Paylaş
Taa oradan duymuşlar yani.
Gittik tabii.
Bağdat Caddesi’nin ara sokaklarındaki kafeler falcı kaynıyor.
Masalar geleceklerini, ilişkilerini, işlerini merak edenlerle dolu.
Daha çok kadınlar tabii.
Sırasını bekleyen bir kadın, yanıma yaklaşıp “Nasıl, biliyor mu? Taa Beşiktaş’tan geldim” dedi.
Arkadaş hatırına ve biraz da deneysel olarak orada bulunduğumu söyleyemedim tabii.
“Ben yönlendirmeyeyim şimdi. Kendin gör” deyiverdim.
Falcının yanına gidip şöyle dedi, “Yorgun musun, enerjin iyi mi bugün? Burcun ne?”
Falcının sorması gerekenleri sıraladı yani.
Bu fal işi almış başını gitmiş.
Sadece kafelerde değil, aplikasyonlarda da.
Aynı arkadaşımın telefonunda dört ayrı fal aplikasyonu var.
İçtiği kahvelerin fotoğraflarını dördüne de gönderiyor, eğleniyor, rahatlıyor.
“Tutuyor da” diyor üstelik.
Aplikasyonların onun telefonundaki kişisel bilgiler, tarayıcı geçmişi ve aramaları üzerinden yakın tahminler yapabileceğinin farkında değil belli ki.
İnsanlar delirmiş durumda yani.
Falcılar ve fal aplikasyonları arasında gidip gidip geliyorlar.
Biz 35 lira verdik, 60 liraya kadar bakanları varmış Bağdat Caddesi’nde.
Ucuz eğlence yani.
Aplikasyonlar ise bedava.
Fala inanma ama eğlenmek için de falsız kalma kafası.
Alişan ve Yaşar İpek benzerliği
Ne haftaydı ama...
Üst üste iki evlenme teklifi.
Önce Alişan, ardından Yaşar İpek...
İkisinin ortak özellikleri var.
İlişkilerde bir yıl bile dolmadan edildi bu teklifler.
Ve ne ilginçtir ki iki teklif de işyerinde yapıldı.
Alişan, Buse Varol’a dizi setinde “Benimle evlenir misin?” dedi.
Yaşar İpek ise kendi konserinde, sahneye çağırdığı Seren Serengil’e “Ben doğru yolu bulduğuma inanıyorum, seni çok seviyorum” diyerek evlenme teklif etti.
Bu bir moda haline gelebilir.
Yarın öbür gün işyerlerinde, ofiste, okulda evlilik teklifi furyası başlarsa şaşırmayın.
Öfke kontrolü şart
Çok öfkeliyseniz ve sakinleşmek istiyorsanız...
Bunları yapın...
Derin nefes alın, yavaş yavaş verin...
Temiz havada uzun bir yürüyüşe çıkın...
Kapalı, kimsenin sizi duymayacağı bir yere girin, ağzınıza gelen küfürü edin...
Uyuyun...
Pentagram’ın “Bir” adlı şarkısını açın, yüksek sesle, kafa sallayarak dinleyin...
Dans edin...
Bunları yapmayın...
Farklı kişilerle de olsa, aynı şeyleri konuşup durmayın...
Sizi sinir eden kişi ya da kişilere mesaj göndermeyin...
Sosyal medyaya göz bile atmayın...
Televizyonu açıp, haberleri izlemeyin...
Doğru söz
Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa orada yaşayın. Çünkü komşularınız güzel insanlardır...
Paylaş