Paylaş
Ya da çocuklarla eskisi kadar ilgilenmiyorsa.
Ya da uzun iş seyahatlerine çıkıyorsa.
Hafife almayın, önemli işaretler bunlar.
Bu tehlike çanı da hep erkekler için çalar nedense.
Cinsiyet ayrımcılığı ya da genelleme yapmayayım diyorum ama ilişkilerde olan genelde kadına oluyor.
Hamile kaldı
diye ilişkiden buz
gibi soğuyan,
arkasını dönüp giden kadına pek rastlamıyoruz.
Ya da 50’sine yaklaşınca hayatında değişiklik ve yeni maceralar isteyen, terk edip bilinmeze giden kadınlara.
Bunları genelde erkekler yapıyor.
İşte bu üzücü gerçekleri tokat gibi yüze çarpan bir film var vizyonda; “Roma”...
Yıllar önce “Son Umut” (Children of Men) filminin Londra’daki setinde uzun uzun sohbet etme fırsatı bulduğum Akademi ödüllü Meksikalı yönetmen Alfonso Cuaron’un, çocukluk yıllarından izler taşıdığını söylediği bir “kadın yalnızlığı” hikayesi var filmde.
Kocasının genç sevgilisine gitmesiyle birlikte, dört çocuğuyla yalnızlığa terk edilen bir kadın.
Ve onun, hamile kaldığı için erkek arkadaşı tarafından terk edilen hizmetçisi.
Yaraları olan farklı sosyal sınıftan bu iki kadının birlikte hayata tutunma çabası var “Roma”da.
Arka planda ise 1970’lerin Mexico City’sinin siyasi olayları.
Venedik’te aldığı Altın Aslan sonrası “Roma”nın yolu Hollywood’a, Oscar’a da uzanacak gibi duruyor.
Hatta kesin diyebilirim.
Ceylan Ertem geçenlerde bir Murathan Mungan cümlesi alıntılamış, “Asıl kan bağı yaraların kardeşliğidir” demişti.
İşte tam da bunu anlatıyor “Roma”.
Vizyonun mutlaka izlenmesi gereken filmlerinden.
Kaçırmayın derim.
Hamileyseniz izlemeyin
“Roma”yı çok övdüm, “Mutlaka görün” dedim ama bir konuda uyarı yapmam şart.
Filmde izleyenleri gözyaşlarına boğan bir doğum sahnesi var.
Ben böyle bir sahneyi bugüne dek hiçbir filmde görmedim.
Müthiş oynanmış, müthiş çekilmiş.
Tüyleri diken diken ediyor.
Spoiler vermemek adına detaya girmiyorum ama şunu söylemem gerek.
Zor bir sahne ve eğer hamileyseniz filme gidip bu sahneyle yüzleşmenizi hiç tavsiye etmem.
Gerçekten zarar görebilirsiniz.
İş ararken dikkat
Hafta sonu Hollanda’daydım.
İş başvuruları ile ilgili ilginç bir yenilik anlattılar.
Yurtdışında şirketler CV kadar kişilerin sosyal medya hesaplarını da değerlendirmeye almaya başlamışlar.
Hatta sosyal medya inceleyen özel departmanlar bile kurulmuş.
Fena fikir değil gerçekten de.
Eminim Türkiye’deki şirketler de açıkça
böyle bir departman kurmasalar da çaktırmadan aynı yöntemi uyguluyor ve işe alacakları kişilerin sosyal medya karnelerini inceliyorlardır.
Dijital çağda sosyal medya gerçekten de her şey olmaya başladı.
Paylaş