Paylaş
Ve bu haber üzerinden bir karalama kampanyası başlatıldı.
Cem, anneciğinin acısını yaşarken bir de bu hakaretlere maruz kaldı.
Üzülerek takip ettim.
Cem’le dostluğumuz çok eski.
Bir dönem birlikte sahneye çıkıyorduk.
Bebek’teki evine çok gittim, birlikte çok mesai yaptık.
Bunları şundan yazıyorum, Cem Özer’in ne kadar hayvansever olduğunu çok iyi bilirim.
Bebek’te otururken kapısına gelen Paspas adını verdiği sokak köpeğine nasıl canı gibi baktığını da bilirim.
Sokakta bulduğu yaralı kedi, köpek, kuşları tedavi ettirdiğini de...
Şimdi böyle bir adam için siz “annesinin köpeğini uyutacak” derseniz olmaz.
Çok ayıp olur.
Zaten kendisi de böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, eşinin rahatsızlığı nedeniyle evde köpek bakamadıklarından anne yadigarını sahiplendirme yoluna gittiklerini yazdı.
Böyle durumlarda geride kalan kedi ya da köpeği aileden birinin sahiplenmesi her zaman tercih sebebidir tabii.
Kendisi olmasa da Cem’in akrabalarından ya da ailenin yakınlarından biri almalı bence ayrılığın acısını en az insan kadar yaşayan o köpeği.
Cem’in aile ve yakınlarına buradan bu mesajı vermiş olayım.
Ve asıl konumuza dönersem.
Cem Özer gerçek bir hayvanseverdir ve annesinin acısını yaşarken karşılaştığı bu hakaretleri hiç ama hiç hak etmemektedir.
Başı sağ olsun, anneciğinin mekanı cennet olsun.
Beğenmiyorsan neden oradasın?
Pazar günü Twitter’da açılan Instagram karşıtı kampanyayla neşem yerine geldi.
Instagram rezilliği hashtag’i altında almış başını gitmiş tweet’ler.
Kendime top 5 yaptım.
Sizle de paylaşayım istedim.
“Sadece şeyi merak ediyorum... Gerçekten fotoğraflardaki gibi mutlu musunuz?” (Eda)
“Hikayenin kaldırılmasını istiyorum... Kek yiyor hikaye. Sonra yine yiyor, ekleme yapıldı diyor... Böyle hikaye olur mu!”
(Doğu Mert)
“Instagram rezilliği, bitmeyen düğün fotoğraflarını like’lamak zorunda kalmak...”
(Merve Zengin)
“Hikayeler otomatik ilerlemesin, görmek istemediklerimi yanlışlıkla görüyorum...”
(Kader Timurtaş)
“Anladık güzelsiniz, zenginsiniz ve bunlar yetmiyormuş gibi bir de tatildesiniz... Anladık her şeyin iyisini siz hak ediyorsunuz ama bilin ki sizin havanız ben sizin hikayelerinizden çıkana kadar geçerli...”
(Emine Emin Özen)
Ve işte yaman çelişki; #instagramrezilliği hashtag’inin altına yorum yapanların hepsi de Instagram kullanıcısı!
10 bin dolarlık domuz
İyilik gerçekten de bulaşıcı bir şey.
Sen başlatıyorsun, bir diğeri bayrağı senden devralıp ilerliyor. Amerika’nın Wisconsin eyaletinde, 15 yaşındaki bir çocuk beslediği domuzu kanser derneğine bağışlamak üzere satışa çıkardı.
Açık artırmada domuzu alan kişi parasını ödeyip onu sahibine geri verdi.
Domuz her seferinde satılıyor, parası ödendikten sonra alan kişi tarafından çocuğa geri veriliyordu.
Bu şekilde, 10 dakika içinde bir çocuk ve bir domuz sayesinde dernek için 10 bin dolar para toplandı.
Daha ne olsun, öyle değil mi?
Paylaş