Paylaş
Ama bu apartman, kesinlikle Özay Kaya’nın yaşadığı apartman olmayacaktır.
Çünkü o apartmanda oturan, karda kışta konforlu evlerinde rahatça yaşayan o insanlar, sokaklarını bir köpeğe çok görmüşlerdir.
O köpeğe gösterilen sevgiye, şefkate katlanamamışlardır.
Bir insan evinde hayvan istemeyebilir, dört duvarıdır.
Ama sokaktaki hayvanı niye istemez, neden “alın bunu barınağa atın” der?
Gece olunca nasıl rahat uyur?
İşte tüm bunlara, isyanımıza tercüman oldu Daire 16’da yaşayan Özay Kaya.
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi, olayın geçtiği yer.
Özay Kaya’nın bakıp iyileştirdiği Köpük adlı köpek, apartmana giriyor diye apartman sakinleri tarafından şikayet edilmiş.
Barınağa alınması istenmiş.
Ki aslında bu da ayrı bir yazı konusu. Zararı olmayan hiçbir sokak canı birileri istemiyor diye barınağa alınmaz.
Kısırlaştırma, varsa hastalığının tedavisi yapıldıktan sonra yaşam alanına bırakılır.
Neyse, dönelim olaya.
Özay Kaya, Köpük’ü şikayet eden komşularına isyan ederken kendi kızı çekti ve paylaştı videoyu.
Sonra bildiğiniz gibi o video viral oldu, herkes izledi.
“Bir tek biz yaşamıyoruz bu dünyada” diyen Özay Kaya’yı HAÇİKO olarak bu yıl yapılacak olan Altın Pati ödül törenimize davet ettik.
Kendisine HAÇİKO Altın Pati ödülünü takdim edeceğiz.
Sokak hayvanlarının sesi olanlarımızın çoğalması dileğiyle.
Otobüste maske kavgası
16 numarada bir şeyler var bu ara.
Kadıköy Pendik hattındaki 16 numaralı İETT otobüsü, maskesini çenesinin altına takan bir yolcu yüzünden karıştı.
Maskeyi düzgün takması konusunda kendisini uyaran kişilerle ağız dalaşına giren yolcunun videosunu izledim.
Maskesini doğru takmayan adamın savunulur tarafı yok tabii.
Ama otobüsteki bazı kadın yolcuların üslupları da gerçekten çok fenaydı.
İnsanımız karşısındakini doğru dürüst uyarmayı ne zaman öğrenecek acaba?
Maske takmayanlara, takıyor gibi yapıp çenesinde gezdirenlere ben de çok kızıyorum.
Ama uyarırken de sınırları zorlamamaya özen gösteriyorum.
Üstelik sakince anlatmanın daha etkili olduğunu düşünüyorum.
Yangınlara isim verilsin mi?
Kasırgalara isim verildiğini hepimiz biliyoruz.
Şimdi sıra sıcaklık dalgalarında ve yangınlarda.
Yunanistan, yangınlar konusunda farkındalığı artırmak için onlara isim verilmesini önerdi.
Aslına bakarsanız sıcaklıklar, kasırgalara göre çok daha tahmin edilebilir hava olayları.
Bu nedenle isimlendirme, sıcaklık artışlarının hayli öncesinde yapılabilecek.
Bilim insanları, sıcaklıklar 1 hafta boyunca 40 derecenin üzerinde olduğunda yangın riskinin arttığını ve artık buna bir isim verilmesi gerektiğini düşünüyor.
Böylece hem halk hem de yetkililer önceden uyarılmış ve tedbirlerini almış olacaklar.
Bu yaz yaşanan yangınlar göz önüne alındığında sıcaklık dalgalarının isimlendirilmesi ve bu şekilde dikkat çekilmesi fikrini ben beğendim.
Yangın riskine karşı hazırlıklı olursak pek çoğunu önleyebilir ya da daha erken söndürebiliriz.
Keklik yemezsen ölmezsin ama!
Antalya’daki doktor arkadaşım Gökmen Güzel gönderdi bu bilgiyi.
Kendisine teşekkür ederek paylaşıyorum:
“Keklik, insan için önemli bir kuş türüdür. Çünkü bir keklik hayatı boyunca 1 milyon kene yer. Keklik yemezsen ölmezsin ama keklik olmazsa kırım kongodan ölebilirsin. Avcılara duyurulur.”
Zaten bu aralar hepimiz şu cümleyi tekrarlamalı ve sosyal medya hesaplarımızdan da paylaşmalıyız:
“Önce yangın, sonra avcı. Tüm Türkiye’de avcılık yasaklansın!”
Paylaş