benzer cevapları da hem dernek sayfamızdan hem de burada paylaşacağımı duyurmuş olayım.
Tom Cruise haklı
Geçen hafta “Görevimiz Tehlike 7” (ne ara 7 olduysa artık!) setinde monitörün önünde sosyal mesafe kuralını ihlal eden iki set çalışanına verip veriştiren Tom Cruise’u çok eleştiren oldu.
Ben yerden göğe hak veriyorum kendisine.
Zaten işler zar zor yürüyor, birilerinin hem kendilerini, hem çevrelerindekileri hem de filmi tehlikeye atması neyin kafası, neyin rahatlığı?
Tom Cruise en tehlikeli sahnelerde bile yaşına (58) rağmen dublör kullanmayacak kadar cesur biri.
Ama koronanın şakaya gelmeyeceğini ve şu anda dünya üzerindeki en büyük tehlike, en büyük tehdit olduğunu biliyor.
Bu nedenle maske ve sosyal mesafeyi takmayanlara bağırması, “Setten kovarım!” demesi kadar normal bir şey yok.
Biraz aklı çalışan, çevresinde koronayı hiçe sayan az akıllıları sert bir şekilde uyarır zaten.
Unutulmaz bir film repliği
“Parmak cenneti gösterdiğinde sadece aptallar parmağa bakar.”
(Kayıp Çocuklar Şehri)
Paylaş