Paylaş
Önce Beren Saat’i Bodrum’da plajdaki çöpleri toplarken gördük.
Birkaç gün sonra da Neslihan Atagül ve Kadir Doğulu kamp yaptıkları Akyaka’da tatilcilerin bırakıp gittiği çöpleri topladı.
Kadir Doğulu’nun elindeki çöp torbasına baktım.
Büyük boy ve ağzına kadar doluydu.
Her gelen yemiş, içmiş, pisletmiş ve arkasına bakmadan gitmiş demek!
Ne acı bir tablo!
Çöp toplamayı okula geç kalınca öğretmenlerin verdiği ceza olarak bilirdik eskiden.
Ama şimdi yapan kişiyi alkışlıyoruz.
Hem çevreye hem de kendisine, kendi iç dünyasına, ruh haline faydası var çünkü.
Hatırlarsanız, bu yılın başında İsveç’te “plogging” trendi başlamış ve dünyaya yayılmıştı.
İnsanlar koşuyor ve o sırada yolda gördükleri çöpleri topluyorlardı.
Yani çevreye duyarlı bir iş yaparken aynı anda da spor yapmış oluyorlardı.
Plogging sosyal medyada meydan okumalarla yayıldı.
Dolu bir çöp torbasıyla pozunu paylaşanlar iletiye üç arkadaşlarını etiketleyerek aynısını yapma konusunda meydan okudu.
Beren Saat, Neslihan Atagül ve Kadir Doğulu da keşke yaptıkları bu güzel işi başkalarını etiketleyerek paylaşsalarmış.
Ya da belki bundan sonra birileri başkalarına meydan okuyarak çöp toplama aktivitesinin yayılmasını sağlar.
Çevreyi o kadar çok kirleten var ki, temizleyenleri ne kadar çok artırsak o kadar iyi.
Açıkhava’daki ses sorunu
Onur Baştürk, Mabel Matiz’in Harbiye Açıkhava Tiyatrosu konserindeki ses sorunundan bahsetti yazısında.
Mabel’in sesi orkestranın altında kalmış çoğu şarkıda.
Ne söylediği anlaşılamamış bile.
Seste benzer sorunlar Ajda Pekkan konserinde de yaşanmıştı.
Gerçi bu pek çok konserin ortak paydası. Konserlerde her şeye, şarkılara, repertuvara, afişe, orkestraya özen gösteriliyor da tonmaister (konserde ses dengelerini sağlayan, sanatçının sesinin ve enstrümanların tonlamalarını yapan kişi) konusunda genelde sıkıntı yaşanıyor. Çünkü ülkemizde yeterince iyi tonmaister yok. Ve bu unvan işi bilmeyen pek çok kişi tarafından suistimal ediliyor.
Oysa gördüğünüz gibi sesleri tonlayan kişi bir konseri rezil de edebiliyor vezir de.
Konser öncesi titizlikle yapılacak bir soundcheck ve dengeleri iyi yapacak, konser sırasında da aynı özeni gösterecek bir tonmaister, iyi bir sanatçının olmazsa olmazı.
I Am Paul Walker
“Hızlı ve Öfkeli” serisinin 2013 yılında bir trafik kazasında hayatını kaybeden yakışıklı yıldızı Paul Walker’ın hayatını konu alan “I Am Paul Walker” belgeseli için geri sayım başladı.
Belgeselde Walker’ın ailesinden isimler, çocukluk ve iş arkadaşlarıyla röportajlar var.
Ve görünen o ki, Walker hayranları için de bol gözyaşı.
Adrian Buitenhuis’un yönettiği belgesel 11 Ağustos’ta Paramount Network üzerinden yayınlanacak.
Paylaş