Paylaş
La havle çeker durursunuz tabii.
Geçenlerde bir arkadaşım Sokak Canları’nın bu saçma soru için hazırladığı metni yolladı bana.
Altına imzamı atıyorum.
“Hayvana değil insana yardım et” diyenlere cevabımızdır:
1- İnsana el uzatmadığımızı nereden biliyorsunuz?
2- Siz hayatınız boyunca insan ya da hayvan olsun kaç cana el uzattınız da bize akıl veriyorsunuz?
3- Bu dünyada her bir insan bir soruna odaklanabilse daha yaşanır bir gezegene sahip olmaz mıyız? Bunu hiç düşünmüyor musunuz?
4- Hayvanlara el uzatmamız gereken durumları genelde sizin gibi duyarsız insanlar yaratmış oluyor, bir nevi biz sizin gibi vicdanı yeterli düzeye erişememiş olanların arkasını topluyoruz.
5- Sizce sokaktaki aç bir kediye merhamet gösteren kişi söz konusu bir çocuk olduğunda duyarsız kalabilir mi?
6- Başkalarına “ona değil buna yardım et” diyeceğinize yapılan güzel bir şeyi takdir etmeniz gerekmez mi?
7- Duyarlı insanların bir insana yardım çağrısı karşısında “insanları bırak da sokak hayvanlarına el uzat” dediğini gördünüz mü?
8- Bizce sizler işe yaramaz, vicdanı tam gelişmemiş, insana da, hayvana da, dünyaya da bir faydası olmayan çakma insancıklarsınız. İşe yaramayı seçin, onu yapamıyorsanız da bari işe yarayana karışmayın!
Neden Kıbrıs?
Bundan 4 yıl önce bir Kıbrıs konserinde “öküz gibi içiyorum” diyen ve haber olan Serdar Ortaç, şimdi yine bir Kıbrıs konserinde artık ağzına içki koymadığını açıkladı.
Kıbrıs TV’de her sabah 11.00-12.00 arasında canlı yayınlanan “Ateşböceği” adlı programda magazin gündemini masaya yatıran deneyimli gazeteci Orhan İsmailoğlu, Ortaç’ın “Gözüm eşimden başkasını görmüyor” söylemlerine paralel olarak içkiye tövbe demesini de gündeme getirdi.
Serdar sahnede yaptığı bu açıklamanın ardından sağlığına kavuştuğunu da vurgulamış.
Hem TV hem de sosyal medyadan, Facebook üzerinden canlı yayınlanan “Ateşböceği” programına pek çok sanatçıyla ilgili haberlerin damga vurmasının nedeni, sanatçıların çoğunun konser hayatlarının üç ya da dörtte birini Kıbrıs’ta geçiriyor olmaları.
Geçen gün katıldığım EMİTT Turizm Fuarı’nda “En çok yeni otel açılan yer neresi?” diye sorduğumda da Kıbrıs cevabını almıştım.
Türkiye’den KKTC’ye yoğun bir akış var anlayacağınız.
Adaya gideceklere bir tavsiye: Kıbrıs’ı güzel yapan Kıbrıslılar, hem anlaşması hem vakit geçirmesi hem de birlikte gezmesi keyifli insanlar.
Gidip de otele tıkılmayın derim.
Kıbrıs TV’yi, Genç TV’yi açın, izleyin, sokağa çıkın, halka karışın, konuşun, sohbet edin.
Adanın bize göre daha yavaş ama çok daha keyifli ve dingin ritmine ayak uydurun.
Coco’daki genç yetenek
Altın Küre alan ve ‘en iyi animasyon’ dalında Oscar’ı alması kuvvetle muhtemel olan “Coco”yu hâlâ izlemediyseniz, çok şey kaçırıyorsunuz.
Bir çocuğun müzik aşkı ve aile olmanın değerini anlatan Coco’nun Türkçe dublajlı halinin final şarkısı “Gururlu Kalbim”.
Bu şarkıyı seslendiren isim Ali Ayaz.
Ali, geçen yıl Süreyya Operası’nda sahnelenen “Kötülüğün Döngüsü” operasında başrol oynayarak dikkatleri üzerine çekmişti.
Ali’nin annesi ise meslektaşımız, gazeteci, televizyoncu ve yazar Lütfiye Pekcan. Aynı Coco gibi, Ali’nin de dedesi müzisyen, opera sanatçısı Naci Pekcan.
Bu arada Coco filminin seslendirmesinde Selim Atakan’ın da tüm titizliğini ortaya koyduğunun hissedildiğini söylemeden geçmeyeyim.
Ve finali Coco’dan bir cümleyle yapayım: “Başarı kendiliğinden gelmiyor, onun için ne gerekiyorsa yapmaya hevesli olmalısın...”
Paylaş